Sayfa Yükleniyor...
İzmiri ve İzmirde yaşamayı seviyorum.
Her şey var burada.
Her şeyden önce deniz var. Akşamları kıyısına inip bir taşın üstüne oturduğunda içime çektiğin iyot kokusu, kıyıdaki taşlara ve çakıllara vuran suyun sesi ile birleştiğinde bana huzur veriyor.
Saatlerce hiçbir şey yapmadan durabilirim böyle.
İzmirdeki mutluluk sadece bana ait bir şey değil- keşke öyle olsa- Türkiyede pek çok bölgeden insanlar kendi paylarına düşeni almak için buraya geliyorlar. Kimisi de temelli yerleşiyor. Haliyle nüfus artıyor. Nüfus arttıkça da onunla ilişkili bir başka mesele ortaya çıkıyor; Trafik.
Eskiden 20 dakikada gittiğimiz yere şimdi bir saatte zor gidebiliyoruz. Trafiğe giren araç sayısındaki artış yetmiyormuş gibi adım başı konulan trafik lambaları da üzerine tuz biber. Mesela Çankayadaki bulvarda 100 metre arayla 6 tane trafik ışığı var. Birinden kalkıp diğerinin yanına geliyorsun hooop o da kırmızıya dönüyor. Sanki dur bakalım ben daha geçmene izin vermedim der gibi.
Bir ara trafikten sorumlu bir emniyet müdür yardımcısı Yeşil Dalga diye bir uygulama getirmişti. Bir ışıktan diğerine 50 kilometre sabit hızla gidersen o da yeşil yandığı için trafik akıyordu. Ama sanırım o zaman bu hükümet yeni seçilmişti ve yapacakları hizmetlerle İzmir seçmenini kazanabileceklerine dair umutları vardı. Belki o yüzden kimse artık ışıkların yeşilliği ve kırmızılığı ile ilgilenmiyor.
Trafikle bağlantılı ikinci bir mesele de otopark sorunu.
Mesela çalıştığım bölgede 4 tane hastane olmasına rağmen gelen insanların araçlarını park edebilecekleri güvenli, resmi bir otopark yok. Daha doğrusu var ama yok!
Var ama yok nasıl oluyor? Şöyle oluyor efendim; belediye gıda çarşısının içine çok katlı (Sanırım 7 kat) büyük ve geniş bir otopark yapmış. Ama gelin görün ki otoparkın araç giriş ve çıkış bölgelerini hatalı yaptığı için Otoparkı hizmete açamadan öylece çürümeye bırakmışlar. Bu bölgenin Otopark ihtiyacını büyük oranda karşılayacak olan trilyonluk yatırım öylece duruyor.
Balicinin, hapçının, alkoliğin, hırsızın, arsızın yuvası haline gelmiş.
Yıllardır durum böyle. Geçenlerde Bu otopark ne olacak böyle? diye sorduğum bir esnaf Ağabey, sanırım Belediye yetkilileri burayı unuttular. Böyle bir yer olduğunu bilmiyor bile olabilirler dedi.
Ben hatırlatmış olayım.
İzmiri ve İzmirde yaşamayı seviyorum.
Mutluyum bu şehirde olmaktan.
Daha da mutlu olmak mümkün mü? Bence mümkün. Bunu sağlayacak olan da yöneticilerimiz. Yaptıkları ya da yapmadıkları bazı şeyler mutluğumuzu arttırıp azaltabiliyor. Yöneticiler derken şehrin işleyişinden sorumlu herkesi kastediyorum.
Biz vatandaş olarak iletmiş olalım.
Saygılar .