Sayfa Yükleniyor...
Son yıllarda gördüğüm aynı kabusla uyandım bu sabah. Olmak istediğim ama olamadığım bir yerle ilgili bir kabus. Şu an çalıştığım yer ve koşullardan yeterince mutlu değildim sanırım. Daha iyi koşullarda olmak düşüncesiydi beni mutsuz eden.
Uyandım. Saate baktım. 06:26yı gösteriyor saat.
İzmirden çok uzak bir yerde, ülkenin doğusunda bir şehirde, penceresi doğuya bakan bir otel odasındayım. Henüz bu saatte bile güneş yükselip odamı ısıtmaya başlamış.
Eşofmanımı giydim, ayakkabılarımın açılmış bağcıklarını sıkıca bağladım. Daha önce hiç gezmediğim bu şehirde insanların sabahı nasıl karşıladıklarını görmeye, dolaşmaya çıktım.
Uzun bir yürüyüşten sonra şehrin dışına doğru çıktım. Küçük bir tepenin yamacına doğru kurulmuş olan Yaş Sebze ve Meyve Halini gördüm. Yamacında karların olduğu, yeni filizlenmiş arpa ve buğday tarlalarının olabildiğince uzandığı bu güzel şehirde manzaranın fotoğrafını çekerken yokuşun başında, 60-70 yaşlarında, beyaz sakallı bir adam, el arabasına terazisini koymuş, önünde boş kasalarla hale doğru gidiyordu
Fotoğrafını çektim.
Selamün aleyküm genç! dedi bana
Aleyküm selam amca dedim
Beni mi çekirsen? dedi.
Evet amca. Bu yaşta, bu arabanın peşinde. Zor olmuyor mu? dedim.
Ne yapalım, ekmek parası. Çalışmazsam olur mu? dedi
İşler nasıl amca? dedim.
Çok şükür be evladım. Geçiniyok. Emme bir önceki sene daha iyiydi. Buraya başka dövletlerden bir sürü ecnebi gelirdi. Ankara, İstanbul, İzmirden insanlar gelirdi. İşlerimiz daha iyi olirdi. İyi kazanirdik. Emme bu sene bu olaylardan dolayı piçak kibin kesildi dedi.
Amca neden olaylar oluyor?
'Benim aklım ermir. Heç bir sebep görmiim. Sen tahsillisen de bakem neden olir? dedi. Valla amca bilsem sana sormazdım. Bende nedenini bulamiyorum dedim
Evladım başka dövletler bizi karıştırmak isti. Guvvetli Törkiya istemir kimse dedi
Haklısın amca. Temel sorun bu bence dedim.
Senin ne işin vardır burda? dedi.
Yürüyüşe çıktım dedim. Garip garip baktı bana. Belki yürüyüşün ne anlama geldiğini bilmiyordu.
Amca çoluk çocuk var mı? dedim
He. Çok şükür 4 erkek 2 kızım var dedi
Sana bakmıyorlar mı? dedim
Bana niye baksınlar? Çok şükür sağlıklıyam, göcüm guvvatım yerindedir dedi
Yani ne bileyim. Bir yaştan sonra zor olur diye düşündüm dedim.
Ben kendimi bildim bileli çalışiim. İsterden güreş tutam. Valla yenerem seni dedi
Maşallah Allah güç kuvvet versin. Çocuklarda çalışıyorlar mı? dedim.
Çok şükür hepsi işinde gücünde. Benim yanımda küçük oğlan kaldı. Onu da baş göz ettim mi ben babalık görevimi yapmış olacağım dedi
Ne güzel, ne mutlu sana dedim.
Allaha çok şükür. De hade eyvallah dedi ve arabasını yüklendi, sürdü gitti.
Arkasından öylece bakarken Yani bu kadar ki tesadüf olur? Kabus görüp uyanmasam bu amca ile karşılaşmayacaktım belki de. Sen miydin hayatından, koşullarından mutlu olmayan, şikayet eden. Kader bu sabah bu amcayı 'gör' diye karşına çıkardı dedim kendi kendime.
Yaşam koşullarından mutsuz olanlara ithafen...