2

Kafamdan Geçen Ivır Zıvır Konular


  • Oluşturulma Tarihi : 22.12.2017 05:55
  • Güncelleme Tarihi :

“Erkek kadından ayrılmak için sakal bırakmalıdır. İleride bir adam gördünüz, uzun saçlı, sakalı da yok. Yakınına gelene kadar onu kadın zannedersin. Allah muhafaza bir sürü düşünceye girersin”

Kim demiş bunu? Bir televizyon programına çıkan, göbeğine kadar sakal bırakmış bir ’Hoca’ söyledi bunu.

Bizde de sakal yok. Allah muhafaza bir yerde hasbelkader o hocayla denk gelirsek derdimizi anlatana kadar demek başımıza bir iş gelebilir.

******

‘İstanbul’a kar ne zaman geliyor?’ ‘İstanbul’da kar hayatı felç etti’ Beyaz esaret’ vs vs..

Basınımızın manşetleri bunlar. Sanırsın ki hayat sadece İstanbul’dan ibaret.

Kar da yağmasın, yağmur da!

Hatta mümkünse her gün günlük güneşlik olsun!

Sevgili gazeteci kardeşim; peki karın, yağmurun hayat olduğunu, hayatın döngüsü için gerektiğini biliyor musunuz?

Nerden bileceksin? Derdin hava güzel olsun, sende sevgilinle el ele gez dolaş.

Hayat sadece sana güzel olsun. Gerisi umurunda mı?

******

Zaman…

Su gibi akıp gidiyor.

Giderken de bir sürü hasarlar bırakıyor, insanın yüzünde bedeninde...

Yüzü ve bedeni ile para kazananlar zamanın götürdüklerini geri kazanmak için estetisyenleri mesken ediniyorlar. ‘Küçük Emrah’ da küçüklüğünü estetisyenlerde arayanlardan biri. Ama cimriliği ile nam salan küçük kardeşimiz belli ki bu işi de ucuza getirmeye çalışmış. Haliyle küçüklüğüne dönmeye çalışırken farklı bir şey olup çıkmış.

Allah yardımcıları olsun

******

İşçilerden % 36 alınan vergi futbolculardan alınmıyormuş.

Neden alınmıyor?

Garibanlar az kazanıyor da ondan. 3-5 milyon euro ile yıl sonunu getirmek kolay mı?

 

******

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Zayed Bilmem Kim ( Kimin oğlu olduğunu kendisinin de tam olarak bildiğini sanmıyorum. Neticede 1972 yılına kadar İngilizlerin işgali altındaydı) İngiliz oyunlarıyla, bedevilerin isyanlarıyla, açlıkla, susuzlukla, 50 dereceyi aşan kavurucu sıcakla, başta İspanyol nezlesi ve askerin dişlerini ve çenesini düşüren iskorpit olmak üzere türlü hastalıklarla ve ağır çöl koşullarıyla canla başla mücadele ederek Medine-i Münevvere’yi, Hz. Peygamber’in kabrini son ana kadar savunan, teslim çağrılarını geri çeviren, şehrin düşeceğini anlayınca da Kutsal Emanetleri İngilizlerin eline geçmesin diye İstanbul’a gönderen Fahrettin Paşa’yı hırsızlıkla suçlamış.

Bre densiz, bre zındık! sus da adam sansınlar seni.

Kazandığın petrol parasını karı-kız, kumar, alkol, yeme içme ve zevk-ü sefadan başka bir şeye harcamayan, çöllerde Louis Vitton çizmelerle ‘moda’ diye gezen, arkasına İngiliz ve Amerikalıları alan bedevi kardeşim; Git Louvre Müzesi’ni gez. Adamlar senin ceddinden çaldıkları ile bir haftada gezemeyeceğin kadar büyük bir müze yapmışlar.

Hem senin petrolden kazandığın paran da var. Rahat rahat gezersin.

Kafamdan Geçen Ivır Zıvır Konular
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan