Sayfa Yükleniyor...
Üstünde eski püskü, kirli, yer yer yırtık elbiseleri, elinde bastonu, çamurlu, eski ayakkabısı ile yalpalayarak yürüdüğü zengin muhitinde acı bir sesle bu şarkıyı söylüyor;
Sesimin ulaştığı herkese söylüyorum, iyi dinleyin
Aldanmayın dünya malına, makamınıza, servetinize
Bu dünya imtihan dünyası, gelip geçici
Sen zenginlikle imtihan ediliyorsun, ben fakirlikle
Eğer ben dileniyorsam, sorumlusu sensin
Çünkü paranın esirisin!
Allahın Fakirlere yardım edin çağrısını çiğnemişsin
Beni sokaklara sen ittin, çünkü yardım emrini çiğnedin
Aldanma malına, mülküne, yarının ne getireceğini bilemezsin
Küçümseme, hor görme beni.
Yarın belki sende olacaksın benim gibi
İş işten geçmeden duy sesimi
Bu seni yaratanın emri
Bu videoyu izledim. Tekrar tekrar izliyorum. Muhtemelen İtalya ya da İsviçrede çekilmiş bir video bu. Etkileyici çığlığı ile bu şarkıyı seslendiren kadına defalarca baktım. Aksak ayağına, ayakkabısına, muhtemelen gece sokaklarda üşüdüğü için üstüne kat kat giydiği elbiselerine, yürüdüğü sokaklardaki lüks evlerinde kendisini izleyenlerin yüz ifadelerine, sırtına güçlükle alıp yürümeye çalıştığı, topladıklarını koyduğu ünlü moda markası guccinin poşetine defalarca baktım, bakmaya devam ediyorum.
Her Pazar günü yapıyorum bunu.
Niye yapıyorum biliyor musunuz?
Bu videoyu izleyince utanıyorum kendimden.
Utanıyorum kendimden, yaşadığım hayattan, kendi kendime yarattığım saçma sapan mutsuzluklardan.
Utanıyorum kendimden, yediklerimden, içtiklerimden, doymamaktan.
Utanıyorum kendimden benim bir katkım var mı onun böyle olmasından.
'Çevremdeki fakirlere elimden geldiğince yardım ediyor muyum? Tereddüt yaşıyorum şu an.
Paylaşmak istedim sizinle.
Bir an utandıysanız, olduysa bu duygu sizde de.
Ulaştırdım demektir yaradanın emrini kalbinize
Gerek yok başka söze.
Dönüp bakın kendinize .