Sayfa Yükleniyor...
Adam ile kadın büyük bir aşkla evlendiler.
Öyle ki adam kadın için ömür boyu maaşından kesilecek olan bir sürü borcun altına girdi. Kadının ilk evliliğinden olma iki kızına babalık yaptı, onları büyüttü, evlendirdi. Bu arada bir çocukları oldu. Aşkları onunla taçlandı. Her şey yolunda gidiyordu. Evlilikleri sırasında çevreleri tarafından Örnek çift olarak gösterildiler.
Sonra kader ağlarını ördü ve kadında meme kanseri çıktı. Ameliyatlar, tedaviler, ilaçlar verildi. Bu süre de adam sürekli kadının yanındaydı. Ancak 4 ay önce, birden üstelik her şey yolunda giderken, küçük bir pıhtı her şeyi bozdu. Kadının yorgun bedeni o küçük pıhtının beyin damarlarını tıkaması ile mücadele edemedi, öldü.
Sonrasında herkes eşini kaybeden adamın yanında oldu, onu teselli etmeye çalıştı.
Aradan 2 ay geçti. Adam sosyal medyada yeni sevgilisi ile beraber çektirdiği fotoğrafları, altlarına eklediği aşkını anlatan güzel yazılarla paylaşmaya başladı.
10 yıldır büyük bir aşkla bağlı olduğu eşini yeni kaybeden adamın çevresi yaptıklarını tasvip etmedi. Kimisi onu arkadaşlıktan çıkardı, kimisi açık açık tepkisini belli etti. Üvey kızları selamı sabahı kestiler. Ama o hiç umursamadan yeni aşkını ilan etmeyi sürdürdü. Yeni sevgilisinin doğum gününde birbirlerinin gözlerinin içine baktıkları birkaç resmin altına şu yazıyı yazıp koydu:
"Kadınım,
Güne yüzlüm
Işığınla aydınlattın hayatımı
Gülüşünle ne neşe saçtın ruhuma
Sevginle hayat buldu bu beden
Kadınım
Bana geldiğin bu yıl ve bu doğum günün beni en özel ve en mutlu eden doğum günü
Senin doğduğun bu gün aslında benimde doğum günüm oldu.
Kadınım, bana seni veren Allah ve seni doğuran anneye binlerce teşekkür ediyorum "
Soru şu;
Kim haklı?
Neden?