Mardinden İzlenimler; Aklımda kalanlar


  • Oluşturulma Tarihi : 28.10.2016 07:59
  • Güncelleme Tarihi :
Mardinden İzlenimler; Aklımda kalanlar yazının resmi

►Misafirin çay içmesi zorunlu. Gittiğin yerde çay içmemek ya da gelen misafire çay içirememiş olmak ‘ayıp’ sayılıyor.

►Gittiğin evde çay içip üstüne yemek de yiyorsan onlara fazlasıyla değer verdiğini göstermiş oluyorsun. Hele birde yatıya kalmışsan ‘paha biçilemez’.

►Mardin’i gezmek için en güzel dönem eylül sonu ekimin ortasına kadar olan dönem. Çünkü sıcaklar gitmiş ama hava henüz soğumamış olduğundan gün içinde rahatsız olmadan gezmek, görmek için çok uygun bir dönem.

►Mardin; tarihi ve turistik yerlerin yanı sıra havası, manzarası, pekmezi, pestili, cevizli sucukları ile aklınızda kalacak bir yer. Özellikle eski Mardin’de Mezopotamya ovasına bakarak çay, kahve içmek ayrı bir keyif.

►Mardin’de gece hayatı da var. Eski Mardin’de birkaç kafede canlı müzik eşliğinde ister çay ister yöresel dibek kahvesi, isterseniz de başka şeyler içebilirsiniz. Özellikle Süryani şarapları Türkiye çapında bir üne ulaşmış durumda.

►Hem çalışıp hem de köy hayatını yaşamak isteyenler için de çok iyi bir alternatif. Mardin savur yolu üzerindeki köylerden herhangi birine gidip, ‘Sizin üzüm toplamanıza yardım edeceğim ama pekmez yapılırken bende görmek istiyorum’ derseniz sizi seve seve kabul edeceklerdir. Böylece hem doğanın içinde spor yapmış olursunuz hem de kazanda pişen tamamı organik pekmez, pestil ve kuru üzümleri bolca mideye indirmiş olursunuz.

►Mardin merkezde ağırlıklı olarak Arap, Kürt ve Süryaniler yaşıyor. Kilise ve camiler yan yana. Çan ve ezan seslerini aynı anda duyabilmeniz mümkün.

►Eski Mardin’in son yıllarda yeni yapılaşmalara tamamen kapatılmış olması çok iyi olmuş. Bu şekilde şehrin tarihi yapısı tamamen korunmuş.

►Mardin kalesi hala askeri alan. Oysa şehrin en güzel yeri orası. Tarihi bir şehre gidiyorsunuz ama en tarihi yeri olan kalesini göremiyorsunuz. Oranın bir an önce Turizme kazandırılması gerekiyor

►Ekmeğin tadı bambaşka. Oradaki ekmeğin tadı ve kokusunu aldığınızda şunu fark ediyorsunuz; Burada yediğimiz ekmek değil

►‘Ama orası terör bölgesi’ diyenler oluyordur. Ne yazık ki aynı riskler ülkemizin hemen her köşesinde var.

►Halk politika konuşurken ‘Devlet’ ve ‘Parti’( HDP) kelimesini çok kullanıyor.

►Sıradan halk yıllardır devam eden terör olaylarından çok sıkılmış, bunalmış durumda. ‘Artık huzur istiyoruz’ diyor. Sadece terör örgütüne değil çözümü ‘silah’ta arayan politikalara da tepkililer

►En çok, ‘Eşit vatandaşlık temelinde, dışlanmadan, ötekileştirilmeden, aşağılanmadan muhatap alınmak ve artık huzur içinde yaşamak istiyoruz’ cümlesini duyuyorsunuz.

► İnsanlar HDP yönetimine kızgın. Onların çatışmalar tekrar başladığında yeterince aktif olmadıklarını söylüyorlar. Ancak hükümetin de HDP’yi yok sayarak bu işe bir çözüm bulamayacağını düşünüyorlar.

►Hemen hepsi Kürt kökenli Eğitim-sen’li 12 bin öğretmenin açığa alınmış olması bölgede hem ciddi bir eğitim açığı oluşturmuş hem de okumuş kesim arasında ciddi bir tepki oluşturmuş. ‘Kürtler izole ediliyor’ diye düşünüyorlar.

►Herkesin ortak tek isteği çatışmaların bir an önce bitmesi ve 2012-2014 dönemindeki gibi huzurun tekrar gelmesi.

Mardinden İzlenimler; Aklımda kalanlar
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan