Sayfa Yükleniyor...
İşin sırrı ayrılıktadır. Mutlu olan adam üretemez dedim.
Bence de dedi Cem Tekin.
İyi de senin burada bana muhalefet olman gerekiyordu dedim .
Ama doğru söyledin. Çünkü bende ayrıldığımda yazdım en duygusal şiirlerimi dedi.
Oğlum var ya! İkinizde psikopatsınız dedi Cemal . Sıktınız ya! Her seferinde Aşık olmalıymışız ama kavuşmayacakmışız Nasıl bir düşünce sizinki? diye öfkeli bir şekilde konuştu.
Sen hiç aşık oldun mu? diye sordu ona Cem.
Oldum ya da olmadım. Nereye varmaya çalışacağız? Yine çocukluğuma ya da anamın karnına mı döndüreceksin beni? Yok babam anamın karnına elini koymamış da, yok bana şarkı söylememiş de ondan mutsuzmuşum mu diyeceksin yine? diye cevapladı Cemal.
Olabilir dostum. Sakin ol. Bu senin değil, babanın suçu. Sen orada etkilenensin sadece dedi Cem.
Yani ben sevdiğim kızla evlendim diye sizi anlayamam öyle mi? dedi Cemal.
Anlayamazsın. Ayrıldıktan sonra içini yakan duyguları ve onların getirdiği üretkenliği bilemezsin dedim.
Eski güzel günleri düşünürken içinden geçenler, Ona tekrar kavuşma, onunla beraber olma hayali ne güzeldir dedi Cem.
Onunlayken neden aynı şeyleri hissetmiyorsunuz peki birader? dedi Cemal.
Sen hiç çölde günlerce susuz kalıp suyun hayali ile yaşadın mı? dedi Cem.
Suyun varken boşuna harcamasan daha iyi değil mi? dedi Cemal.
Cem ile birbirimize baktık. Cemal doğru bir noktaya temas etmişti. Neden beraberken aynı duyguları yaşamıyorduk? Neden mutlu olduğumuzda içimizden bir şey yazmak gelmiyordu. Bir an için Cemalin söylediğinin doğru olduğunu düşündüm. Ben anormal miydim? Belki de öyleydim. Lise edebiyat öğretmenim beni Fuzuliye benzetirdi. Sevgiliye kavuşmayı istemeyen ve kavuştuğunda her şeyin biteceğini düşünen Leyla ile Mecnunun yazarı, Divan Edebiyatı şairi.
Eğer sen yaşanan bir kaybın arkasından bir yas tutmuyorsan o kaybı kalbinin en derin yerinde hissetmiyorsan, o kaybına bir şiir yazmadıysan beni zaten anlayamazsın dedi Cem.
Bendeydin, benimleydin
Kadınım, eşim, yoldaşım, paydaşım
Dostum, sırdaşım
Ve yakınım, arkadaşım
Sonra bir baktım
Gitmişsin
Sırtıma saplanan bıçağım
Celladım, urganım, darağacım
Vur tekmeyi artık
Hazırım diye devam etti Cem buğulu sesiyle.
Ortam birden sessizleşti. Sonra Gördün mü? Bunları bilmezsin Cemalim dedim.
Ben bilmeyeyim abi. Gerek yok. Siz yazın güzel güzel. Size iyi acı çekmeler. Beni evde hiç acı çektirmeyen karım bekler. Size de iyi geceler dedi Cemal.
Valla şiir gibi oldu. Bak zorlasan olacak dedi Cem.
Gülüştük arkasından. O sevdiğine giderken biz acılarımız ile baş başa kalmıştık