2

Ne kadar demokrasi savaşçısıyız?


  • Oluşturulma Tarihi : 22.07.2016 06:53
  • Güncelleme Tarihi :

Darbe ile ilgili yazılara devam edelim.

Çünkü ne zaman bir gazete, bir haber ya da sosyal paylaşım sitelerine göz atsak darbe girişimi ile ilgili haberler var.

Darbe karşıtları meydanlarda ‘demokrasi’ nöbetleri tutmaya devam edip ‘Bakın ben ne kadar demokratım’ diye öz çekimlerle bunu dosta düşmana ilan ederken, darbenin gerçekleşmesini arzu edenler sessiz. Oysa aslında demokratik bir ülkede yaşadığımıza göre bunların da fikirlerini rahatlıkla ifade etmeleri gerekmiyor mu?  ‘Demokrasi nedir*’ diye bir anket yapılmasının tam zamanı şu an mesela.

Darbe olmayacağı kesinleştikten sonra etraf birden bire ‘Demokrasi savaşçıları’ ile doldu.  Darbeye aslında ne kadar karşı olduğunu gösterme telaşı sardı insanları. Darbe gecesi başlarda sessiz kalan, ilerleyen saatlerde ‘Allah dirliğimizi, birliğimizi korusun. Allah milletimize güç kuvvet versin’ tarzı her tarafa çekilebilen, orta yol mesajlar atan, Darbenin gerçekleşmeyeceği belli olan Resmi kurumlar ve yöneticileri ne kadar ‘Demokrasi savaşçısı’ mesela?

Mesela darbe akşamı  ‘Ohh çok iyi oldu nihayet bunlardan kurtuluyoruz’ diye etrafa kadeh kaldırdığı söylenen yan apartmanın yöneticisi daha önce sadece resmi bayramlarda astığının iki katı büyüklüğünde bayrak asmış. Sanırım ne kadar büyük bayrak asarsa o oranda ‘Demokrasi savaşçısı’ olacağını düşünüyor. Bayrak asanlar ne ölçüde demokrasi savaşçısı? Asmayanları ‘Vatan haini’ diye asmak gerekiyor mu mesela?

Dün bir doktor arkadaşım ‘Daha önce beni de birkaç kere toplantılara davet eden, cemaatçi olduğunu kesin olarak bildiğim filanca ilin genel sekreterinin paylaşımlarını görmelisin. O insan birden nasıl da hükümeti destekleyen bir demokrasi savaşçısı oldu. Tüm çalışanları meydana çağıran mesajlar atmış. Kendisi de meydanda olduğunu gösteren onlarca resim koymuş’ diye söyledi. Meydanlarda olanlar ne kadar ‘demokrasi savaşçısı’ mesela?

Ortada bir cadı avı başladı. Herkes kendinden, etrafındakilerden şüphe ediyor. Yaptığı paylaşımlar, yazdığı yazılar ile ‘ne kadar demokrat olduğunu’ göstermeye çalışıyor. Mesela darbe gecesi ‘Bu ülkenin böyle  olmasına sebep olanlar; şimdi hesap zamanı’ diye paylaşan bir arkadaşım 16 Temmuz sabahından beri ‘Bu ülkeye karşı darbe yapanlar; Şimdi hesap zamanı’ tarzı paylaşımlar yapıyor. Böyle dönenler ne kadar ‘demokrasi savaşçısı’ mesela?

Cumhurbaşkanı İstanbul boğazında su üstünde yürüyüp karşıya geçse ‘Tayyip Erdoğan yüzme bilmiyor’ diye haber yapan bir meşhur bir gazetemiz bile ‘Biz darbe olacağını 10 yıl önce söylemiştik’ deyip eski birkaç başlığı gösteriyorlar. İyi de sevgili kardeşlerim ülke başına darbe sayısının 1 olduğu bir dünya ortalamasında biz 7 defa darbe yapmışız zaten bu ortalama ile yeniden bir darbe olacağını bilmek çok acayip bir durum mu? Gazetenin bu dönüşünü ünlü yazarı bile “Medyanın gerisi zaten ampul broşürü ama… Bizim gazetenin bile şakülü kaydıysa kardeşim, Sözcü bile ebelek gübelek demeye başladıysa yani… Gelen demokrasiyi düşünün gari!” diye okurlarına şikayet etmiş. Şimdi bu gazete ne kadar ‘demokrasi savaşçısı’ mesela?

Benim bildiğim tek ‘demokrasi savaşçısı’ darbenin ilk dakikalarından itibaren duruşlarını yazıları ile belli eden, meydana ilk dakikalardan itibaren koşan apartman görevlisi arkadaşlarım Ali Çelik, Coşkun Çelik ve Ahmet Yeşilyayla ve o meydanlarda hayatlarını kaybedenler, yaralananlar…

Gerisi laf-ü güzaf….

Ne kadar demokrasi savaşçısıyız?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan