Neden Beni Okumalısınız?


  • Oluşturulma Tarihi : 23.03.2016 08:50
  • Güncelleme Tarihi :
Neden Beni Okumalısınız? yazının resmi

Uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşım var. Eskiden aynı işyerinde çalışırdık. Zaman zaman bir araya gelir hayatımızla ilgili konuşurduk.

Bir meslektaşı ile evliydi. Bize anlattıklarından ve eşi ile onları bir arada gördüğümüzde gözlemlediklerimize göre mutlu bir evlilikleri vardı. Hep birlikte yaptıkları gezilerden, kamplardan, beraber keşfettikleri yeni yerlerden bahsederlerdi.

Sonra bir çocukları oldu ve mutlulukları daha da arttı.

İmrenirdik onlara.

‘İnşallah bizde böyle bir evlilik yaparız’ diye içimizden geçirirdik.

Bir zaman sonra ben işyeri değiştirdim. Araya mesafe girdi. Yeni tanıştığımız çevre ve arkadaşlarla vakit geçirince eski arkadaşlarla ilişkilerimiz ister istemez eskisi kadar sıcak olamıyor.

Görüşmeler seyrekleşti, sadece telefonda ‘Ne var ne yok? Nasıl gidiyor?’ ‘Hımm öyle mi. İyi hadi çok selam söyle’ gibi birkaç cümle ile birbirimizi geçiştirir olduk.

Bir gün beni aradı.

‘Abi biz Nergiz ile ayrılıyoruz. Seninle bir şey görüşmem lazım’ dedi.

‘Şaka yapıyorsun değil mi?’ dedim.

‘Abi şaka değil. Sen ne zaman müsaitsin onu söyle’ dedi.

Uzatmayayım.

Kısa bir süre sonra buluştuk. Dediğine göre çocukları olduktan sonra kadının çocuğa fazla ilgi göstermesi, bizim arkadaşı ihmal etmesi, kızın ailesinin bebeği bahane ederek önce onları yakın bir yere taşınmaya ikna etmeleri ve sonrasında da tüm hayatlarını dizayn etme istekleri nedeniyle sorunlar çözülemez boyutlara varmış. Tartışmalar, kavgalar da gittikçe şiddetlenmiş ve ayrılmaya karar vermişler.

Vermişler vermesine de bu süreçte birbirlerine öylesine düşman hale gelmişler ki biri diğerinin canını yakmak fırsat kollamakta.

‘Karım dünyanın en iyi insanı. Mesela bir bardağa su dolduracaksa önce bana içmem için uzatır. Yemekleri hep benim istediğim gibi yapar, banyoya girdiğimde havlumu getirir saçlarımı kurular’ deyip ‘Evlilik ne güzel şey ya. Hemen evlenelim’ bizi gaza getiren adam  artık ‘Abi karım şeytanmış da benim haberim yok. Bankada ortak hesaptaki tüm paralarımızı çekmiş, benim kredi kartımı limitine kadar alışveriş yapıp doldurmuş, altınları alıp annesine götürmüş, üzerindeki evi hala oğlunun üstüne yapmışlar, beni resmen soymak istiyorlar’ diyordu.

Dikkatle onu dinliyor, ‘Yapma ya, onu da mı yapmış, hadi canım’ gibi kelimeleri tekrar ediyordum.

‘Abi bir silah alıp onu vurmamak için kendimi çok zor tutuyorum’ dedi.

‘Oğlum saçmalama. Bu çözüm mü? Sen hapse, o mezara, hem bir çocuğunuz var. Annesiz babasız mı bırakmak istiyorsun çocuğu?’ dedim.

‘Abi onlar görecekler. Zaten avukat da tuttum. Her şeyi geri alacağım ondan. Evde her şeyi ben yaptım. Ama dışarıda kalan yine ben oldum’ dedi.

Benden eski eşi aleyhine şahit olduğum küçük bir tartışma için tanıklık yapmamı istedi.

Bunu yapmayacağımı, her ikisini de çok sevdiğimi, onları örnek çift olarak gördüğümü, nasıl örnek bir beraberlik yaşadılarsa da örnek bir şekilde, anlaşarak, sessizce boşanmalarını tavsiye ettim.

Ancak onun gözü intikamdan başka bir şey görmüyordu.

Aradan dört yıl geçti.

Geçenlerde denk geldik ‘Ne var ne yok? Ne yaptınız?’ dedim.

‘Ne olsun abi davamız bitti ama onlar temyiz ettiler. Şimdi yeniden başlayacak’ dedi.

‘Hadi bakalım hayırlısı’ dedim.

‘Abi keşke seni dinleseydik. Kaç defa mahkemeye gittim, ne kadar masraf ettim, inan bende bilmiyorum. Dava yüzünden birbirimize düşman olduk adeta, tek kelime konuşmuyoruz. Olan çocuğa oldu’ dedi.

‘Öğüt çok bende. Sıkıştığında bana gel ‘ dedim.

Bu sözüm de size bu kadar dolu bir yazarınız var. ‘Beni okuyun, dinleyin, zararlı çıkmazsınız’

Neden Beni Okumalısınız?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan