Sayfa Yükleniyor...
Günün videosu Milastan.
Damat adayı yıllardır izlediği şaka videolarından mı etkilendi yoksa daha şimdiden yarım dünya olan gelinin evlendikten sonra nasıl bir hal alacağını mı önceden gördü bilemiyorum, nikah memurunun sorduğu Dilek Byi hiçbir baskı altında kalmadan eş olarak kabul ediyor musunuz? sorusuna muzipçe gülerek hayır diyor. Oraya zorunlu olarak geldiği hal ve hareketlerinden, ses tonundan belli olan, gelin ve damadın öyle günlük kıyafetlerle nikah masasında olduğunu görüp muhtemelen ulan bunların gelinlik damatlık alacak paraları yok, bahşiş falan da veremezler, keşke diğer düğüne gideydim diye düşünen nikah memuru, damadın verdiği bu cevapla hemen evrakları toplamaya başladı.
Evrakların toplandığını gören damat, nikah memurunun da şaka yaptığını sanmış olmalı ki bir taraftan şaka yaptım derken diğer taraftan memura sırıtarak bakmaya devam ediyor. Nikah memuru gayet soğuk bir şekilde şakayı başkasının yanında yaparsın artık diyerek defteri kapatıp gidiyor. Damat hala memurun arkasından şaka yaptım ama diyorsa da diğer düğüne yetişeyim bari diye acele eden memur gözden kayboluyor.
Bir daha böyle enayi nerden bulurum ki diye düşünen balıketli gelin adayı da damat adayına Bravo. İyi yaptın diye dişlerini gıcırdatıyor. Zavallı damat da Şakaydı ama diye tekrarlıyorsa da donmuş bir şekilde hala nikah memurunun dönüp Ben de şaka yaptım. Sürpriz demesini bekliyor.
Onlar muradına eremedi ama bu videoyu çekip internete koyan izlenme rekoru kırarak muradına ererken, bu videoyu izleyen ben deniz de ne düşüneceği mi bilemez vaziyette kalıyorum
Kime ne söyleyeyim ki?
Oldum olası bu evlilik, düğün, nikah merasimi gibi şeylerden hazzetmedim.
Hayır tahmin ettiğiniz gibi kötü bir anım olduğundan dolayı değil, o kötü anım olmadan önce de böyle düşünürdüm. Çünkü bu satırların yazarı 1987-88 yaz aylarını, yani yaklaşık altı ayını düğünlerde garsonluk yaparak geçiren biridir. Benim kadar düğün gören az kişi vardır yani.
Düğünlerde, halk arasındaki tabiri ile söğüşleme kuaförden itibaren başlar (Mesela normal erkek tıraşı 20 lira ise damat tıraşı 100 liradır. Normalden tek farkı biraz fazla jöle ve saç spreyidir) Gelin başı ile ilgili çok şey söylemek istemem çünkü ben hiç gelin başı yaptırmadım kendime. Ancak orada da bir geçirmenin söz konusu olduğunu gelin olmuş arkadaşlardan sık sık duyarım.
Gelini kuaförden almak da ayrı bir sorun. Kalfalar, çıraklar kapıları kapatır damadın kendi yasal eşini oradan alması yüklü bir fidye olmadan mümkün olmaz. Sanırsın ki gelin kuaföre saç yaptırmaya gitmemiş, kuaför tarafından rehin alınmıştır.
Düğün salonuna giderken bir arkadaşının sana benim araba daha güzel, bunu gelin arabası yapalım diye verdiği güzelim lüks arabanın kaputuna lank diye zıplayan, kaput çöktükçe sanki senin üzerine oturmuşlar gibi nefes almaktan güçlük çektiğin avareler abe hani bizim bahşiş diye seni sıkıştırırlar. Bazıları arabalarla bile yolunu keserler. Geçenlerde kamyonetle yolu kesenler, iyi bahşiş vermedi diye damadın kafasına kriko ile vurmuşlardı. Zavallı nikah dairesine değil hastaneye dikiş attırmaya gitmişti.
Kazasız ama biraz soyulmuş bir şekilde düğün salonuna vardın diyelim, Nikah memuru geldiğinde iyi bir bahşiş vermezsen nikahı kıydıktan sonra Mutluluklar derken İnşallah mutsuz olursun der gibi söyler.
Bıçak kesmez diyen altı katlı pastacısı, alevli meyve tabakçısı, şarkıcısı, davulcusu, klarnetçisi, telgrafçısı, abi video kaset bitti diye gelen fotoğrafçısı, Araba çıkmıyor diyen otoparkçısı velhasıl herkes acele etmeden sabırla diğeri işi bitirsin de sonra ben diye bekler.
Sende en mutlu gününde (Tabi birçok erkeğin o günü daha sonra öyle adlandırmadığını ifade etmeliyim) bir şaka yapmaya kalkarsın kimse de şakana gülmez.
Sen de böyle ortada aynen bakakalırsın.
Oldu mu şimdi yani?