Sayfa Yükleniyor...
Yaz sabahlarını seviyorum.
Pencereden hafif hafif rüzgar eserken erik ağacına konan bir karganın sesi ile uyandım. Artık erikler olgunlaştı ve bir kısmını toplayıp pazarcılık yapan yeğenime satması için verdik. Üst dallarda kalıp da ulaşamadıklarımızı ise kargalar, serçeler ve diğer kuşlar gelip yiyorlar.
Biraz kargayı seyrettim.
İyice kırmızılaşmış, olgunlaşmış eriğe gagasını batırıyor. Sonra etrafı kontrol edip bir daha yiyordu. Birkaç yudum aldıktan sonra uçup gitti.
Yataktan kalktım.
Dışarı çıkıp derin bir nefes aldım. Herkes uykudayken havadaki oksijen miktarı artıyor mu ne? Kapının önündeki kömürlükte doğuran kedinin etrafında yavruları oynuyordu. Baba kedi? Yeni aşkların peşinde kim bilir nerede? Anne kedi mecbur olmadıkça yanlarından uzaklaşmıyor. Hepsini teker teker yalıyor, temizliyor, seviyor ve emziriyor. O onları sevdikçe imrendim.
Sonra geçen hafta bir ilahiyat profesörünün hayvanlarla ilgili bir sözü geldi aklıma.
Namaz kılmayanlarla ilgili sözleri.
Namaz kılmayanlar hayvanmış.
Keşke pek çok insan hayvanlar kadar sevgi ve vefa dolu olsa. Keşke onların yavrularına gösterdiği sevgi, şefkat ve düşkünlüğü bazı insanlar gösterse, keşke bazı insanlar keyif için başka canlılara kıymasa, keşke yedikleri ve içtiklerinden arta kalanları bu hayvanlar gibi, gizleyerek, yok etse, etrafa çer çöp atmasa, keşke karnı doyduğu zaman bir kenara çekilip hemcinslerine yer veren hayvanlar gibi düşünceli olsa bazı insanlar keşke keşke .
Keşkeler ne kadar da çoğaltılabilir değil mi?
İşe geldim. Bir ara internet sitelerine göz atarken sevginin sınırları yoktur başlıklı bir videoya denk geldim. İşin içerisinde sonsuz sevgi olunca merak edip izledim. Uzun zamandır uzak bir yerde olduğu anlaşılan bir adam evine dönüyor. Eşi, eve girişini videoya çekmiş. Besledikleri iki köpekleri adama doğru koşup ayaklarına, ellerine sarılmaya çalışıyor. Buraya kadar her şey normal. Hayvanların kendilerini seven, doyuran insanlara karşı ne kadar vefalı olduğunu biliyorum. Ama ardından arka ayakları felçli olduğu için iki ön ayağını kuvveti ile kendini çekerek adama doğru giden üçüncü bir köpek görüntüye gidiyor.
İşte gerçekten sınırsız sevgi bu.
Yavrularını atan, analarını babalarını bakmamak için sağa sola atan insanlar diğer yandan hayatlarını gittikçe zorlaştırdığımız, pek çok türünü yok ettiğimiz insanlar ..
İnsanoğlu değil mi her şeyi yiyip içip yok eden. Doğayı, çevreyi, başka hayatları ve diğer canlıları .
Söylenecek çok şey var. Ama çok da insanlaşmayayım. O profesör arkadaşa bir kedi almasını ve sabah uyandığında ilk iş olarak gidip o kediyi izlemesini, hayatı, doğayı, canlıları keşfetmesini tavsiye ediyorum.