2

Sen Hoşça Kal Dememi İstemezdin


  • Oluşturulma Tarihi : 13.06.2016 05:56
  • Güncelleme Tarihi :

(22 Ocak, 29 Şubat, 11 Nisan ve 9 Mayıs 2016 tarihli yazıların devamıdır)

Bu gece rüyamda seni gördüm.

Bana sevgi ile sarılıyordun. Mutluyduk. Gözlerine baktım. ‘Ne kadar çok sevildiğini biliyor musun?’ dedim. Hep bu şekilde sorardım sana ve sende hep ‘Hayır bilmiyorum, göster’ diye gülerdin.  O zaman sana sımsıkı sarılır, kulağının dibinde bir kez daha o cümleyi tekrarlardım. O zaman göğüs kafesinin daralmasından nefes alamaz, ‘Tamam tamam öğrendim’ diye yanaklarıma, bazen de dudaklarıma küçük bir öpücük kondururdun.

Yine öyle yapmışım.

Bir üst geçidin üzerindeydik ve çevremizden bizi umursamayan bir sürü insan geçiyordu. Gözlerinin içine bakıyordum. Sende bana gülümsüyordun ‘Seni çok özledim’ dedim. ‘Bende seni’ dedin. Öptüm, öptüm, öptüm. Defalarca öptüm. Yanaklarından, dudaklarının kenarından, alnından. Durup durup öptüm seni. Bir ara yanımızdan geçen yaşlı bir teyze yan yan baktı.  Göz kırptım ona. ‘Ne yapayım çok özledim’ dedim. ‘Fesuphanallah, tövbe tövbe’ deyip gitti.

Kimse bizi görmüyordu sanki. Başımı boynuna yasladım. Kokunu duydum. ‘Bu parfümü hiç değiştirme çünkü benim için bu koku sen oldun’ demiştim. Her buluşmamızda daha çok duyardım o kokuyu sanki. ‘Bu rüya mı?’ diye sordum. Çünkü ayrıldığımız aklıma gelmişti. Rüyamda bile ayrıldığımızı unutmuyorum. Ne saçma değil mi? ‘Bu gerçek bak ben buradayım. Çimdikle kendini’ dedin gülerek.  ‘Rüyaysa bile uyanmaktan korkuyorum’ deyip yapmamıştım.

Sana bir daha sımsıkı sarıldım. Sonra birden o görüntü üst geçidin üstünde kaldı ve ben havalandım. Ama hala kendimi orada sana sarılırken görebiliyordum. Bir şey beni çekiyor ve ben engel olamıyordum. Bir nokta kalıncaya kadar izledim ikimizi. Sonra aniden uyandım, yanımda yoktun. Bu aylarda hava deniz kenarında daha da soğuk olur biliyorsun. Sanki daha soğuk muydu yoksa bana mı öyle geldi bilemiyorum. Titriyordum. Yorganı her iki elimle sarabildiğimce sarılmıştım.  

Buna benzer o kadar çok rüyalar görüyorum ki. İkimizin olduğu.

Psikoloğum ‘Rüyalar bilinçaltına attığımız duygu ve düşüncelerimizin dışa vurumudur. Bir süre daha bu rüyaları görmeniz normal’ diyor bana. ‘Bunlar beni çok yoruyor, uyuyamıyorum’ dedim bende . Top sakallarını sıvazlayıp pis pis sırıttı. ‘İyi ya bildiğim kadarıyla deniz kenarında oturuyorsunuz. Siz de çıkıp dolaşın, yürüyüş yapın. Sağlığınıza çok faydası olur’ dedi. ‘Siz hep hastalarınızla böyle dalga mı geçiyorsunuz’ diye kızdım. ‘Aşk acısı çeken bir hasta ile dalga geçen psikologların başına ne gelir bilir misiniz?’ diye sordu. Düşünmek istemedim. ‘Bilmiyorum’ dedim. ‘Aşık olurlar’ dedi. Sonrada ‘Ben aşık olmak istemem. Onun için asla aşk acısı çeken biri ile dalga geçmem. Beni dinleyin, çıkın yürüyüş yapın’ dedi.

Onu dinledim. Eşofmanlarımı giyip deniz kenarına çıktım. Ne çok aşk acısı çeken varmış meğer. Genç yaşlı bir sürü insan o saatte yürüyorlardı. Temiz hava gerçekten çok iyi geldi. Adam yine haklı çıktı. Bir tek ‘Zamanla  her şey unutulur’ demişti. Daha o zamana gelemedim demek ki.

Neyse. Başını çok ağrıtmak istemiyorum.

En yakın zamanda görüşürüz tekrar.

Sen Hoşça Kal Dememi İstemezdin
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan