2

Sensiz Yaşamak Çok Zor


  • Oluşturulma Tarihi : 04.07.2016 08:02
  • Güncelleme Tarihi :

“Sensiz yaşamak çok zor. Ben böyle olacağımı hiç düşünmemiştim” dedi genç adam. Önündeki menü kitapçığını amaçsızca çevirip durdu. Bir şeyler yiyeceğinden değil, zaten bir şeylerde yiyemiyordu son zamanlarda. Öyle ki daha önce “Bir tabak daha istiyorum” dediğinde annesinin keyifle önüne koyduğu yemekleri dahi yemiyor, kendini zorlamasına rağmen yiyemiyordu. Oğlu “Bir tabak daha” dediğinde gözlerinin içi gülen anne, onun son zamanlarda yemek yememesi karşısında içten içe üzülüyor ancak çok da üstüne gitmek istemiyordu. Onun üzüntülü olduğu dönemlerde konuşmayı, olanları anlatmayı çok sevmediğini, çok ısrar ederse kapıyı çarpıp gideceğini biliyordu.

Sadece annesi değil evdeki herkes bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındaydı. Etrafa neşe saçan, herkesle konuşan adam gitmiş, yerine sürekli dalan, düşünen, bir köşeye çekilip kimse ile konuşmayan biri gelmişti. Babası “Senin sorularının cevabı onda. Bence onunla konuşmalısın” dediğinde kararını verdi. Sevgilisinin olduğu şehre nasıl geldiğini fark etmemişti bile. Oysa önceki gidişlerinde, yol kenarında inip çay içtiği köy kahvesini, yine yol üstündeki bir başka kasabadaki çorbacıyı ve göl kıyısındaki yamaçta durup etrafı seyrederken sigara içmeyi çok severdi. Ufuk çizgisine uzanan mavilik onu hep rahatlatırdı. Oysa bu yolculukta bunların hiçbiri aklına gelmemişti.

Kafasında sürekli neden birdenbire ayrıldıklarının sebeplerini bulmaya çalışıyor, ‘şunu yapmasaydım, şöyle olmasaydı’ diye düşünüp duruyordu.

Eski sevgilisine onun yanına gideceğini haber vermemişti. Bir ara yolda onu aramak için rehberi karıştırdı ancak numarasını ona kızdığı bir anda silmiş olduğunu fark etti. Hiç telaşlanmadı, gülümsedi. Yine aklına eskiler gelmişti. Beraber kızın evindeki küçük kanepede, kızın sevdiği diziyi izlerken dizideki genç kız “İnsan sevdiğinin numarasını ezbere bilmeli” demişti. Sevgilisi de ona dönüp “Benim numaramı biliyor musun?” diye sormuştu genç kız. O gün o sorudan nasıl kaçmaya çalıştığı aklına geldi, gülümsedi.

Yolda düşündüğü tek şey onu başka biri ile görme ihtimaliydi. Ya birine sarılırken, başka birinin elini tutarken görseydi? Nefesinin daraldığını hissetmişti. Olabilir miydi? Yakın bir zamana kadar “Senin için atıyor” dediği kalp artık bir başkası için mi atıyordu?

“Yok canım herhalde öyle bir şey yoktur” diye tekrarladı bir kaç kere. Kendi kendini inandırmak istiyordu. Korktuğunda öyle yapardı. Ama bu sefer sesli olarak bile tekrarlaması işe yaramamıştı. Başka birinin olma olasılığını sıklıkla düşünüyordu. Yoksa durup dururken neden “Biz çok yıprandık, yorulduk, bence biraz ara verelim, bir süre görüşmeyelim, konuşmayalım, birbirimizi ne kadar sevdiğimizi görelim” desin? Bir insan sevdiği birini görmemeye, konuşmamaya dayanabilir miydi?  Belli ki artık sevilmiyordu. Muhtemelen de başka biri vardı ancak en azından o onları bir arada görmemeyi dilemişti.

Kafasında dönüp duran bir sürü soru ve düşünce ile kızın evinin olduğu küçük tatil kasabasına ulaşmıştı. Artık sorulara cevap almak için sadece kızı bulması yeterli olacaktı.

Devamı gelecek...

Sensiz Yaşamak Çok Zor
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan