Sayfa Yükleniyor...
Sen bu mektubu okuduğunda ben çok uzakta olmuş olacağım. Yani en azından öyle olmuş olmayı umuyorum.
Birinden kaçmak ya da evden kaçmak isteyenler, hep böyle başlayan mektuplar yazarlar genelde biliyorum. Ama özellikle şunu belirtmek isterim ki senden kaçmak gibi bir niyetim yok. Senin hayatımda olman hayatıma renk ve mutluluk kattı. Düşüncelerimi, hislerimi, fikirlerimi seninle paylaşmak beni mutlu eden faktörlerden biri sevgili okurum.
Ancak şunu da bilmeni isterim ki yaptığım meslek (Doktorluk) fiziksel olarak değil ama psikolojik olarak beni yormaya başladı. Sürekli kafamda Artık bıraksam mı? Bırakıp biraz dünyayı mı dolaşsam? diye geçirip duruyorum.
Mesleğimi bırakmak konusunda Sudanda iken de çok sık düşünüyordum. Orada sinir stresin daha az olduğu bir ortamda da hayatımı sürdürebilirim gibi geliyordu bana.
Bir arkadaşım Taylandda yaşıyor. Uzun zamandır bana Gel burayı da gör, cennet gibi deyip duruyordu. Ölmeden bir cenneti göreyim istedim. Ani bir kararla, bir gün içinde gitmeye karar verdim. Mesleği bırakıp yazılar üzerinde yoğunlaşmak istediğimde yerleşeceğim ülkeyi seçmek için bir karar da verebileceğim bir gezi olacak bu. Afrika mı? Asya mı?
Tabi ki son kararım demeden önce Güney Amerikayı da görmeyi istiyorum. O kıtada da Venezuela mutlaka görmeyi istediğim ülkelerin başında geliyor.
Ani bir karar verdim demiştim. Zaten oldum olası uzun vadeli planlar yapmam. Bir yere bağlanmamak için taahhütlü internet paketleri bile almıyorum. Öyle her an bırakıp gitmeye hazır gibi.
Tayland deyince aklınıza sex turizmi geliyor biliyorum. Ama çok şükür ömrü hayatım boyunca kimsenin çaresizliğinden parayla yararlanma gibi bir amacım olmadı. Türkiyenin donmak üzere olduğu bu günlerde biraz yüzmek, daha önce bulunmadığım bir kıtada, bir ülkede, farklı insanları tanımak, bunlardan sizler için hikayeler derlemek ve biraz da dinlenmek niyetindeyim.
Umarım hem dinlenmiş hem de eğlenmiş olurum.
Bu arada korkmayın. Yazılara ara vermiyorum. Öyle başkaları gibi köşeme İzninizle bende biraz dinlenmek istiyorum diye yazıp dükkanı kapatmayacağım. Zaten sınırlı sayıda okuyucum var. Ara vererek onları da başka yazarlara kaptırmak niyetinde değilim. Hem az olalım, öz olalım, sevgi ne kadar bölünürse azalır değil mi?
Geçenlerde bir arkadaşım abi yazılarını çok beğeniyorum. Hep paylaşacağın saatleri bekliyorum dedi.
Mübarek hiç beğendiğini, paylaştığını görmedim şimdiye kadar dedim.
Abi beğenip paylaşırsam başkası görür, ünlü olursan yazı stilin değişir, küçük olsun benim olsun dedi.
Kızsam mı? Sevinsem mi? Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim.
Her neyse. Ben müsaadenizle biraz gezip gözlem yapayım. Size yeni yazılar yazmam lazım
Görüşmek üzere.