Sayfa Yükleniyor...
Sosyal paylaşım siteleri enteresan yerler. Dünyanın öteki ucundaki arkadaşlarınızla bağlantı kurabiliyorsunuz. Onların paylaşımlarından ne yaptıklarını, nasıl bir yaşantıya sahip olduklarını görebiliyorsunuz.
Benimde böyle birkaç arkadaşım var.
Bunlardan biri 28 yaşına kadar İzmirde yaşayan, evli ve bir kız çocuğu sahibiydi. Sonra 15 yıl önce birdenbire eşini boşadı, bir İsveçli ile evlendi ve Stockholme yerleşti.
Orada dil öğrendi, işe girdi. Kızı da okuyup güzel bir bölümde Üniversiteye başladı.
Paylaştığı Aşk resimlerinden yeni hayatında her şeyin yolunda olduğunu, mutlu mesut olduğunu görüyordum.
Daha önce konuştuğumuz birkaç seferde İsveçin ne kadar da demokratik bir ülke olduğunu, devletin ihtiyacı olan ailelere maddi yardım yaptığını, isteyen öğrencinin ücretsiz bir şekilde istediği bölümde okuduğunu, zengin fakir arasında asla bir ayrım olmadığını, yaşam standartları konusunda zengin ile fakirin arasında Türkiyedeki gibi bir uçurumun olmadığını, hiç kimsenin diğerini ırkına, diline, dinine göre ayırmadığını, hemen herkesin mutlu bir şekilde yaşadığını söylemişti.
Hatta Türkiye de geçirdiğim zamana yazık. Keşke daha önce buraya gelseydim diye eklemişti
Her konuştuğumuzda da en ufak bir şeyden şikayet ettiğim de Ya Türkiye adam olmaz, demokrasi için çook uzun yıllar lazım. Bırak orayı gel buraya diye bana yol gösterirdi.
Son zamanlarda artan bu terör olayları ile bazı insanların aslında ne olduklarını daha iyi anlayabiliyorsunuz. Daha önce romantik aşk şiirleri ve resimleri paylaşan insanların aslında ne kadar ırkçı ve kendinden başka düşünen tüm insanlara karşı ne kadar tahammülsüz olduğunu görebiliyorsunuz.
Allah uzun ömürler versin babam der ki Eşeğin sırtına altın semerde vursan eşek, eşektir misali bu arkadaşımda yaşadığı ülkenin nasıl bir yer olduğunu unutarak yaptığı paylaşımlarda sürekli olarak Vurun aslanlar, öldürün, canım yolunuza feda, bir can gider bin geliriz tarzında resimler ve yazılar paylaşmaya başladı.
Başlangıçta herkesin fikri kendine. Beni ilgilendirmez diye düşündüm.
Nede olsa herkesin sayfası kendi kişisel alanı, dilediğini koyabilirdi.
Geçenlerde yazılarım ile ilgili çok güzel yazılar yazıyorsun hoşuma gidiyor ile başlayan bir şeyler yazmış bana.
Teşekkür ettim. Keşke sende İsveçte demokratik bir yerde yaşamanın güzelliklerini yazsan, insanların nasıl barışçı şekilde yaşadıklarını, bir anne olarak insanların ölümü yerine yaşamın ne kadar değerli ve güzel olduğunu anlatsan dedim.
Birden parladı. Bunlar benim düşüncelerim ve hiç kimseyi ilgilendirmez dedi
Orası öyle. Ama sen İsveçte göl kenarındaki evinden buradaki insanlara vurun, kırın, öldürün diye yazıyorsun. İnsanları bölüyorsun. Doğru mu bu yaptıkların? Ya yarın İsveçliler de bu Türkleri öldürelim, atalım buradan deseler güzel olur mu? dedim
Düşüncelerimi yazamayacak mıyım kendi sayfama?
Evet, kendi sayfana düşüncelerini yazabilirsin. Ama orada keyfin yerinde iken burada insanları bölmeye çalışmak yerine acaba insanlar neden orada sorunsuz bir şekilde yaşıyorlar anlatsan daha iyi olmaz mı?
Vatanımda olanlar beni rahatsız ediyor dedi
Sen böyle insanları ayrıştırıcı, kışkırtıcı şeyler yazmaya devam edersen, insanlar da senin yazdığın şekilde birbirlerine yaklaşırsa bir süre sonra burası Suriye, Irak, ya da Libya ya dönebilir. dedim
Tartışma uzun sürdü ve pek de ortak noktayı bulamadık.
Dün buna benzer bir başka paylaşımını daha görünce bu tarz insanlara çevremde ihtiyacım yok diyerek listemden çıkardım.
Huzurlu muyum? Hayır.
Çünkü onu listemden çıkarmakla bu insanları hayatımızda, çevremizden çıkarmıyoruz ki.
Neden insanlar göl kenarındaki evde, yazlıkta, havuz başında, ya da yatla gezerken, kendi çocuğunun tırnağı kırılsa tüm hastaneyi ayağa kaldırıyorken, başkalarının evlatları üzerinden kahramanlık yapmayı kolay görüyorlar ki?
Anlamıyorum. Anlayamayacağım galiba