Sayfa Yükleniyor...
Oğlum babası gibi hassas bir çocuk. Nedense birden buraya gülme emojisi koyma isteğim geldi. Sosyal paylaşım sitelerinde yaza yaza böyle bir alışkanlık gelişti sanırım.
Babası hassas, duygusal ve düşünceli biri olunca onun da öyle olması beklenen doğal bir sonuç. Ne de olsa genlerinin bir kısmını benden almış. Ki almasını en çok istediğim kısımları aldığını söyleyebilirim.
Her Türk çocuğu gibi, milli sporumuz olan futbolu seviyordu. İzmirde alt yapıya verdiği önemle reklam yapan bir kulübün spor okuluna yazdırdık. -Burada kulüp ismi geçirip kendi ismimiz üzerinden adamların reklamını yapmayalım. Malum bazı kulüpler için bir iki yazı yazdık ve isimlerinden bahsettik diye aylardır o yazımızı kullanıyorlar.- Çevremizdeki çok aile bizim gibi o reklama kanıp gelmiş olduğundan kulüpte olması gerekenden fazla çocuk vardı. Gereken ilgi ve alakayı göremeyince bizimki de futbola küstü çok şükür.
Geçen yaz, Dokuz Eylül Üniversitesinde tüm günü spor ve çeşitli aktivitelerle geçirdiği bir kursa yazdırdık. Orada Taekwando dersi de vardı. Hocasını ve o dersi çok sevdi. Derslere çok büyük bir istek ve heyecanla gitmeye başladı. Sen neden bana yan baktın diye adam öldürülen bir ülkede yaşıyoruz ve bir savunma sporu öğrenmesini bende çok istedim. Uzakdoğu sporlarının kişiye disiplin, düzen ve özgüven getirdiğini bildiğim için onu destekledim.
Oğlumun hocası Serkan Tok, birçok derecesi olan, güler yüzlü, ilgili ama gerektiğinde sert ve disiplinli olabilen Milli bir sporcu.
Hocam siz artık yarışmıyor musunuz? diye sormuştum bir ara.
Bu sene yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına kulüp olarak katılıyoruz demişti.
Tarihler sömestr dönemine denk geliyordu. Oğlumu Türkiye Taekwondo şampiyonasına götürmek iyi bir karne ödülü olabilirdi. Aynı zamanda oradan Anamura geçip yeğenlerimin bahçesinden muz ve çilek toplayabilir, hep merak ettiği Toros dağların zirvesindeki yaylalara çıkıp kartopu oynayabilirdik.
Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? derler ya, ben çok gezenin bildiğini, gezip, görüp yaşadığın şeylerin bir ömür boyu akıldan çıkmadığına inanırım. Bu nedenle Alanyaya gitmeye karar verdik.
Şimdi biraz da reklam yapalım. İyi şeylerin reklamını yapalım ki iyi şeyler yapanlar hep kazansın, iyi şeyler olmaya devam etsin değil mi? Merak etmeyin bu kısmı para karşılığı yapmıyoruz. Yani Kaç lira versek köşenizde bizden bahsedersiniz? diye gazeteyi boşuna aramayın. Onlar çok uçuk fiyat verirler. Doğrudan siz beni arayın, uygun bir fiyata reklamınızı yaparız.
Her neyse nerede kalmıştık? Reklamdan bahsediyorduk değil mi? Biliyorsunuz Ekim ayında yine Antalya, Alanya, Anamur ve Silifkeye gitmiş, o dönemde Antalyadaki ERCİYES Oto kiralamadan araç kiralamıştım. Kayserili olup adam çarpmayan cinsinden bir vatandaşın yeri ve ben o zaman araçtan, ilgiden, hizmetten çok memnun kalmıştım. Yine gitmeden önce oradan uygun fiyata bir araç kiraladım.
Gitmek için her şey hazırdı.
Yarın Alanyadan, Taekwondo Şampiyonasında gördüklerimizden, Selfie çekerken ölen Türkiye Taekwondo şampiyonundan bahsedeceğim.
Merakla bekleyiniz