TARİH OKUMAK LAZIM


  • Oluşturulma Tarihi : 13.09.2015 07:06
  • Güncelleme Tarihi :
TARİH OKUMAK LAZIM yazının resmi

Karaburun yolunda bir kayalığın tepesinde 1 haftadır kamp yapan 4 Ukraynalı turistten daha önce bahsetmiştim.

Biri profesyonel fotoğrafçı. O kadar güzel resimler çekmiş ki ‘bunları Türkiye ile ilgili tanıtım sitelerine koymak lazım’ dedim.

Çok sevindi.

Dün eve getirdim onları. Dile kolay tam bir haftadır duş almıyorlar.  Rahmetli annemin boş evinde duş almalarını sağladık. Duştan sonra ablamın onlar için yaptığı taze fasulye, pilav ve soğanı ‘supper, supper’ diye iştahla yediler. 

Çaylar içilirken ablam aralarından en güzeline dikkatli bir şekilde bakıyordu.

‘Hayrola abla?’ dedim.

‘Ah keşke bu kız senin eşin olsaydı’ dedi.

‘Sorayım istersen abla’ dedim.

‘Sor bakalım’ dedi ablam beklemediğim şekilde.

İkimizde kıza bakıp Türkçe konuştuğumuz için kız bir ona bir bana bakıyor, ne konuştuğumuzu anlamaya çalışıyordu.

Hemen konuya girdim. ‘Ablam seni çok beğenmiş. Benimle evlenmeni istiyor’ dedim.

Kız bir kahkaha attı. Ablama sarılıp ‘Bende Türkiye’yi çok sevdim, seni de çok sevdim ama benim bir ailem var orada ve ben onları çok özlüyorum. Deniz Ukrayna’ya gelirse olur’ dedi ona.

‘Abla kabul etti ama benim oraya yerleşmem lazım’ diye çevirdim.

Ablam ‘Yok kurban yok. O buraya gelsin’ dedi telaşla.

‘Sen buraya gel ben oraya geleyim’ derken aramızda bir anlaşmaya varamadık.

Konuştuğumuz konuyla pek ilgilenmeyip bir köşede bilgisayarına bakan kişi birden bana dönüp ‘Biz burada güvende miyiz?’ diye sordu.

‘Kardeşim espriyi yanlış anladın. Biz kıza şaka yapıyoruz. Zorla onu alacak halimiz yok’ dedim.

‘Anlamadım’ dedi.

‘Bende seni anlamadım. Ne demek istiyorsun?’ dedim.

Facebook’ta ‘Türkiye çok güzel bir yer, harika bir ülke’ diye resim paylaşmışlar. Arkadaşları ‘kendinize dikkat edin Çatışma var oralarda’ diye yazmış, bu nedenle bana o soruyu sorduğunu söyledi.

‘Evet şu dönemde ne yazık ki sıkıntılar var’ dedim.

‘Aslında bir şeyler okudum buraya gelmeden önce. Ama şunu merak ediyorum; Kürtler ne istiyor?’ dedi birden.

Orta düzey İngilizcem ve biraz Rusçamla cevaplandırmaya çalıştım.

‘Bak şimdi. Biz bu masada 8 kişiyiz ve ortaya bir menü koysan, içinde birkaç seçenek olsa, herkes farklı bir şeyi yemek ve içmek isteyebilir’ dedim.

‘Biraz daha açıklar mısın?’ dedi.

‘Yani Kürtlerden bazıları ‘benim aslımın bir önemi yok, ben insanım, vatandaşım, mutluyum, rahatım’ diyebiliyor, bazıları ‘ben Kürdüm ama bu ülkede Türkler gibi eşit vatandaş olarak, ayrım olmadan yaşamak istiyorum’ diyor, bazıları ‘hayır biz Türkiye’de kendi kendimizi yönetelim, Vali, belediye başkanı, emniyet müdürü seçimle gelsin, eyalet sistemi olsun, ya da federasyon olsun’, bazıları da ‘hiç kimseye bağlı değil kendi bağımsız devletimizi istiyoruz’ diyebiliyor. Herkesin farklı bir isteği olabilir’ dedim.

‘Bunlar tartışılabilir istekler. Peki ama neden silah kullanılıyor’ dedi.

‘Bilmiyorum’ dedim.

‘Bence birileri bizi olduğu gibi sizi de bölmeye çalışıyor’ dedi.

‘Nasıl yani?’dedim.

‘Biliyorsun bizde de yaklaşık 1,5 yıldır özellikle doğu bölgelerinde çatışmalar sürüyor. Bir sürü kişi öldü. Ülkemizin ekonomisi çöktü. Daha da fakir bir ülke olduk. Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oldular. ‘Kim kazandı?’ dersen sadece silah üretenler kazanıyor. Servetlerine servet katıyorlar’ dedi.

‘Dünkü yazımı mı okudun?’ dedim.

‘Ne yazısı?’ diye sordu.

‘Dün bunun aynısını yazmıştım’ dedim.

‘Sevgili Arkadaşım, bu senaryo birçok ülkede aynı şekilde oynanır. Sadece yer, dekor ve oyuncular değişir. Onun için dün sen yazdın, bu gün ben söyledim, yarın başka bir coğrafya da biri tekrar aynı şeyleri yaşayabilir. Hem bu zaten yeni bir şeyde değil. Birçok örneği var tarihte. Biraz tarih okumalısın Deniz tarih ’dedi.

Diyecek bir şey bulamadım. Yanlış mı söyledikleri?

TARİH OKUMAK LAZIM
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan