Sayfa Yükleniyor...
Kadın: Gece seni aradım, telefonun kapalıydı.
Erkek: Şarjım bitmişti.
Kadın: Şarjın da genelde geceleri bitiyor nedense.
Erkek: Gün içerisinde telefonu kullandığım için akşama doğru şarjım azalıyor, genelde gece yatmadan şarja koyuyorum. Hem ben sana arkadaşlarımla okey oynamaya gideceğimi söylemiştim.
Kadın: Evet, söylemiştin ama telefon kapalı olunca merak ettim.
Erkek: Sürekli işkillenmekten vazgeç bence canım.
Kadın: Ne yapayım? Seni sevdiğim için kıskanıyorum.
Erkek: Başı olumlu, sonu olumsuz bir cümle.
Kadın: Seni sevip kıskanmamam mı lazım?
Erkek: Beni sev ama bu kıskanma değil kuruntu, güvensizlik.
Kadın: Bence çok saçma. Güvensizlik değil. Merak bu sadece. Sana mesaj da attım whatsaptan. Ona da cevap yazmadın.
Erkek: Gördüm. Ama oyun oynuyordum, bölmek istemedim.
Kadın: Yani oyun benden daha önemli. İki dakikanı ayırıp Hayatım merak etme iyiyim diyemedim. O mesaj maviye dönüp de sen cevap yazmayınca neler hissettiğimi düşünebiliyor musun?
Erkek: Sen uzatırsın çünkü. Sonra arkadaşlar light diye dalga geçiyor. Şarjım %1di. Hem zaten gitmeden seni aramıştım. Bence tekrar tekrar mesaj yazman merak etmenden değil bana güvenmemenden.
Kadın: O zaman geçen ayı hatırlatırım. Arkadaşlarımla yemeğe gittiğimde gece senin telefonuna geç döndüm diye kıyameti koparan başkasıydı.
Erkek: O başka, bu başka.
Kadın: Nesi başka pardon? Sende arkadaşlarınla, bende arkadaşlarımla çıkmıştım. Arada ne fark var?
Erkek: Senin gittiğin mekan alkollüydü.
Kadın: Mekan alkollü ise bana ne! O alkolü ben mi aldım?
Erkek: Hayır o anlamda değil. Etraf it kopuk dolu. Alkol bu! Şişede durduğu gibi durmuyor
Kadın: Babamda Sana güveniyorum, etrafa güvenmiyorum derdi.
Erkek: Doğru söylemiş Baban. Sonuçta her söz bir tecrübeye istinaden söylenmiştir.
Kadın: Yani ben etrafa kendimi kaptıracağım öyle mi?
Erkek: Hayır yani de, o tür yerleri çok iyi biliyorum. Bir sürü erkek sürüsü ve bu sürülerin ortasında tek başına kadınlar.
Kadın: Olayı belgesel kıvamına getirdin. Kendimi Afrika savannahlarında seken ceylan gibi hissettim.
Erkek: Eee orası öyle tabi. Sen benim ceylanımsın.
Kadın: Beni bir iki tatlı sözle yumuşatamazsın. Senin söylediklerinden kafama bir şey takıldı. Şimdi siz dün kaç kişi gittiniz?
Erkek: 4 kişi oynadık, iki kişi yancıydı.
Kadın: Kızlı-erkekli bir kafeydi değil mi? Hani şu üniversitenin oradaki.
Erkek: Evet...
Kadın: Senin söylediklerini gözümde canlandırmaya çalışıyorum şimdi. Bir sürü erkek sürüleri arasında okey oynamaya çalışan genç ceylanlar. Şimdi telefonun neden kapalı olduğunu daha iyi anladım.
Erkek: Saçmalama...
Kadın: Ben de bu akşam arkadaşlarımla çıkıyorum ve şarjım çok az haber vereyim. Gece ararsan ulaşamazsın. Merak etme...
Erkek: Hayatım saçmalama ya...
Kadın: Sabah uyandığım da -ki kaçta uyanacağımı bilmiyorum- sana mesaj atarım. Hadi bye hayatım...