Sayfa Yükleniyor...
Dönmeden bir otel işletmecisine Turizm de durumlar ne? diye sorayım dedim.
18 yıldır turizm işindeyim, TURSAB başkanını karşıma getir onunla turizm hakkında çatır çatır tartışırım diye kendini tanıtan ama ismini yazmamı istemeyen bu işletmeci özellikle son iki yıldır Turizm sektörünün can çekiştiğini söyledi.
Bu sene Ruslar da gelmedi, ondan da olabilir dedim.
Zaten turizmin canına Ruslar okudu. Onlar Türk turizmine vurulmuş en büyük darbedir dedi sigarasını sinirle yakarak.
Nasıl yani? dedim şaşırarak. Çünkü Bu sene Rus turist gelmedi diye neredeyse ülke olarak karalar bağlıyorduk.
Bak hocam; zengin Ruslar İspanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelere gidiyorlar. Genç Rus kadınlar buraya cebi boş gelip binlerce dolarla ülkelerine dönüyorlar. Nasıl olduğunu tahmin edersin. Onların faydadan çok ekonomimize zararı var. Erkeklerimiz ineğini, tarlasını satıp bunlara yediriyor.
Bize kim kalıyor? Sabahtan akşama kadar içen, hiç doymayacakmış gibi, masalarını tabak tabak yemek ile doldurup haldır huldur yiyen, çoğunu da tabakta bırakan orta ve alt tabaka kalıyor. Aşırı alkol içiyorlar, alkol de şişede durduğu gibi durmuyor, sonra sarhoş olup insanları rahatsız ediyorlar. 10 yıl öncesine kadar Alanyanın çoğu Alman, Marmaris ve Fethiye İngilizdi. Sonra yavaş yavaş Ruslar gelmeye başladı. Son yıllarda otel sayısı da aşırı artınca rekabetten dolayı fiyatları indi. Fiyatlar dibi görünce de Her şey dahil sistemi ile beraber sosyokültürel seviyesi çok düşük insanlar beş yıldızlı otelleri doldurmaya başladı. Avrupalıları rahatsız edici görüntüler ortaya çıktı, Almanı, İngilizi, kaçtı dedi.
Nereye kaçtı? dedim.
Başta Yunan adaları sonra İspanya ve İtalyaya dedi.
Tüm suç Ruslarda mı? dedim.
Hayır. En büyük suç her şey dahil sisteminde. O sistemi bulan Allahtan belasını da bulsun. Bu sistem Türk turizmini katletti. Böyle bir şey olur mu? Hadi sabah kahvaltı verdin, ona bir şey demiyorum ama her şey verilir mi? Adam yemek yiyip içmekten dışarı çıkmıyor. Bak dışarıda bu kadar restoran var, akşam git bak hepsi boş ya da bir iki masa var. Avrupada bu sistem yok. Sen zaten yataktan para kazanmazsın, yedirip içirdiğinden, yaptırdığın alışverişten para kazanırsın ama biz adamı otele servisle getiriyoruz, servisle uçak kapısına bırakıyoruz. Burnunu bile dışarı çıkartmıyoruz. Nasıl kazanacağız? dedi.
İyide tatil yörelerindeki restoranlarda yemek fiyatları çok yüksek. Günde iki öğün dışarıda yemek yesek tatil parasından daha fazla yemek parası veririz dedim.
O konuda çok haklısınız. Bizim restoranların fiyatları pek çok Avrupa ülkesindeki fiyatlarının çok üstünde. Mesela komşumuz Yunanistanda bir bira markette 1.5 avro ise restoranda en fazla 2 avrodur. Çünkü market de kar koyup satıyor, restoran da. Ama fahiş kar koyamıyor. Bizde bira markette 6 lira bazı yerlerde 20 liraya fatura ediyorlar. Sadece içecek değil yemek fiyatları da öyle. Yeme içme aşırı pahalı. Devlet ya da esnaf odaları buna da bir düzen getirmeli dedi.
Siz her şey dahil sisteminden şikayet ediyorsunuz ama siz de aynı sistemi uyguluyorsunuz? dedim
Yapmazsam batarım, kimse gelmez, düzen bu olmuş, elektrik faturası, vergi, stopaj nasıl ödenecek? dedi.
Nasıl düzelir bu işler peki? dedim.
Birkaç madde de sıralayayım
Yazması bizden, umarım birileri okur.
Bu gemide hepimiz varız. Turizmin ölmesi her şeyi etkiler.