Sayfa Yükleniyor...
Hepsi bir arada saçma gibi. Ama değil, son derece ilişkili kavramlar.
Sabrederseniz, okursanız eğer göreceksiniz.
Efendim; hafta sonu, arkadaşlarımı ziyaret için İstanbula gittim.
Uçak yolculuğu ve Rötar, Zeki-Metin, Gültekin-Rıdvan ya da Behzat ve Süheyl gibi ayrılmaz bir ikili. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Biz de zaten onları bir arada görmeye alıştık. Uçak zamanında kalkacak dedikleri zaman Kesin başımıza bir iş gelecek diye inene kadar binlerce kaza senaryosu düşünürüz.
Ülkemizin Star Alliance üyesi bir şirketinden biletimizi almıştık. Buralara üye olmak demek Zamanında kalkmak, zamanında inmek, yolcuya iyi hizmet gibi bir takım standartlar içermek diye zannediyoruz. Meğer sadece bazı hava yolu şirketlerinin uçmadıkları noktalara uçmak için yaptığı bir işbirliği antlaşmasıymış. Oysa bize nasıl da lanse ediyorlar Filanca hava yolları bir Star alliance üyesidir pöh pöh pöh.
Havalara bak. Uçağa bindik. Her zamanki şansızlığım sayesinde, soluma Polat Alemdar gibi koyu takım elbise, yakası göbeğe kadar açık bir gömlek ve yarım ay bıyık bırakmış mafya üyesi kılıklı biri, sağıma da koltuğa zorlukla sığan, benim tarafımın da yarısını kaplamış başka bir yolcu düşmüştü. Tüm yolcular binip de hostesler her zamanki gibi, yolculara, kemerlerin nasıl bağlanacağı, tehlike anında maskelerin nasıl takılacağı, uçak düşerken hangi pozisyonda durmak gerektiği ile ilgili bilgileri verdikten sonra hareket etmeyi bekledik. İyi günler bayanlar baylar, kaptanınız konuşuyor diye kelimeleri ağzında anlaşılmasın diye yuvarlayan biri Operasyonel nedenlerle 40 dakika gecikeceğiz dedi.
Uçağın etrafında asker, polis, Özel Tim ya da başka bir şey aradık. Kimseyi göremedik. Bomba ihbarı yapılmıştır dedi yandaki bir yolcu. Yanımdaki Polat Abi hostlardan birine Neden kalkmıyoruz? diye sordu. Adam sert yüzüne nazik bir görüntü vermeye çalışarak Efendim operasyonel nedenlerden dolayı dedi. Hımm. Teşekkür ederim dedi Polat Abi. Demek benim dışımda herkes Operasyonel nedenleri biliyordu. Bende cehaletimi belli etmemek için sustum.
30 dakika sonra uçak kalktı.
Dönerken bu sefer Kanatlı At hava yollarından biletimi almıştım. (Şirketlerin adını yazamıyorum. Basın yolu ile hakaret diye tazminat davaları açarlarsa doktor maaşımla 50 yılda ancak öderim) Biletin üstünde yazılan 205A kapısına gittim. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Kitabımı açtım okumaya başladım. Normalde 30 dakika önce kapıda hareketlenme olmalı, bilet kontrol görevlileri gelmeliydi. Ancak kimse yoktu. Benim gibi 30-40 kişi daha salonda bekliyordu. Biraz daha bekledik. Uçağın kalkması gereken saatte hiçbir hareket olmayınca panolardan Gecikme var mı? diye kontrol etmek istedim.
Oda ne! Uçağın kapısı 313B olarak değişmişti. Eşyalarımı sırtladım. 400 metre dünya rekoru kıracak kadar bir hızla 313B kapısına koştum Çok şükür ki uçağı kaçırmamıştım. Önce 20 dakika sonra 40 dakika sonra da 50 dakika Gecikme oldu. Salonda, genç, güzel, uzun boylu, manken gibi Ukraynalı eşi ile hemen yanımdaki koltukta oturan ve İleride Türkiyeye yerleşmeyi planlıyorum diyen İtalyan yaşlı kurt Bizim uçak da 2 saat gecikti ama sorun yok. Hayat güzel dedi Tabii hayat sana güzel dedim. What did you say? ( Ne söyledin?) dedi Turkish kebap, raki wonderful (Türk kebabı ve rakısı harika dedim. Sii sii dedi. Aman dikkat et, çok Sisi deme. Bizimkiler sevmezler dedim. Onu da anlamadı. 21.45 uçağı İzmire indiğinde, saat gece yarısını çoktan geçmişti.
Biz de facebook sayfamıza o günün anısına şu notu düştük Hava yolu şirketlerini denetleyen ama bu görevini yapmayan, onların yolcular ile sirkteki maymunlar gibi oynamalarına müsaade eden, yetkililere selam eder, bu kutsal günde analarının ellerinden öperim. Ama keşke anaları bu çocuklarına hamile kaldıklarında biraz vitamin alsalardı da normal zekada insan evladı doğursalardı bizde bu gün mağdur olmazdık.