2

Ukrayna’da Gözüme Çarpan Şeyler


  • Oluşturulma Tarihi : 22.11.2016 08:04
  • Güncelleme Tarihi :

Hayır; sizin tahmin ettiğiniz şeyden başlamak istemiyorum. Ukrayna deyince pek çok kişinin aklına gelen bir konu olan kadınlar ya da başka bir değişle kadınların güzelliği meselesini en sona saklamak istiyorum. Kadın konusu çok hassas bir konu. Yazacağım şeyler kadın okurlarımı çok kızdırmasın diye de çok dikkat ediyorum. Çünkü benim köşemi genelde kadınlar okuduğundan (Ya da onlar yorumlarla, mesajlarla okuduklarını daha çok belli ettiğinden) kadın okurlarımı kaybetmek istemiyorum. Ama hazır da konu açılmışken kadın okurlarımın çok daha fazla merak etmemeleri için birkaç cümle ile geçsem mi?

Madem açtık öyle yapalım. Ukraynalı kadınlar öyle söylendiği gibi güzel değiller. ‘Ekşi Elmalar’ filminin repliğinde de söylendiği gibi ‘Öyle böyle değil, çok daha güzeller’ çünkü. Buraya bir gülücük işareti eklemek isterdim ama sanırım o sadece Facebook alışkanlığı.

Şaka bir yana düğünde ‘Aman Allah’ım ne kadar güzel kadınlar’ diye gözüme çarpan çok kimse olmadı. Eh işte 100-120’si standartların üstündeydi. Gerçi zaten katılan kadın sayısı 130 civarındaydı. Standartların üstündeydi derken Türk standartlarının üstündeydi demek istiyorum. Yüz olarak güzel olmayanı dahi fizik olarak formdaydı. Sonraki günlerde bunun nedenini çok iyi anladım. Çünkü Ukrayna’nın o buzlu cadde ve yollarında kaymadan, düşmemeye çalışarak yürümeye çalışmak bile başlı başına bir spor zaten. Ben Kiev’i ilk dolaştığım gün akşam eve döndüğümde bacaklarım sanki çok ağır spor yapmış gibi et kesmişti.

Ayrıca adamlar ekmek yemiyorlar. Yemekler protein ağırlıklı ve hemen herkes sadece ihtiyacı kadar yediğinden vücudun bilumum yerlerinde yağ birikintileri olmuyor. Ayrıca doğumdan sonra ‘Ben artık kutsal anne mertebesine ulaştım’ deyip buda heykeli misali göbek salmıyorlar.

Ha tabii bir de rekabet ortamını da göz ardı etmemek lazım. Malum ortamda rakip olmayınca ya da rakipler dişli olmayınca kimse kendine bakma ihtiyacı hissetmiyor. ‘Yazar ne demek istiyor burada?’ diye telaşlanmayın. Hemen açıklıyorum. Efendim Ukrayna’da kadın nüfusu erkek nüfusuna göre birkaç milyon daha fazla. Pek çok erkek çalışmak için komşu ülkelere göç edip orada yaşadığından ortada ‘yalnız’ kadınlardan oluşan bir popülasyon kalıyor. Hemen pek çok Türk erkeğinin ağzının sulandığını biliyorum. Beyler; önce ağzımızdan akanları bir silelim lütfen. Sonra da yazıyı okumaya devam.

Evet, kadın sayısı çok fazla ama bu kadınlar pek çok Türk erkeğinin düşündüğü gibi aç biilaç, hazır nazır sizi beklemiyor. Cebine 300-500 dolar koyan pek çok abazan erkeklerden oluşan sürüler bu amaçla gelmiş güzelim Türk imajını yerle bir etmişler. ‘Me, you, sex’ üçlemesi ile meramlarını anlatmaya çalıştıklarından burada Türk İmajı ‘sapık, sex düşkünü, boş adamlar sürüsü’ şekline dönmüş.

Kızmaca gücenmece yok. Durum bu. Türküm dediğinizde değişen bakışları çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Şanssızım çünkü düğünde ‘Türkiye’den bir misafirimiz var’ diye beni anons ettiklerinden benim kendimi ‘İtalyan, Yunanlı’ diye tanıtıp bu kötü imajdan kurtulma şansım olmadı. O yüzden sizinde anlayacağınız gibi elim boş çıktım. Çünkü herkes ‘Ne olur ne olmaz şimdi bana bir şeyler teklif eder’ diye korktuğundan bana pek yaklaşmadılar.

Devam etsin mi? Yarın göreceğiz artık…

Ukrayna’da Gözüme Çarpan Şeyler
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan