Sayfa Yükleniyor...
Ukraynaya arkadaşlarımın düğününe geldim. Sabah erkenden buluşma yerine doğru yola çıktık. Düğünün yapılacağı Vinnitsya şehrine hep beraber otobüs ile gidecektik. Erkekler ve kadınlar geleneksel giysiler içinde gelmişlerdi. Erkekler yakası ve kolları işlemeli beyaz gömlekler kadınlar da aynı şekilde işlemeli tek parça elbise giymişlerdi.
Arabaya binmeden şaraplar açıldı. Elden ele şişeler dolaştırıldı. Orada olanlar ismi okunduğunda bağırıp şarabı dikiyorlardı. Şarkı, türküler ile yola çıktık. Şakalar, taklitler, kahkahalar eşliğinde yol devam etti. Damat bütün yol boyunca gelenleri eğlendirmeye çalıştı. Kar, pek çoğu evlerin çatılarına hafiften serpiştirmeye başlamıştı. Senenin ilk karı ben Ukraynaya vardığım ilk gün yağmaya başladı. Varın siz ne kadar şanssız ve bahtsız bir insan olduğumu görün yani.
Yol eski ve bozuk olduğundan, sarsıntıdan otobüsün bir yerinden parçalar yolda kalacak diye korktum. Ukraynanın o bölgesi göz alabildiğince uzanan tarım alanları, bol su ve her tarafı kavak gibi uzayabilen bir çeşit çam ağacı ile doluydu.
Son yıllarda ülkenin doğusunda devam eden ve henüz çözülememiş ayrılıkçı hareket, ülkenin zaten sınırlı kaynakları olan ekonomisini tamamen bitirmiş. Savaş öncesi 1 dolar 8.2 Grivna (Ukrayna para birimi) iken şu anda 26 Grivnaya çıkmış. Bu da demek oluyor ki ülke iki yılda 3 kat fakirleşmiş.
Terör, savaş gibi kavramlar bazı ülkeleri zengin ederken bazılarını da- bizde olduğu gibi- fakirleştiriyor ne yazık ki. Mevcut çatışmaların nedenine gelince; daha önce doğu blokunda olan müttefiki Ukraynayı kaybetmek istemeyen, bu nedenle yıllardır perde gerisinde istediği adamları iktidara getirip ülkeyi yöneten Rusya ve Ukraynayı yeni pazar olarak görüp o tarafa genişlemek isteyen, bu nedenle ortaya yeni çıkan liderleri destekleyen Avrupa Birliğinin çıkar çatışması. Ve bu hakimiyet çatışmalarının tam ortasında kalmış bir ülke.
İki yıl önce Rusya güdümündeki iktidar partisine karşı yapılan ve Ukrayna devrimi olarak adlandırdıkları, sonuçta iktidarın devrilmesi ile sonuçlanan halk hareketini Ukraynanın gerçek bağımsızlık günü olarak görüyorlar. Neticede batıda, başkent ve çevresinde Yönetimi kaybeden Rus yanlıları da Rus kökenli nüfusun yoğun olduğu yerlerde, Rusyanın da desteği ile silahlı ayaklanma başlatmışlar. Süregelen bu çatışma ekonomiyi bozmuş. Gençler mutsuz ve umutsuz. Ülkeden ciddi bir kaçış var. Ama bu göç, ülkemizde pek çok espriye konu olduğu gibi ya da pek çok erkeğin istediği, beklediği gibi komşu ülke Türkiye'ye değil daha çok Polonya, Estonya gibi Avrupa Birliği ülkelerine olmuş.
Ukrayna devrimi, benim buraya düğünleri için geldiğim iki gencin hayatında da bir dönüm noktası olmuş. Devrim sırasında olayları filme çeken Damat Denis Strashni - Strashni korkak demekmiş -soyadından beklenmeyen bir cesaretle, en tehlikeli yerlerde, daha iyi bir görüntü yakalama -aynı göstericilere de propaganda amaçlı destek için- çabası içindeyken bir kurşunla sol kalçadan giriş kasıkta, içerde kalıyor. Yiyecek ekmeği, katılacak düğünü varmış ki kurşun ana damarlara gelmiyor ama içeride, tehlikeli bir bölgede olduğundan hala öldürme olasılığı taşıyor ve ameliyat edilmeli. O zamanki koşullarda ülkede mümkün olmadığı içinde Estonya'ya, orada yaşayan Ukraynalıların kurduğu sivil toplum kuruluşlarının yardımı ile gönderilmesi planlanıyor. Gelin Ulyana da göstericilerin arasında ve Estonya'dan gelen doktora gönüllü olarak tercümanlık yapıyor. İşte kader burada ağlarını örüyor. Doktor Denis'in başına gittiğinde Ulyana da onunla beraber gidiyor. Artık siz isterseniz ilk görüşte aşk deyin, isterseniz ilacın etkisinde ne yaptığını bilmiyordu deyin, isterseniz de insan ölüme yakınken herkese aşık olur deyin Ulyanayı görür görmez Denis kendinden geçiyor. Neyse ki başında doktor hemen müdahale ediyor.
Devamını merak edenler yarına...