2

Üniversitede Taciz Skandalı


  • Oluşturulma Tarihi : 16.11.2015 07:27
  • Güncelleme Tarihi :

‘Kadınlar ve Taciz Meselesi’  konusunda yazı yazarken bir Tıbbi Mümessil arkadaşım içeri girdi. Öğlen yemeğini beraber yemeyi düşünüyorduk ‘Sen biraz otur ben son düzeltmeleri yapıyorum, yazıyı göndereyim, sonra çıkarız’ dedim.

‘Abi ne yazıyorsun?’ dedi.

‘Antalya Üniversitesi’nde bir grup kadın, tacizci olduğunu ileri sürdükleri bir genci üniversiteye gidip protesto etmişler, mahkeme sonucunu beklemeden hareket etmişler. Bununla ilgili bir yazı yazıyorum’ dedim.

‘Abi çok güzel bir konuda yazı yazıyorsun. Bu taciz mevzusu çok tehlikeli. Benim eski ev arkadaşım Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nde öğretim üyesi. Yüksek lisans öğrencilerinden biri eğer kendisini o dersten geçirmezse “beni taciz etti” diye seni şikayet ederim, Erzurum’daki hoca gibi rezil olursun’ demiş.

‘Yapma be.  Peki, Erzurum’daki hoca meselesi ne?’ dedim.

‘Abi yakın zamanda oldu. Bir yüksek öğrenci, kendisini bölüme almayan hocayı ‘Beni istismar etti’ diye şikayet etti. Gazeteler çok yazdı. Adamın hayatı kaydı. İnternette haberi bulabilirsin’ dedi.

‘Erzurum Üniversitesi, Doçent, Tecavüz’ kelimelerini Google’a yazdım, ‘Enter’a bastım, binlerce haber çıktı.

 Gazeteciler bu tür haberlerin üzerine atlarlar bilirim. ‘Lambayı icat ettim gel haber yapalım’ dersin ‘Abi lamba icadı ilgi çekmez be’ derler. Ama ‘Lambayı kapatıp bana dokundu’ diye biri şikayet etse, senin lambayı icat edip etmediğinin hiçbir önemi olmaksızın ‘Lambayı icat ettim’ dedi. Lambayı kapatıp taciz etti’ diye manşetten haber olursun.

Türkiye’de kimse senin ‘lamba icadın’ ile ilgilenmez, ağzı sulanarak ‘taciz’ haberini okurlar. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derlerse de sanırım o sürekli haber olmak isteyen insanlar içindir.

Her neyse biz haberimize dönelim. Google’ da karşımıza çıkan linklerden birine bastık. Çok ustaca hazırlanmış bir haber.  Haberi hazırlayan kişi taciz, tecavüz haberleri ve nasıl dikkat çekileceği konusunda usta belli ki. Karanlık bir yerde ağzı kapatılmış, ağlayan bir genç kız ve arkasında bir erkek silueti var. Üstüne de ‘Genç kızı çiftliğe götürüp…. ÜNİVERSİTEDE TACİZ SKANDALI’ diye yazmış. Alt başlık olarak ‘Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görevli Doçent, Yüksek Lisans öğrencisi genç kıza Tacizde bulunduğu iddiası ile tutuklandı’ demiş,

Haberin devamında Doçentin oturduğu ev dışında bir çiftliği olduğunu, ancak bu çiftliği Ali Babanın çitliği gibi horoz, tavuk yetiştirmek için değil, zaman zaman buraya davet ettiği öğrencilerine, Doçentlik unvanı da almış olmasından da belli olduğu gibi Usta olduğu ‘güzel sanatları’ öğretmek için kullandığı, Haberde gözleri bantlı ama son derece güzel olduğu anlaşılan bu genç kızın ‘ünlü olmak için yönetmenin yatağından geçmek şart’ diye düşündüğünden hocasının ‘Seni hoca yapacam, dekan yapacam, rektör yapacam’ demesine kandığı, bu kanmanın bir değil birkaç defa devam ettiği, o çiftliğe olmayan kuzuları görmek için tekrar tekrar gidildiğini’ okuduk.

Mahkemenin ‘Kadının beyanı esastır’ dan yola çıkarak Doçenti tutukladığı yazıyordu.

İşin içerisinde detaylı mahkeme ifadelerinin de olduğu, yaptıkları fanteziler genişçe anlatıldığı için gazeteciler daha sonraki duruşmaları da takip etmişlerdi.

Sonuçta ne olmuş dersiniz? Mahkeme süreci yaklaşık 8 ay sürmüş. Bu süreçte mahkeme delillere ve ifadelere, telefon konuşma ve mesajlarına bakarak bunun taciz ve tecavüz olmadığını simbiyotik bir ilişki olduğuna karar verip adamı tahliye etmiş. 

Merak eden simbiyotik ilişkinin anlamına baksın.

‘Buyur buradan yak bakalım. Bu yazılır mı yazılmaz mı?’ dedim

‘Abi çok riskli bir konu be. Zaten ülkenin bir kısmı cahillerle dolu, ama esas tehlikeli olanlar okumuş cahiller.  Kendi düşünceleri, inandıkları dışında hiçbir şeye inanmak istemezler. Sen yazarsın ama onlar nasıl anlar kim bilir’ dedi.

Üniversitede Taciz Skandalı
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan