Vatandaş Kimin Umurunda


  • Oluşturulma Tarihi : 30.03.2016 06:55
  • Güncelleme Tarihi :
Vatandaş Kimin Umurunda yazının resmi

Türkiye; vatandaşın sahipsiz olduğu ülkelerden biri.

Şirketin ismini açık yazamıyorum. Yayın yönetmenim ‘Hocam şirket ismini açık yazarsak çok zor durumda kalırız’ diyor. Ben de bu yüzden şirketin ismi ile ilgili bir ipucu vereceğim. Bulmak isteyen bulsun. Yunan mitolojisinde ‘Kanatlı At’  anlamına gelen bir ismi var.

İstanbul’a gitmek için ‘Kanatlı at’tan biletimizi bugün saat 10’da, ertesi gün saat 13:00’a aldık.  Takriben 2 saat sonra arkadaşımın dedesinin vefat haberini aldık. Doğal olarak seyahatimizi ertelememiz lazımdı.

Şirketin internet sitesine girip ‘Bilet işlemleri’nden bilet iptalini seçtim. Ödediğim 98 liradan sadece 17 lira (yazı ile on yedi lira) geri veriyorlar. Hiç vermeselerdi daha iyi yani.  Baştan uyarsalar ‘Bak kardeşim bu bileti aldın ve artık geri dönüşün yok. Bak düşün, ona göre al’ deseler en azından ne yaptığımızı biliriz.

‘İptal etmeyelim madem, başka bir sefere kullanırız’ diye bileti açığa almak istedim. İnternet işlemlerinde böyle bir madde yok. Bunun için ‘Müşteri ilişkileri’ne yönlendiriyorlar. İsminden de anlaşılacağı üzere onlarla aramızda bir ‘ilişki’ bir ‘temas’ olmasını arzu ediyorlar.

Şirketin 69 ile başlayan ile başlayan müşteri ilişkileri numarasını gördüğümde aslında başıma gelecek olan şeyi anlamalıydım.  Bant kaydı ‘Sinyal sesinden sonra burada dakika başına 1.5 TL ödeyeceksiniz’ dedi. ‘Ohaa’ demişim gayri ihtiyari.  Bulunduğum pastanede yan masadaki insanlardan bazıları kafalarını çevirip ters ters baktılar. Kardeşim önce bir ön hazırlık yapın, kurbanı psikolojik olarak hazırlayın değil mi? Önce giriş yapın, konuşun, bir gevşetin, rahatlayalım, alıştırın ki en azından biz de çok itiraz etmeyelim değil mi?

Türk filmlerinde Nuri Alço gibi ‘ilacın etkisi geçip kendine gelmeden işimi bitireyim’ düşüncesi ile hareket ediyorlar. Sen daha ne olduğunu anlamaya çalışırken   ‘bipp’ diye sinyal bitiyor. O andan sonra telefonu kapatsan bile artık 1.5 TL sana yazdı bile.  ‘Olan oldu bari bende zevk alayım’ diyorsun, gevşetip, bırakıyorsun kendini. Allah’ı var ‘Kurban artık direnmiyor, zevkin doruklarında gezinelim’ deyip onlarda artık acele etmiyorlar. Hafif bir müzik eşliğinde ‘Kanatlı at ile uçun, sizi şuradan şuraya uçuralım ‘ diye ‘bir daha bana gel’ diye teklif üstüne teklif yapıyorlar. Bu arada dakikalar gidiyor. Sen ‘Gitti bilet parası, acaba yol yakınken kapatsam mı telefonu’ diye düşünüyorsun ama bileti açığa almanın başka yolu da yok. Mecbursun bekliyorsun.

Onlar artık rahatlayıp sigarasını içtikten sonra karşıdan bir ses ‘Beyefendi yaptığımız bu iş kalite stadartları gereği kayıt altında. Umarım keyif aldınız’ diye giriş yapıp  ‘Size nasıl yardımcı olabilirim?’ diyor. Takriben geçen sürede bir bilet parası gitmiş oldu zaten.  Derdinizi anlatıyorsunuz. ‘PNR numarası, TC kimlik no, ananızın hörekesi’ gibi bir ton sorudan sonra ‘Beyefendi 78 lira daha verirseniz şu andaki biletiniz 114 lira olarak 1 yıl içinde kullanabileceğiniz şekilde açığa alabiliriz’ diyor. 98 verdim 78 daha vereceğim ve siz 114 lira olarak bileti açığa mı alacaksınız?’ diyorum. ‘Evet efendim’ diyor. ‘Böyle saçma bir şey olur mu? Bu resmen soygun değil mi? En azından bileti açığa aldığım yüzde 50 sini kesip yüzde 50 si kalsaydı’ diyorum. ‘Beyefendi Kanatlı atın uçuş kuralları böyle’ diyor karşımdaki ses. Yani işinize gelirse…

‘Sabır Yarabbi’ diyorum içimden. Sonra ‘Bu konuşma kayıt altına alınıyor mu?’ diyorum. ‘Evet’ diyor. ‘O zaman en başta şirketinizin kurucusu olmak üzere tüm yöneticilerinizin, bu bant kaydını dinleyenlerin…’ diyerek saygılarımı sunup kapattım.

Şikayet edecek yer aradım. Sivil havacılık Genel müdürlüğü, “Önce şikayetini firmaya yap. Eğer onlar seni tatmin etmezse, onların cevabını da ekle bize posta ile yolla” diyor.

Oysa ‘Doktor istediğimi yapmadı, mutlu olmadım’ diyen hasta için 184 şikayet hattını,  yetmiyor SABİM ile internetten kolayca dilekçe yazma olanağı veren, ‘Dersini neden çalışmadın yavrum?’ diye  fırçalayan öğretmeni ‘Beni tehdit etti’ diye  şikayet için 147’yi açan Devlet günde 250 bin kişinin uçtuğu bir alan için şikayetlere kulak tıkayıp ‘Bana posta ile atın, çıkmaz ayın son çarşambası belki cevap veririm’ diyor.

Doktor ve öğretmen emir kulu. Onlara ceza var. Ama paralı işadamlarına karşı devletin boynu bükük.

Vatandaş onların kucağında kıvransın. Kimin umurunda…

Vatandaş Kimin Umurunda
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan