2

Yazılara Niye Tekrar Başladık?


  • Oluşturulma Tarihi : 10.05.2017 07:59
  • Güncelleme Tarihi :

Malum yazılara ara vermiştik.

Bunun nedenlerini bir yazı ile de siz değerli okurlarla paylaşmıştık.

Ama o kadar çok arayan, ‘Deniz bey neden bıraktı?’ diye soran olmuş ki ben bile duyduklarıma inanamadım. Birkaç örnek vermem gerekirse;

Trump’ı bilirsiniz. Evet, evet Donald Trump! Bizim gazeteyi aramış. Tabii ki ilk önce sözcüsüne aratmış. Dışarıdan bizim gazeteyi aradığınızda telefonlar önce santrale bağlanıyor. Santraldeki Şükran abla Karadeniz kökenli bir ablamızdır. “Buyurun, çimi aradinüz?” diye arayanları bir ön sorgudan geçiriyor. Misal sinirle arayan biri olursa sakin sesi ile onu pışpışlayıp, gazını çıkartıyor, sonra ilgili kişiye bağlıyor.

Her neyse konuyu çok uzatmayayım; Trump’n sözcüsü Katrine Spicer ‘Merhaba ben Beyaz Saray sözcüsü’ diyor.

Şükran abla sahil evlerindeki kır düğün salonu ‘Beyaz Saray’dan ilan için aradıklarını sanıyor, telefonu ilanlar bölümüne bağlıyor. İlanlar bölümündeki arkadaşlar birinin kendileri ile ‘matrak’ geçtiğini zannedip kapatıyorlar.

Sözcü ikinci kez aradığında bu sefer hızlıca, ‘Ben Trump’ın sözcüsüyüm. Deniz Bey neden ayrıldı?’ diye soruyor. Şükran abla telefonu genel yayın yönetmenine, ‘Deniz Bey sözlüsünden ayrılmış, kızın babası sizi arıyor’ diye bağlamış.

Neyse mevzu bu şekilde genel yayın yönetmenine aksetmiş ama sonunda gerçek anlaşılmış. Trump’ın sözcüsü ‘Sayın Başkan birkaç gündür çok sinirli. Çünkü Deniz Bey’in yazılarını okuduğunda keyfi yerine geliyor, gülüyor ve hatta bazen, ‘Hayat ne güzel, çiçekler, böcekler’ diye geziniyordu. Oysa birkaç gündür o kadar gergin ki! Kuzey Kore’ye ya da İran’a girecek diye korkuyoruz’ demişler.

Sadece O mu? Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Başkanı Putin ile görüşmeye giderken uçakta gazetecilere ‘Çok önemli başlıklarla Moskova’ya gidiyoruz. Domatesin tekrar Rusya’ya ihracatının önündeki engelleri kaldıracağım’ demişti. Peki Ruslar domatesin önündeki engellerin kaldırılması karşılığında Türkiye’den ne istediler? Tahmin edin bakalım? Evet evet, aynen sizin düşündüğünüz gibi. ‘Deniz Arslan tekrar yazarsa!’ demişler.

Geçen hafta seçilen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron kendisini tebrik için arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Lütfen Deniz Bey’in tekrar yazmasını sağlayın, rica ediyorum’ demiş. İddialara göre çevresine ‘İLKSES olmazsa gerekirse Le Monde Gazetesi’ni Deniz Arslan’a açacağım’ demiş.

Merkel- ki kendisi ile çok yakinen görüşürüz. Hatta bazen kimseye çaktırmadan benim Mordoğan- Karaburun arasındaki bahçeye tatile gelir- ‘Deniz Arslan yazmaya tekrar başlamazsa Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi zor’ demiş.

Berlusconi, ‘Deniz Arslan bir daha yazıncaya kadar Como Gölü kenarındaki villamda mankenlerle parti yapmayacağım’ demiş.

Sadece Avrupalılar mı? Suudi Kralı Abdullah bin Suud Bin Faysal bin Ali bin…. ‘Deniz Arslan yazıncaya kadar umre için verdiğim kontenjanları arttırmayacağım’ demiş.

Bütün bunları bir araya getirdiğimde tabii ki ‘Ülkem için canım feda’ diyorum. Madem bu kadar sevenimiz, arayanımız var, doçentlik sınavını çalışırken arada yazarız ne olacak ki.

Hem gerekirse doçentlik Jürisine bir iki telefon ettirir, ‘Bu çocuk ülke için lazım, soruları bilmezse de onu geçirin’ dedirtiriz.

Ama umarım son kelimeyi farklı algılamazlar.

Yazılara Niye Tekrar Başladık?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan