2

Yeni Yıla Ne Yaparak Girdim?


  • Oluşturulma Tarihi : 02.01.2016 08:01
  • Güncelleme Tarihi :

Bu yazıya yeni bir yıla girmek üzereyken yazıyorum.

‘Yeni yıla girerken ne yapıyorsanız tüm yıl onu yaparsınız’ diyorlar. Yalan olduğunu biliyorum. Ama ‘ya öyle bir şey varsa? Ya tüm yıl gerçekten onu yaparsam’ korkusu ile uykum olmasına rağmen uyumak istemiyorum. ‘Ya tüm yılı uyuyarak geçirirsem?’

Her yıl aynı şeyler oluyor. Haberlerde bir önceki yılda olmuş olan ama tarafımızdan çoktan unutulan olaylar tekrar geçiliyor.  O yılda kaybettiklerimiz, önemli spor olayları vs. vs…

Yeni yıl her yıl olduğu gibi ilk önce Avustralya ve Yeni Zelanda da karşılanıyor. Bir kere de başka bir ülke karşılasa esas o zaman haber olur ama sanırım doğunun en zengin ülkeleri onlar olduğundan her yıl farklı farklı gösteriler ve havai fişekler eşliğinde yeni yılı karşıladıklarından her yıl haber olmayı başarıyorlar.

Siyasilerin, sanatçıların, önemli figürlerin hiçbir zaman gerçekleşmeyen yeni yıl temennileri...

Her yıl yılbaşı çekilişinde ‘Büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?’ sorusuna sokaktan geçen insanların verdikleri ilginç cevaplar…

Her yıl üstüne ‘canlı’ yazılan ama aynı sanatçıyı bir dakika sonra başka bir kanalda görünce aslında ‘banttan’ olduğu anlaşılan eğlence programları…

Genelde parası olmayan genç tayfanın toplandığı Taksim, Kızılay ve Alsancak semtlerindeki meydanlar…

Bu sene IŞİD ve ‘Kansız bomba’ eylemleri olasılığından dolayı çok kalabalık olduğunu zannetmiyorum.  Ancak orada toplansalar da her yıldan farklı bir şey olmayacak bu sene de. Yine kalabalığın ortasında eğlenmeye çalışırken ‘abazan’lar tarafından tacize uğrayacak olan genç kadın haberleri olacak. 

Yılbaşı haberlerinden en sevmediğim, beni en çok rahatsız eden haberde bu tarz haberler. Be kardeşim bir sene de ‘Filanca meydanda toplanan kalabalıkta tacize uğrayan genç kızın imdadına güven timleri yetişti. Yakalanan K.C adlı şahıs evli ve iki çocuk babası çıktı’  tarzı haberler olmasın ya.  ‘Sevgili tacizci kardeşlerim, yani bir kadının orasına burasına birkaç saniye dokunduğunuzda elinize ne geçiyor’ diye sormuyorum çünkü ‘Psikoseksüel bozukluk’ sınıfına giren bir hastalığa sahip olduğunuzu biliyorum. ( Frottörizm ya da halk arasındaki adı ile Fordçuluk) Bu hastalığa sahip kişiler genelde kalabalık ortamda sürtünerek tatmin olurlar. Ne yazık ki Türkiye’de bu hastalığa sahip olan erkek sayısı da diğer Avrupa toplumlarına göre daha yüksektir.

Kadınlar ‘ Biz Türk erkeklerinin sapık olduğunu zaten yıllardır biliyoruz’ diyorsanız sevinmeyin. Büyük olasılıkla bir kısmınızda da çeşitli kadınsal seksüel bozukluklar vardır.  ‘Ya bırak kardeşim bize çamur atmayı! Örnek ver örnek!’ diyorsanız buyurun bunu okuyun: Avrupa’da cinsel tedavi kliniklerine cinsel sorunlar nedeniyle başvuran kadın oranı yüzde 1-6 oranında iken Türkiye’de bu oran yüzde 62-75 arasındadır. ( Kaynak, Cinsel Eğitim ve Araştırma Derneği verileri)

Yani erkeğimiz neyse kadınımız da o.

Yok aslında birbirimizden farkımız.

Uykum olmasına rağmen yeni yıla yazarak girdim. Artık 2016 da sürekli yazarım artık.

Herkese isteyenin başka insanları rahatsız etmeden özelinde istediğini yapabildiği, kimsenin kimseyi taciz etmediği, vergilerimizin bize harcandığı güzel bir yıl diliyorum…

 

Yeni Yıla Ne Yaparak Girdim?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan