Allah’ın ismi anılmadan yapılan yemin yemin sayılır mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 22.02.2021 07:26
  • Güncelleme Tarihi :

Allah’tan başkası adına yemin edilmesi doğru değildir. Yemin ancak vallahi, billahi, tallahi, lafızları ile olur. “Evime kavuşmak nasip olmasın,” “Çocuklarımın ölüsünü öpeyim gibi lafızlar” ise yemin lafızları ile söylenmediği için yemin yerine geçmez.

Böyle bir söz yemin sayılmadı gibi aynı zamanda doğru ve güzel bir söz de değildir. Böyle sözler ve yeminler Allah Resulü tarafından yasaklanmıştır. Nitekim buna benzer bir yemin etme olayında peygamberimiz sahabeleri uyarmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, babanızı zikrederek yemin etmenizi yasaklamıştır. Öyleyse kim yemin edecekse ya Allah’a yemin etsin veya sussun.” (Buhârî, Eymân 4).

Bu sözler yemin sayılmadığı için herhangi bir keffaret vermek de gerekmez. Allah adının anılmadığı yeminler yemin sayılmamakla birlikte bazı fıkıhçılara göre Kur’anı Kerime el basılarak edilen yeminler yemin sayılmaktadır.

Duada ellerimizi yüzümüze sürmemizin hikmeti nedir?

Dua ederken Allah’ın rahmeti bizlerin üzerimize yağıyor. Bizlerde bu rahmetten nasiplenmek için dua ederken ellerimizi rahmetin geldiği göklere doğru kaldırıyor daha sonra da bu rahmeti yüzümüze ve bedenimize sürüyoruz.

Nitekim Hz. Peygamber efendimiz Fatihayı okuduktan sonra ellerini mübarek yüzüne sürerdi. Hatta yatıp uzanırken okuduğunda vücuduna sürerdi. Dolayısıyla duada ellerimizi yüzümüze sürmek hem rahmetten nasiplenmeye vesiledir hem de sünnettir.

Ama illaki yüzümüze sürmek zorunda mıyız hayır sürmek zorunda değiliz. Ama o zamanda güzel olan bir sünnetin sevabından ve uygulamasından uzak kalmış oluyoruz

Süt kardeşinin kardeşi ile evlenmek caiz mi?

süt emdiği kadın onun süt-anası olur. İslam fıkhını göre süt emen kimsenin süt emdiği kadınla evlenmesi haramdır. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Sizi emziren analarınız, süt kardeşleriniz size haram kılındı.” (Nisa, 4/23)

Kişinin süt emdiği kadın ona haram olduğu gibi aynı şekilde o kadının kızları da sütkardeşleri olur ve bunlarla evlenmesi caiz olmaz.

Hz. Peygamber hadisi şeriflerinde: “Nesep yoluyla haram olan, rada (süt emzirme) yoluyla da haramdır” buyurarak kişinin süt emdiği kadınla ya da onun çocukları ile evlenilmesinin caiz olmadığını bildirmektedir.

Buna göre sütanneden süt emmiş kimse bu sütannenin diğer çocukları kardeşi olduklarından onlarla evlenmesi caiz olmaz. Ancak kadının öz çocuğu annesinden süt emen kimsenin kardeşi ile evlenmesinde bir sakınca yoktur.

Bir malı peşin fiyatından fazla bir fiyata vade farkı koyarak satmak caiz midir?

Bir malı peşin fiyatına nispetle farklı bir fiyat ile vadeli olarak satmak caizdir. Bu konuda mezhepler arasında bir ihtilaf yoktur.

Çünkü burada paranın malla değişimi söz konusudur. İslam hukukuna göre böyle bir muamelede faiz meydana gelmez. Mesela bir malı peşin Bin liradan ve veresiye 2 bin liradan almak veya satmak caizdir. Peşin ile veresiye arasındaki fark faiz değildir.

Veresiye alış verişlerde akit yapılırken satışa konu olan mal, ödenecek fiyat ve ödeme zamanı belli olmalıdır. Bu üç şart yerine geldikten sonra peşin ve veresiye fiyatların farklı olması önemli değildir.

Günün Ayeti

Muhakkak ki Allâh’ın rahmeti, sözünü ve işini en iyi bir şekilde yapan mü’minlere yakındır” (A’râf, 7/56)

Günün Hadisi

“Biriniz dua ettiği zaman, Allah’a hamd ve övgü ile başlasın, sonra Peygambere salât etsin, sonra dilediği duayı yapsın” buyurmuştur.

(Tirmizî, “De’avât”, 66.)

Günün Sözü

“Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar.”

Jean Racine

Günün Duası

Allah’ım senden başka kimseye bizi muhtaç ettirme.

Bunları biliyor muyuz?

İrşâd Nedir?

Müslümanlara doğru yolu göstermek ve onları dinî görevleri hakkında aydınlatmaktır.

Günün Nüktesi

Güzel Görüşlü Çirkin Cariye…

Harun Reşid in siyah ve çirkin bir cariyesi vardı. Bir gün cariyelerinin önüne para saçtı. Cariyelerden paraları toplamaya kalkıştılar. Çirkin olan cariye ise, durduğu yerden kıpırdamayıp, Harun Reşid in yüzüne bakıyordu. Harun Reşid, cariyeye:

- Sen niye paralardan almıyorsun diye sordu.

Cariye: Onların istekleri paradır. Benim isteğim ise, para değil, paranın sahibidir dedi.

Cariyenin bu sözü, Harun Reşid in hoşuna gider.

Cariyeyi kendisine daha yakın kılar ve ona medh ü senada bulunur. Bu hal diğer ülkelerin hükümdarlarına ulaşır ve Harun Reşid, siyah ve çirkin bir cariyeye aşık olmuş derler. Onların bu sözleri Harun Reşid e ulaşınca, tüm hükümdarlara davetiye gönderip, onlara ziyafet verir. Bütün hükümdarlar Harun Reşid in yanında toplandıklari vakit, Harun Reşid, cariyelerin gelmelerini emreder.

Cariyeler huzuruna gelince, Harun Reşid her birine yakuttan bir kadeh verir ve yere atmalarını emreder. Bütün cariyeler bu işi yapmaktan imtina ederler. Sonunda çirkin cariyeye, kadehi atıp kırmasını emreder, o da atıp kırar. Bunun üzerine Harun Reşid, mecliste bulunan hükümdarlara:

- Bu cariyeye bakın. Bunun yüzü çirkindir, fakat içi güzeldir der. Halife, cariyeye:

- Kadehi niçin kırdın diye sorar. Cariye şöyle cevap verir:

- Siz bana, kadehi kırmak için emir verdiniz. Ben ise, kadehi kırarsam, halifenin hazinesinde bir noksanlık olacağını, eğer kırmazsam, onun emrine itaat hususunda noksanlık olacağını düşündüm. Bunun birincisinde noksanlığı tercih ettim ve halifenin emrine itaat ve hürmet ederek kadehi kırdım. Aynı zamanda kadehi kırdığım takdirde delilikle, kırmadığım takdirde ise asilik etmekle suçlanacaktım. Asilik etmekle suçlanmaktansa, delilikle suçlanmak, bana daha uygun göründü .

Hükümdarlar cariyenin bu sözlerini güzel görüp tasvip ettiler ve Harun Reşid in onu sevmesinden dolayı, kendisine karşı takındıkları tavır için özür dilediler.

Allah’ın ismi anılmadan yapılan yemin yemin sayılır mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık