Sayfa Yükleniyor...
Umumi belva kabilinden olup kaçınılması mümkün olmayan, rüzgarın kaldırdığı toz, yanan ocaktan çıkan duman, arabadan çıkan egzoz dumanı, elenen veya öğütülen unun ve benzeri şeylerin oruca bir zararları yoktur.
Çünkü bunlar devamlı olarak insanlar tarafından karşılaşılan ve sakınılması mümkün olmayan şeylerdir.
Şeker hastalarının uyguladıkları insülin iğnesi orucu bozar mı?
İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar.
Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Şeker hastalarının kullandıkları insülin iğnesi bu nitelikte olmadığı için orucu bozmaz.
Orucu mazeretsiz bilerek bozmanın kefareti nedir?
Hanefi mezhebine göre bir mazeret olmaksızın bilerek ve isteyerek yeme, içme veya cinsel birleşmeyle oruç bozmak dinen bir hata olup telâfisi için peş peşe iki ay +1 (2 Kameri ay+1 gün) gün oruç tutmak zorunluluğu vardır Yani bir sebep olmaksızın niyetlenilmiş farz bir orucu bozmanın cezası ara vermeden iki ay oruç tutmaktır. Ayrıca bozulan oruç için de kazası (bir gün) ilâve edilir, böylece kefaret iki ay +1 güne tamamlanır.
Şafiî mezhebine göre ise başlanmış orucu mazeretsiz olarak yeme ve içme ile bozmanın cezası sadece bir gün kaza etmektir. Ancak başlanmış orucu cinsel ilişki ile bozmanın cezası Hanefi mezhebinde olduğu gibi iki ay artı bir gündür.
Kiraya verilen eve zekat vermek gerekir mi?
Ticaret için olmayan ev, arsa, araba ve benzeri malların kıymetleri üzerinden zekat gerekmez. Eğer bu ev ve benzeri malların kazancı, getirisi varsa ve bu getiriler, sahibinin diğer zekata tabii malları ile birlikte nisap ölçüsüne ulaşırsa yıl sonunda getirilerinin zekatı verilir.
Fakat araba gibi mallar binmek için değil de ticaret için kullanılıyorsa her yıl kıymetleri üzerinden zekat vermek gerekir.
Üvey anne, üvey baba ve üvey çocuklara zekat verilebilir mi?
Babası ölmüş ise üvey anneye, buluğ çağına erişip evden ayrılmış ise üvey çocuklara ve üvey babaya, fakir olmaları halinde zekat verilebilir.
Çünkü bunlarla zekatı veren kişi arsında usul ve füru ilişkisi olmadığı gibi, zekat veren şahıs bunlara bakmakla yükümlü de değildir.
Fakir zannedilerek zengine zekat verilirse o zekatı yeniden ödemek lazım mı?
Zekat çıkaracak kimse, zekatı gerçekten onu hak edenleri araştırıp bularak vermelidir. Zekat çıkaran kimse bu konuda gereken titizliği göstermez ve zekatın ehil olmayana verirse borcundan kurtulmuş olmaz, zekatını yeniden vermesi gerekir, çünkü zekata ehil olan kimseyi araştırmada kusur etmiştir.
Fakat zekat çıkaran kimse gereken araştırmayı yapar fakat fakir zannederek zekat verdiği kişinin zengin veya gayr-i müslim olduğu ortaya çıkarsa İmam-ı Azam, Ebu Hanife'ye göre onun yeniden zekat vermesi gerekmez.
İmam Şafi'ye göre ise, insanın borcunu alacaklıya değil de başkasına ödediği zaman nasıl borcu düşmezse aynı şekilde zekat borcu da ehline ödenmediğinde mükellefin borcundan düşmüş olmaz.
Camiî Kur’an Kursu gibi hayır kuruluşlarına zekat vermek caiz mi?
Zekât; camiî, Kur'an Kursu, okul, medrese gibi tüzel kuruluşlara verilemez. Verilse de dinen uygun değildir. Aynı zamanda kişinin zimmetinde borç kalır. Zekatı alacak kişinin kabul iradesi olması lazım onun için zekat kurumlara değil insanlara verilebilir.
Dolayısıyla saydığımız bu ve benzeri kuruluşlara zekat verilemez. Ama burada okuyan fakir çocuklara, öğrencilere verilebilir.
Günün Ayeti
Hidayet ve müjde namaz kılan, zekat veren müminler içindir.
Lokman, 31/3-4.
Günün Hadisi
“Şüphesiz Allah, bu kitapla amel eden toplumları yükseltir, onula amel etmeyenleri de alçaltır.”
Müslim, “Müsâfirîn”, 269.
Günün Sözü
Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçete, Müslümanların kıldığı namaz ve tuttuğu oruç olacaktır
Bernard Shaw'd
Günün Duası
Allah’ım ramazan ayının hürmetine İslam coğrafyasında ağlayan bir göz, üzülen bir kalp, hüzünlü bir mümin bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Beyt-i Ma'mûr Nedir?
Meleklerin kıblesi, göklerde meleklerin devamlı tavaf ettikleri yer demektir.
Günün Nüktesi
Oruç Benim İçindir...
Ebu Hüreyre Resulullah’ın hadis-i kutside şöyle dediğini rivayet etti:
Allah buyurdu ki:
“Ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Yalnız oruç hariç. Çünkü o benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim.
Oruç bir kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde edebe aykırı kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Şayet biri ona kötü söyler veya kendisiyle dövüşürse ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin. (ona uymasın) Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha iyidir. Oruçlu için ferahlanacağı iki sevinç vardır:
1. İftar ettiği zaman (açlıktan kurtulduğu için) sevinir.
2. Rabbine kavuştuğu zaman orucunun sevabıyla (alacağı mükâfattan dolayı) sevinir.”