2

Arızalı bir malı satmak caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 08.06.2020 07:48
  • Güncelleme Tarihi :

Ticarette malın arızasını veya kusurunu söylememek aldatmaktır. Aldatmak ise dinen uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Bizi aldatan bizden değildir.”
Buna göre bir malı satarken, satılan malın bir arızası veya kusuru varsa o kusura söylememek bir aldatmadır. Böyle bir aldatma ise dinen kul hakkı ve günahtır. Kul hakkı ise affedilmeyen günahlardan birisidir. Dolayısıyla kişi sattığı malda bir atıp, kusur, kırık, özür varsa sattığı kişiye söylemelidir. Söylemeden satarsa satıcı günaha girer müşterinin de malı geri iade etme hakkı olur.
Kerahet vaktinde Tahiyyetü’l mescit namazı kılmak caiz mi?
Mescidi/Camiyi selamlama namazıdır. Camiye giren kimsenin, mescidlerin sahibi olan Allah’a saygı ve ta’zim amacıyla iki rekat namaz kılması anlamına gelir ki Hz. Peygamber, “Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rekat namaz kılsın.”(Buhari, “Salat”, 60.) buyurmuştur.
Buna göre Camiye girdiğimizde kerahet vakti değilse iki rekat mescidi selamlama namazı kılmamız sünnettir. Şafii Mezhebine göre, camiyi girildiği her an Tahiyyetü’l mescit namazı kılınabilir ve bu namaz için kerahet vakti yoktur.
Namaz kılarken secdede en az ne kadar beklemek gerekir?
Fıkıh dilinde, rüku ve secdede beklemeye tadili erkan denir. Tadili erkan, rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli olarak yapmak demektir. Namaz, müminin miracı ve İslam’ın ana direklerinden bir direk olduğundan kılındığında belli bir hassasiyet, önem ve düzgünlük içerisinde kılınması lazım.
Tadili erkana uyularak kılınan namaz, şekil olarak düzgün ve kıvamında yerine getirilmiş olur. Böyle bir ehemmiyet içinde kılınan namaz “üstün körü” kılınmadığından bilakis tabiri caizse “dört başı mamur” kılınmadığından Allah indinde makbul olur. Böylece namazdan beklenen ibadet amacı da hasıl olmuş olur.
Tadili erkan, Şafii, Hanbeli, Maliki ve Hanefi fıkıhçısı Ebu Yusuf’a göre farzdır. Bu fıkıhçılara göre namazda tadili erkan mutlaka yerine getirilmesi gerekir. İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye göre ise tadili erkan vaciptir.
İslam fıkıhçılarından anlaşılan şudur ki namazda tadili erkan farzdır. Namazda dinin temel direklerinden bir direk olduğundan, namaz kılarken özellikle rükuda, rükudan doğrulmada secdede ve iki secde arasındaki oturuşta dikkat edilmesi gerekir. Buralarda en aza bir suphanallah diyecek kadar beklemek gerekir. Yoksa namaz eksik kaldığından fasit olur.
Eğri olan dişleri düzeltmek dinen caiz mi?
İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır. Nitekim Rasulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.
Buna göre, Allah’ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı uzuvların şekillerini değiştirmek, tabii güzelliğin fevkinde güzellik aramak dinen caiz değildir. Kur’an-ı Kerim, şeytanın “Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yaratılışını değiştirecekler” (Nisa, 119) dediğini naklederek, bu tür davranışları şeytani işler olarak nitelemektedir.
Ancak dişleri sağlık açısından tedavi ettirmek gerekir. Bu anlamda eğri olan dişleri düzeltmek için tel takmada dinen bir sakıca yoktur.
Günün Ayeti
Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara 2/153)
Günün Hadisi
Kişinin kendinden sonra bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine dua edecek salih evlat, kendisine sevabı ulaşacak olan sadaka-i cariye ve kendisinden sonra onunla amel edilecek ilim. İbn Mace, “Mukaddime” 20.
Günün Sözü
Ahlak güzelliği, beden güzelliğinden daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hz. Ömer
Günün Duası
Allah’ım güne huzur ve bereketle başlamayı ve hayırla bitirmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Hadis-i Mütevatir nedir?
Birçok Sahabenin Peygamber efendimizden ve başka birçok kimsenin de bunlardan işittiği ve kitaba yazılıncaya kadar, böyle pek çok kimsenin haber verdiği hadis-i şerifler. Mütevatir hadisleri rivayet edenlerin yalan üzerinde sözbirliği yapmaları mümkün değildir.
Günün Nüktesi
Evladın Baba Üzerindeki Hakları…
Bir adamın oğlu, babasına itaat etmiyordu. Adam, belki Halife bir çaresini bulur diye oğlunu, Halife Ömer’in huzuruna getirdi. Çocuğa, babaya itaatin faziletlerinden bahseden Hz. Ömer:
- Babana niçin itaat etmiyorsun? dedi. Çocuk, Hz. Ömer’i dikkatle dinledikten sonra:
- Ya Ömer! Babanın evlat üzerinde bu kadar hakkı var da, evladın baba üzerinde hiç mi hakkı yok, dedi.
Hazreti Ömer:
- Olmaz olur mu?
Babanın vazifeleri de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Doğduğu zaman güzel bir isim koymak, dinini, diyanetini öğretmek, kitabullahı öğretmek, daha sonra, zamanı geldiğinde Müslüman ve iffetli bir hanımla evlendirmek, diye saydılar.
Bunları dinleyen evlat:

  • Ya Ömer sorar mısınız babama, bunlardan hangi birini bana yapmıştır, dedi.
Hazreti Ömer, çocuğun babasına dönüp:
- Bu vazifelerini yerine getirdin mi? diye sordu. Adam gayet mahcup bir vaziyette:
- Hayır ya Ömer, yerine getirmedim, deyince Halife çok hiddetlendi ve:
- Demek ki, oğlun sana değil, sen oğluna isyan etmişsin. Bir de gelmiş oğlum beni dinlemiyor, diyorsun.

 

Arızalı bir malı satmak caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık