2

Babanın evladına karşı sorumluluğu ölüme kadar devam eder mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 05.02.2019 06:37
  • Güncelleme Tarihi :

Baba, çocuklarına rüşte erinceye kadar bakmakla mükelleftirler. Çocukları reşit, akil-baliğ olduktan sonra anne ve babanın onlara bakma zorunluluğu yoktur. Ama anne ve baba ihsanından, çocuklarına rüştten sonrada bakmakta ve yardımcı olmaktadır. Hatta iş ve yuva sahibi yapmaktadır. Bu dini bir görev olmasa da Müslüman anne ve babalar kendilerine bir görev ve sorumluluk telakki ederek rüştten sonra da evlatlarına yardımcı olmaktadırlar.
Abdest alırken her bir organ yıkanırken dua etmek gerekir mi?
Abdest alırken abdest dualarını okumak müstehabdır. Her abdest azasının bir duası vardır. Ama abdestin şartlarından değildir. Dolayısıyla abdest alırken her azada dua etmek dinen güzel ve sevabı olan bir şeydir. Ama bu dualar okunmadığında abdeste bir zararı dokunmaz. Fakat o duaların sevabından mahrum kalınmış olur.
Yaptığımız yeminden dönebilir miyiz?  
Gereksiz yere yemin etmek ve onu alışkanlık haline getirmek doğru bir iş değildir. Müslüman yemin etmeye ihtiyaç duymayacak şekilde sözüne güvenilen ve çevresi tarafından böyle bilinen bir kimse olmayı gaye edinmelidir. Yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödenmesi gerekir. Dolayısıyla kişi bir konuda yemin ediyorsa o yemini bozabilir. Ancak yemini bozduğu için kefaret gerekir. Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün peş peşe oruç tutar. Yüce Allah, “Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun. Şükredesiniz diye Allah size böylece ayetlerini açıklıyor” buyurmaktadır (Maide 5/89). Farz veya vacip olan bir şeyi yapmamaya; haram ve günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmeyip kefaret vermesi gerekir.
Araba tamircisinin kirli elbisesi ile namaz kılması caiz mi? 
Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı gibi namaza engel necasetler bulunmamalıdır. Tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile iş elbisesi ve pijama ile namaz kılınabilir. Bu itibarla, işin cinsine göre iş elbisesinde bulunan madeni yağlar, pas, toz toprak ve benzeri kirler namazın sıhhatine engel değildir. Ancak kişi, camiye veya mescide gidecekse temiz elbise giymesi dinimizin bir tavsiyesidir. Örf, adet ve medeniyet gereği olarak camiye veya cemaate giden kimsenin en güzel elbiselerini giymesi cemaate saygının bir gereğidir. Gerek evde, gerek diğer yerlerde tek başına da olsa namazların temiz ve güzel bir kıyafetle kılınması, şüphesiz daha iyidir.
Günün Ayeti
Yaradılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Nazi’at, 79/27.
Günün Hadisi
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. İbn Mâce, “Ahkâm”, 17.
Günün Sözü
Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, alışmış oldukları tokluk öldürür. İbn-i Haldun
Günün Duası
Allah’ım imanımızı, sağlığımızı ve huzurumuzu daim eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Talak nedir?
Karı koca arasındaki evlilik bağının sona ermesi demektir.
Günün Nüktesi
Günaha dalmışa dua edin…
Hz. Ömer’in huzurunda bulunan müminlerden biri anlatıyor; “Şam ehlinden güçlü kuvvetli, nüfus sahibi bir kimse vardı. O adam zaman zaman Hz. Ömer’in yanına gelirdi. Bir ara Hz. Ömer o kimseyi göremez oldu. Çevresindekilere sordu. ‘Falan zat ne yapıyor, artık görünmez oldu?’ Cemaat şöyle dedi; ‘Ey Müminlerin Emiri! O kendini içkiye verdi.’ Bu sözü duyan Hz Ömer hayli üzüldü ve kâtibini çağırarak, ‘Bu adama şöyle yaz; “Ömer b. Hattab’dan falan kimseye... Selam sana! Kendisinden başka ilah olmayan, günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, azabı çetin ve ihsanı bol olan Allah’a hamd ederim. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur, dönüş ancak O’nadır.” Hz. Ömer mektubu yazdırdıktan sonra arkadaşlarına dönerek, ‘Allah’a yönelmesi ve Allah’ın tevbesini kabul buyurması için kardeşinize dua ediniz!’ dedi. O zat Hz. Ömer’in mektubunu alınca ‘Allah günahları bağışlayan, tevbeleri kabul edip, azabı çetin olandır’ cümlesini tekrar tekrar okudu ve ‘Allah beni hem azabı ile korkutmuş, hem de günahlarımı affedeceğini vaat etmiş’ diyerek ağladı ve tevbe etti. Hz. Ömer, o zatın tevbe ettiğini haber alınca sevindi ve şöyle dedi; ‘Bir kardeşinizin yoldan çıktığını, günaha saplandığını gördüğünüzde onu doğru yola getirmeye, Allah’ın affına güvenmesini sağlamaya çalışınız. Tevbe nasip etmesi için Allah’a dua ediniz. Kendisine beddua ederek aleyhinde şeytana yardımcı olmayınız.”

Babanın evladına karşı sorumluluğu ölüme kadar devam eder mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık