Sayfa Yükleniyor...
Baba, çocuklarına rüşte erinceye kadar bakmakla mükelleftirler. Çocukları reşit, akil-baliğ olduktan sonra anne ve babanın onlara bakma zorunluluğu yoktur. Ama anne ve baba ihsanından, çocuklarına rüştten sonrada bakmakta ve yardımcı olmaktadır. Hatta iş ve yuva sahibi yapmaktadır. Bu dini bir görev olmasa da Müslüman anne ve babalar kendilerine bir görev ve sorumluluk telakki ederek rüştten sonra da evlatlarına yardımcı olmaktadırlar.
İnsan dünyada yaptıklarının hesabını kabirde mi mahşerde mi verir?
Dinen ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata, kabir hayatı denir. Hz. Peygamber, “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse o duraktan kurtulursa, sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulmazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.” (Tirmizi, “Zühd”, 5) şeklinde buyurarak, ahiret hayatının ölümle başladığını bizlere bildirmiştir. İnsanı öldükten sonra kabirde sorgulayacak melekler Münker ve Nekirdir. Bu melekler ölünün kendisine gelerek “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracak, iman ve güzel amel sahipleri, bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak gösterilecektir. Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılarak cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken, müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir. Ancak insan, bu dünyadayken yaptıkları veya yapmadıklarından dolayı mahşerde mahkeme-i kübrada hesap verecektir. Buradaki hesaptan sonra insanlar mükâfatlandırılmak için cennete cezalandırılmak içinse cehenneme gönderilecektir.
Elfaz-ı küfür nedir?
İnsanı küfre götüren dine muhalif sözler demektir. Helalı haram, haramı helal saymak, kutsal değerlerimiz olan Allah’a, Peygambere, Kitaba, namaza, oruca, ya da bir başka kutsala sövmek veya hakaret etmek gibi. Bu sözler imana zarar verdiği için bu sözleri söyleyen kimse imana dönmek için kelime-i şahadeti söyleyip tövbe etmesi gerekir.
Ev veya araba alındığında kan akıtmak gerekir mi?
Ev veya araba almak kurban kesmeyi gerektirmez. Ancak bu konuda adak yapılmışsa adağın yerine getirilmesi gerekir. Ama kişi isterse elde edilen bu nimetlerden dolayı Allah’a şükür için, şükür kurbanı kesilebilir. Bir diğer husus daha vardır ki: “Sadaka belaların define vesile olur” Böyle bir nimetten dolayı kurban kesip tasadduk etmenin muhtemel bir takım kaza ve belaların define vesile olacağı da umulur. Fakat bütün bunların yapılmasında bir adak söz konusu değilse bir vaciplik yoktur.
Günün Ayeti
Görmedin mi ki Allah, ayetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler, Allah’ın nimetiyle denizde akıp gidiyor. Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır.
Lokman, 31/31.
Günün Hadisi
“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum.”
(Müslim, “Fedâil”, 31.)
Günün Sözü
Hiç kimseyi, sizi duasına katmayacağı kadar kırmayın.
Hz. Fatıma
Günün Duası
Allah’ım güne ve haftaya maddi ve manevi kazançlarla başlamayı ve kazançla bitirmeyi nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Kasem nedir?
Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere Allah’ın ismini vererek söz vermek anlamına gelir.
Günün Nüktesi
Cennette Bir Ağaç…
Bir gün Resulullah şöyle buyurdular: Kim “Suphanallah” derse, Allah Teala bu zikre karşılık kıyamet günü ona cennette bir ağaç diker.
Yine kim “La ilahe illâllah” derse, Allah Teala bu zikir karşılığında cennette ona bir ağaç diker.
Yine kim “Allah-u Ekber” derse Allah Teala bu zikre karşılık cennette ona bir ağaç diker.
Bu sırada Kureşli olan bir adam şöyle dedi:
Ya Resulellah! Bu durumda bizim cennette pek çok ağaçlarımız olacaktır. Çünkü biz sürekli olarak bu zikirleri söylüyoruz.
Resulullah cevaben şöyle buyurdular:
Evet doğrudur. Ama onları günah ateşiyle yakmaktan sakının. Zira Allah-u Teala söyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah ve resulüne itaat edin ve amellerinizi geçersiz kılmayın.”