Sayfa Yükleniyor...
İslami hükümlere göre nikah, evlenme ehliyetine sahip ve evlenmelerinde dini açıdan bir engel bulunmayan kadın ile erkeğin (veya vekillerin) şahitlerin huzurunda, birbirleriyle evlenmeleri konusunda karşılıklı rızalarını ifade etmelerinden (icap ve kabulden) ibaret bir akittir. Evlilik bir erkekle kadının ömür boyu birlikte yaşama, hayatın iyi ve kötü yanlarını birlikte omuzlama ilkesine dayandığı için, evlenecek olanların rızasının bulunmadığı bir nikah Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre geçerli olmaz. Eşlerden birisi ölüm, şiddetli dayak veya uzun süreli hapis korkusu altında evliliğe zorlansa böyle bir nikah fasit olur.
Bu konudaki dayanakları, Hz. Peygamberin, Ümmetimden hata, unutma ve yapmaları için cebir ve tazyike maruz kaldıkları şeylerin sorumluluğu kaldırılmıştır. (İbn Mace, Talak, 16) hadisidir.
Hanefiler ise zorlanan (mükreh) kişinin nikahını geçerli saymışlardır. Bu görüşlerini Hz. Peygamberin, Üç şeyin şakası da ciddidir, ciddisi de ciddidir; nikah, talak ve talaktan dönüş. (Ebu Davud, Talak, 9) hadisine dayandırmakta, cebir ve şiddete maruz kalanı şaka yapan kimseye benzetmektedirler.
Cemaatle kılınan namaza sonradan yetişen kimse cemaat sevabını alır mı?
İmama namazın başında değil, birinci rekatın rükûundan sonra, ikinci, üçüncü veya dördüncü rekatlarda uyan kimseye mesbûk denir. Bu kişi son rekâtta da olsa cemaate yetişmiş olur ve cemaat sevabını alır.
Trafik kazasında ölen kişi eceliyle mi ölmüştür?
İslam inancına göre herkesin bir eceli vardır. Bu ecel ne geri alınır, ne de ileri alınabilir. Nitekim Kuran-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır: "Her ümmet için takdir edilen bir ecel vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir an ileri ne de geri alınamaz." (Araf 34)
Buna göre trafik kazasında ölen kimse eceliyle ölmüştür. O kimse için bundan başka bir ecel yoktur.
Trafik kazası, ölen kimsenin hayatını kısa kesmiyor, onu eceli gelmeden öldürmüş olmuyor. Bilakis ölen kişinin ölüm sebebi böyleydi ve vadesi dolduğundan bu kaza olmuş oluyor.
Buna göre trafik kazası, cinayet ya da bir başka ölüm şekli kişinin ecelini değiştirmez. Çünkü insanın eceli veya ömrü değişmez. O kişinin o şekilde o zaman öleceği takdir edilmiş demektir.
Görülen rüyayı başkasına anlatmada bir sakınca var mı?
Görülen rüyaları başkalarına anlatmakta bir sakınca yoktur. Ancak görülen rüyaları her zaman insanlarla paylaşmamak daha evladır.Şayet illaki anlatılacaksa da iyi rüyalar anlatılmalı, hoş olmayan insanları kötü anlamda etkileyecek rüyaları anlatmamak daha iyidir.
Kudsi Hadis nedir?
Hz. Peygamber'in Allaha nispet ettiği hadislerdir. Bu hadislerin manası Allah'tan, sözleri Hz. Peygamber'dendir. Hz. Peygamber bunları, "Allah şöyle buyuruyor" diye rivâyet eder.
Günün Ayeti
Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?
İnfitar 6-8
Günün Hadisi
Hz. Peygamber, sahabelere İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının dedi. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allaha şirk koşmak, sihir, Allahın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
Buhârî, Vasâyâ, 23
Günün Sözü
En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir
NIETZSCHE
Günün Duası
Allahım bugün senin ve kullarının hakkına riayet edebilmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Kefil Kime Denir?
Kefalet akdinde, asıl yükümlü ile birlikte, ifa edilmesi gereken borç veya haktan sorumlu tutulacak kişiye kefil denir.
Günün Nüktesi
Rızkın Mecburiyeti
Zahidin biri Herkesin rızkı Allahtan gelir. hadisinin manasını anlamak istiyordu. Başını alıp çöllere düştü bir kenarda yatıp uyudu.
Kendi kendine:
Bakalım rızkım nasıl gelecek. diyordu.
Derken bir kervan yolunu kaybetti, gele gele o zahidin yattığı yere geldiler. O zahidi yatıyor görünce, birisi:
Bu adam neden böyle yolun izin uğramadığı bu yerde yatıyor, kurttan, düşmandan korkmuyor mu? Ölü mü yoksa diri mi? dedi.
Kervandakiler onun yanına vardılar, zahit bakalım ne olacak diye hiç sesini çıkarmadı. Ne vücudunu oynattı ne gözünü açtı. Kervandakiler bunu görünce:
Bu zavallı açlıktan ölüm derecesine gelmiş. dediler.
Ekmek ve yemek getirdiler. Zahit dişlerini iyice sıktı. Adamlar bıçak getirip dişlerinin arasına sokarak zorla ağzını açtılar. Çorbayı ağzına dökerek yemekleri zorla ağzına tıkıştırdılar.
-ALLAH bir insana rızkını böyle zorla da olsa verir, Eğer kişi kaçsa gitse rızkı da onun arkasından onu takip edip onu mutlaka bulur.
Mesneviden Hikayeler