Bir imkan elde etmek için imanı inkar etmenin imana zararı var mıdır?


  • Oluşturulma Tarihi : 05.08.2025 09:08
  • Güncelleme Tarihi : 05.08.2025 09:08

Küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kur’an-ı Kerim Nahl süresi 106. ayetinde: “İmandan sonra Allah’a karşı küfre saparak, -kalbi imanla mutmain olduğu halde zorlananlar hariç-, küfre sinesini açan kimseler üstüne muhakkak ki, Allah’tan bir gazap iner ve kendilerine büyük bir azap vardır” buyrulmuştur. Ayetten anlaşılan, küfrü gerektiren sözlerin isteyerek bilinçle söylenmesi halinde dinden çıkılacağı, ancak, kalbi imanla dolu olduğu halde zor ve baskı sonucu bu tür sözleri söyleyenin dinden çıkmayacağıdır. Zorlama, fıkıh dilinde: Bir kimseyi tehdit ve korkutma ile rızası olmaksızın bir sözü söylemeye veya bir işi işlemeye mecbur bırakmaktır. Tabi zorlayanın, o işi yaptırmaya muktedir olması da şart koşulmuştur. Örneğin Avrupa’da işçi ya da mülteci olabilmek maksadıyla, Müslüman olmadığını söylemek zorlama ile ilgili hükümler mevcut olmadığından bu sözlerin söylenmesi caiz değildir. Zira kişi kendi iradesi ve seçeneğiyle bu sözleri söylediğinden imanı hafife atmış ve böylece imanına zarar vermiş olur.

Peygamberlerin gönderilme hikmeti nedir? 

İnsan, irade sahibi bir mahlûktur. Bu irade ve hürriyet nimeti ile birlikte insan büyük bir imtihana tabi tutulmuştur. İnsan, canlısıyla ve cansızıyla, âlemdeki birçok varlığın karakterlerini adeta bünyesinde toplamış. Taş gibi sert de olabiliyor, pamuk gibi yumuşak da. Kurnazlıkta tilkileri, merhametsizlikte canavarları çok geri bırakabiliyor. Öyle ise, her yöne gidebilen, dilediğini yapabilen, doğru ve yanlış hareket edebilen ve çok farklı ve hatta birbirine zıt şeyler söyleyebilen bu varlık için bir rehber gerekiyor. Bu yol gösterici, “akıl” olamaz. Çünkü akıl, şu varlık âlemini kimin yarattığını, insandan neler istediğini, hangi işlerden razı olduğunu, ölüm ötesinin hangi beldeye çıktığını ve böyle daha nice soruları cevaplandıracak güçte değil. İşte insan aklının metafizik sahadaki bu acizliği, insana yol gösterecek bir başka rehberi gerekli kılar. Bu rehber ise peygamberlerdir. Peygamberler, Allah’ın razı olduğu insan modelidir. Taklit edilmesiyle hakikate ve hidayete kavuşulan örnek şahsiyettir. Ve peygamber, ismet sıfatına sahiptir. Yani, ondan, Allah’ın razı olmayacağı hiçbir söz, fiil ve hareket sâdır olmaz. Bu vesile ile rotasını şaşırmamak ve yolunu bulması için insana nice peygamberler gönderilmiştir. Bunun yanında ahiret günün de insanın bir itiraz hakkı olmaması için peygamberler ve ilahi kitaplar ve emirler de gönderilmiştir. 

Kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir mi? 

Namaz belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduğu için, bir mazeret olmaksızın tembellik ve ihmal yüzünden namazı vaktinde kılmayan kimse günahkar olur. Hz. Peygamber, uyuyakalma ve unutmayı bir mazeret kabul etmiş ve bu iki sebepten biriyle bir namazın vaktinde kılınamaması durumunda, hatırlatıldığı vakit kılınmasını söylemiştir. Nitekim sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit o namazı kılsın; o vakit, kaçırdığı namazın vaktidir” (Buhari, “Mevakit”, 37.) Buna göre kazaya kalmış namazı kaza etmek dini bir görevdir. Bu kazayı da kişi tek başına kılabileceği gibi aynı şekilde cemaatle de kılarak kaza edebilir. 

Günün Ayeti

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, ‘Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz’ derler.” 
Bakara, 2/155-156.

Günün Hadisi

“Hayâ ancak hayır kazandırır. “
Buhârî, “Edeb”, 77.

Günün Sözü

Bir kimsede bir iyilik gördüğünüz vakit o iyiliği takdir edin ki o kişi iyiliklerini artırmaya istek duysun.
Zübeyr b. Avvam

Günün Duası

Allah’ım ülkemize ve milletimize huzur ver. Bizi ve ülkemizi her türlü kaza ve belalardan muhafaza buyur.

Bunları biliyor muyuz?

Yemin-i Gâmûs
Bir konuda bile bile yalan söyleyerek yemin etmek demektir.

Günün Nüktesi

Yazıklar Olsun… Ebû Hureyre diyor ki: Hz. Peygamberim: - Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun, buyurdu. Kendisine: - Kime yazıklar olsun, ey Allah’ın Resûlü, diye soruldu. Peygamberimiz: 
- Anne-babasından birinin veya her ikisinin ihtiyarlık zamanlarına yetişip de Cennete giremeyene (onları razı ederek cennete girmeyi hak edemeyene), buyurdu.
(Müslim, Birr, 3)

 

Bir imkan elde etmek için imanı inkar etmenin imana zararı var mıdır?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık