2

Boşanan çiftlerin tekrar evlenmesi caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 11.02.2019 06:38
  • Güncelleme Tarihi :

Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkanı vardır. Ancak üçüncü boşamadan sonra ise kesin ayrılık söz konusudur. Bu durumda, kadın başka bir şahıs ile hileli olmayan bir evlilik yapmadıkça ve bu evlilik boşama ya da ölüm ile sona ermedikçe ilk eşi ile tekrar evlenmeleri mümkün değildir. Tabi buradaki evlilik hülle şeklinde anlaşmalı bir evlilik olmamalıdır. Şayet anlaşmalı bir evlilik olursa eski karı kocanın evlenmesi dinen uygun olmaz.
Başkasının çocuğunu evlat edinmek caiz mi?
İslam’a göre bir Müslüman, başkasının oğlunu veya kızını kendine öz evlat sayıp mirasına sahip kılamaz. Ne kadar öz evlâdım, dese, ne kadar da candan, ciğerden sevip saysa, yine başkasının evlâdı, yabancının oğlu, kızıdır. Bu yabancı çocuk, büyüyünce onu öz baba gibi kabul edemeyeceği gibi, hanımını da öz ana olarak göremez, yabancılara ait mahremiyet aralarında devam eder, kalkamaz. Resul-i Ekrem Efendimiz, Hz. Zeyd’i kendisine evlat edinmiş, ancak Allah’u Teala daha sonra gönderdiği emirle bunu yasaklayıp, birinin başkasının öz oğlu, kızı olamayacağı bildirmiştir. Bu bakımdan İslâm’da evlat edinmek yoktur. Ama birinin çocuğunu alıp muvakkat bir zaman için meşgul olmak mümkündür. Yahut yetimlere, yoksullara, kimsesizlere bakmak için ayrı bir usul bulup yardım etmek sevaptır, güzel bir yardımseverliktir. Ancak öz evlat edinip mirasına varis yapmak caiz değildir.
İnsan kabirde dünyada yaptıklarından dolayı sorgulanır mı?
Dinen ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata, kabir hayatı denir. Hz. Peygamber, “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse o duraktan kurtulursa, sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulmazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.” (Tirmizi, Zühd 5) şeklinde buyurarak, ahiret hayatının ölümle başladığını bizlere bildirmiştir. İnsanı öldükten sonra kabirde sorgulayacak melekler Münker ve Nekirdir. Bu melekler ölünün kendisine gelerek, “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracak, iman ve güzel amel sahipleri, bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak gösterilecektir. Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılarak cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken, müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir. Ancak insan, bu dünyadayken yaptıkları veya yapmadıklarından dolayı mahşerde mahkeme-i kübrada hesap verecektir. Buradaki hesaptan sonra insanlar mükâfatlandırılmak için cennete cezalandırılmak içinse cehenneme gönderilecektir.
Günün Ayeti
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” Mü’minûn, 23/115.
Günün Hadisi
“Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için vermezse imanını kemâle erdirmiştir.” Ebu Davud, “Sünne”, 15.
Günün Sözü
Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zannetmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de felâket sanmamalıdır. İmâm-ı Rabbânî
Günün Duası
Allah’ım bu gün bize hiçbir konuda yanlış bir karar verdirme.
Bunları biliyor muyuz?
Yemîn-i Mün’akıde:
Geleceğe ait bir iş hakkında meselâ ilerde yapacağım veya yapmayacağım diyerek yapılan yemin demektir.
Günün Nüktesi
Niçin bu kadar dünyaya daldınız?
Evliyadan birinin dünya da bir giyecek elbisesi, bir de elindeki bastonundan başka hiç bir şeyi yokmuş. Başka bir evliyanın da her türlü dünya nimetleri, evleri, altınları vs. varmış. Dünyaya meyletmeyen evliya, bir gün, “şu evliyanın yanına gideyim de, bunu Allah için uyarayım, benim üzerime vazifedir” diyerek yola çıkar ve diğer zengin olan evliyanın evine varır. Kapıda hizmetçiler karşılayıp içeri alırlar. Biraz dinlendikten sonra, bastonunu hizmetçilerden birine vererek evliyanın huzuruna girer, girerken de bastonu aklına gelir, “Yahu bu hizmetçi bastona bir şey yapar mı?” diye de gönlünden geçirir. Nihayet diğer evliyanın yanına varır ve sorar, “Niçin bu kadar dünya nimetlerine daldınız?” der. Diğer evliya da cevap verir; “Bu nimetler, senin bastonun kadar da olsa, benim gönlümde hiçbir iz bırakmadı” der. Mal varlığı çok olan insanlardan, “Allah beni çok seviyor da veriyor” diyen aldanır. Mal varlığı hiç yok ama ibadeti çok ve iyi olanlardan, “Allah benden iyi kul mu bulacak?” diyen de aldanır.

Boşanan çiftlerin tekrar evlenmesi caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık