Sayfa Yükleniyor...
Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkanı vardır.
Ancak üçüncü boşamadan sonra ise kesin ayrılık söz konusudur. Bu durumda, kadın başka bir şahıs ile hileli olmayan bir evlilik yapmadıkça ve bu evlilik boşama ya da ölüm ile sona ermedikçe ilk eşi ile tekrar evlenmeleri mümkün değildir.
Tabi buradaki evlilik hülle şeklinde anlaşmalı bir evlilik olmamalıdır. Şayet anlaşmalı bir evlilik olursa eski karı kocanın evlenmesi dinen uygun olmaz.
İslam’da nişan ile nikah arasında zorunlu bir süre var mıdır?
Evlenmeden önce nişanlanmak İslam dininde illaki zorunlu değildir. Nişanlılık dini bir uygulamadan çok örfi bir sözdür. Dolayısıyla evlenecek kişilerin nişanlanması dini bir emir değildir. Ancak dine de muhalif de değildir.
Bu nişanlanmanın uzun ya da kıssa bir zaman sınırlaması yoktur. Bu nişan süresi bir ay da olur bir yılda olur. Bunun ne alt ne de üst bir sınırı yoktur. Bunu daha çok örf belirler. Ancak fazla da uzatmamak daha evladır.
Sıcak havalarda atletle kılınan namaz geçerli olur mu?
Namazın şartlarından birisi de setri avrettir. Örtülmesi gereken avret yerlerini örtmek kaydı ile ve temiz olmak şartı ile kişi istediği kıyafetle namazını kılabilir. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Bu kıyafet ister atlet, ister eşofman, ister ceket, isterse gömlek olsun fark etmez namaz geçerlidir.
Ancak örf ve adet gereği gerek evde, gerekse diğer mekânlarda kişi tek başına da olsa namazları temiz ve güzel bir kıyafetle kılması, şüphesiz daha iyidir. Ancak atletle kılınan namaz geçerlidir.
Genlere müdahale ederek cinsiyet belirlemek caiz mi?
Yüce Mevlananın kurduğu doğal düzeni bozacak müdahaleler dinen doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de Allah’u Teala mealen. "Gerçekten biz her şeyi bir ölçü ile yarattık" (Kamer, 49) buyurmaktadır.
Buna göre genlerle oynayarak, yaratılışa müdahale etmeye çabalayarak cinsiyet belirlemeye çalışmak bu nedenle sakıncalı ve tehlikelidir. Dinen de uygun değildir.
Sehiv secdesi nedir ve yapmayı unutmuşsa kişinin ne yapması gerekir?
Bu secde, namaz kılarken kişinin yanılması veya unutması ya da dalgınlık gibi bir durumda namazın sonunda yaptığı bir secdedir.
Kişi namazının kılarken farzı tehir etmişse veya vacibi terk ya da tehir etmişse sehiv secdesini yapması gerekir. Ancak kişi yapması gereken sehiv secdesini yanılarak veya unutarak terk etmişse, şayet selam verdikten sonra konuşmak, gülmek kıbleden dönmek gibi namaza aykırı bir iş yapmışsa bu kimsenin sehiv secdesini yapması gerekmez namazı da kaza etmesine gerek yoktur. Fakat namaz bitiminde namaza aykırı bir iş yapmamışsa ve secde aklına gelirse hemen sehiv secdesini yapması gerekir.
Günün Ayeti
Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.
Fetih, 48/17.
Günün Hadisi
“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali; misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan ikram eder veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince; o, ya senin elbiseni yakar, yahut da onun pis kokusu sana sirayet eder.”
Buhârî, "Buyû", 38.
Günün Sözü
Çocuklarınıza sütle birlikte Kuran’dan öğütler verin. Boyları büyürken, kalpleri ve bakış açıları da büyüsün.
Ömer Muhtar
Günün Duası
Allah’ım bu günümü geçmiş günlerimden ve ömrümden daha hayırlı ve bereketli eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Haremeyn Nedir?
İki Harem anlamına gelen kelime, Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade etmektedir.
Günün Nüktesi
“Niçin böyle üzgünsün?”
Bir gün eshab-ı kiramdan bir genç, Resulullah’ın huzuruna geldi. Ancak fevkalade üzgün ve perişandı. Sevgili Peygamberimiz onu böyle görünce sordular:
- Niçin böyle üzgünsün?
- Yâ Resulallah, ben mahvoldum, dedi. Dün falan yerden gelirken, haramiler yolumu kesti. Bütün eşyamı, paralarımı aldılar. Dünyalık neyim varsa hepsi gitti. Beş parasız kaldım.
Efendimiz tebessüm ettiler;
- Allah iyiliğini versin. Ben de zannettim ki, bir vakit namazın kazaya kaldı da, onun için böyle çok kederlisin. Dünya malı için üzülmeye değer mi?