Bilindiği gibi boza, darı hamurundan yapılan ekşimsi bir içecektir. Tatlılaştırılarak içilmektedir. Bu şekilde yapılan bozanın içine sarhoşluk verici bir şey karıştırılmadığı müddetçe içilmesi haram değildir, helâldir. Bu haliyle meyve suyu gibi meşrubat sınıfına girmektedir.
Ancak fazla ekşitilir ve kabartılırsa, sarhoşluk verici bir hale geldiği için içilmesi caiz değildir. Buna dikkat edilmelidir. Buna göre bozanın içilmesi caiz ve helâldir.
Devrettiğimiz ya da boşattığımız bir işyerinden dolayı para almamız caiz mi?
Fıkıh kitapları, alış-veriş ve devir teslimlerde hava parası diye bir meşru kazanca yer vermemektedir. Kitaplarda bunun yeri olmamakla beraber günümüz ticaret hayatında hava parasından da kaçınmak mümkün değildir. Tabii daha önce yazılmış dini kitaplarda hava parasının olmaması bu işin caiz olduğunu yahut da caiz olmadığını göstermez.
Bir konu yahut bir sorun Hazreti Peygamber döneminde olmaya bilir ama ondan sonraki bir dönemde var olmuşsa bunun dindeki yerini tespit etmek gerekir hava parası da bu yeni ortaya çıkan konulardan biridir. Onun için buna bir çare bulmak elzem gelir.
Günümüz İslam fıkıhçıları hava parasını caiz görmemektedirler. Ama hava parası ticari hayatın bir vazgeçilmezi olduğundan buna bir çıkış yolu olarak İslam fıkıhçıları şunu söylemişlerdir.
Hava parası caiz değildir ama işyerini de almak istiyorsa kişi hava parası değil de dükkândaki malların veya demirbaşların fiyatını yükseltilerek satın alsın. Yani bu işlemin caiz olması için satılacak olan veya satın alınacak olan malın veya demir başların fiyatını artırsın istenilen hava parası bu şekilde tahsil edilsin bu şekli ile yapılan alış veriş direk hava parası olmadığı için caiz olur.
Ayakta namaz kılamayan kişi namazını nasıl kılar?
İslâm dini kolaylık dinidir. İslam dininde sorumluluklar ve görevler kulun gücüne göredir. Bu nedenle hastalık, kişinin ibadeti için hafifletme ve kolaylaştırma sebebi sayılmıştır.
Ayakta namaz kılmaya gücü yetmeyen veya ayakta durmakta zorlanan kimse oturarak namazını kılabilir. Rükû veya secde etmeye gücü yetemeyen kimse ima ile namazı kılabilir. İmâ, namazda rükû ve secde yerine başla işaret etmektir. Bu şekilde namaz kılan kişi rükû için başı biraz eğer, secde için ise rükûdan biraz daha fazla eğer. Oturarak namaz kılamayan, sırt üstü yattığı yerde imâ eder. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği halde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa niyetini ve kıratını ayakta yapar, ayakta yapamadıklarını ise oturarak yapar.
Kişi ima ile de namaz kılamıyorsa Şafii mezhebine göre en son nokta olarak kalbi ile namaz kılar.
Kadınlar cennete girince yine dünyadaki kocaları ile mi evlenecekler?
Karı koca hayattayken birbirinden memnun yaşadılarsa ve hoşnutlukla ayrıldılar ise ahirette de karı koca olacaklar.
Ancak kadın birden fazla evlilik yapmış ise ahirette istediği kocası ile evlenecektir.
Peygamberlerin Fetânet sıfatının anlamı nedir?
Peygamberlerin zeki ve dikkatli olduklarını belirten bir sıfattır. Yüce Allah gönderdiği bütün Peygamberlerine üstün bir zeka, büyük bir dikkat ve olgunlaşmış bir akıl ihsan etmiştir.
Günün Ayeti
O şeytan ki hakkında şöyle hüküm verilmiştir: Şüphesiz kim onu dost edinirse, o muhakkak onu saptırır ve doğruca cehennem azabına götürür.
Hac 4
Günün Hadisi
Biriniz rızkından kaçsa da, ecelin onu yakaladığı gibi, o onu bulur.
Günün Sözü
Düşmanından çok dostundan kork. Çünkü dostluk sona ererse; Sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir.
Bob Marley
Günün Duası
Allahım bu yeni günümüzü ve haftamızı bizim için hayırlara vesile kıl. İşimizi ve ibadetlerimizi bereketlendir.
Bunları biliyor muyuz?
Şeyhu'l-İslâm Nedir?
Osmanlı İmparatorluğunda fetva işlerine bakan, protokolde padişah ve başbakandan sonra gelen en büyük görevliye verilen unvandır.
Günün Nüktesi
İşte Dünya budur
Adamın bir Hz. İsa'ya arkadaş olur, ona Senin yanında sana yoldaş olabilir miyim" diye teklif eder. Teklifinin kabul edilmesi üzerine yola koyulurlar, bir nehrin kenarına varınca yemek molası için otururlar, yanlarında üç çörek vardır. İkisini yerler, birisi kalır, bu arada Hz. İsa nehre varıp su içmek üzere kalkar, su içip dönünce üçüncü çöreği bulamaz. Adama Çöreği kim aldı" diye sorar, adam bilmiyorum diye cevap verir.
Yemekten sonra arkadaşı ile birlikte yola koyulur. Yolda iki yavrulu bir geyik görürler. Hz. İsa yavrulardan birini çağırır, yavru Hz. İsa'nın daveti üzerine yanına gelince onu keser, etinin bir kısmını kızartarak yerler.
Yemekten sonra Hz. İsa geyik yavrusunun kalıntılarına Allah'ın izni ile canlanıp kalk" der, yavru da derhal canlanıp kalkarak oradan uzaklaşıverir.
Bu olay üzerine Hz. İsa yoldaşına Sana az önceki mucizeyi gösteren Allah için soruyorum, çöreği kim aldı?" der. Adam yine Bilmiyorum" diye cevap verir.
Bir müddet sonra bir nehrin yanına varırlar, Hz. İsa adamın elinden tutarak su üstünde yürürler, karşıya geçerler. Nehri aşınca Hz. İsa Az önceki mucizeyi sana gösteren Allah hakkı için sana soruyorum, üçüncü çöreği kim aldı?" diye sorar, adam yine bilmiyorum" diye cevap verir.
Bir müddet sonra bir çöle varırlar ve otururlar. Hz. İsa bir yere kum ve yaprak yığar, meydana gelen yığına Allah'ın izni ile altın ol" der, yığın da altın olur. Hz. İsa yığını üçe bölerek adama üçte biri benim, üçte biri senin, öbür üçte biri de çöreği alanın " deyince adam çöreği alan bendim" diye gerçeği itiraf eder.
Bunun üzerine Hz. İsa Altının hepsi senin olsun" diyerek ondan ayrılır.
Adam altının başında dururken çölde yanına iki yolcu gelir. Gelenler kendisini öldürüp altını almak isterler, adam Onu aramızda üçe bölüşürüz, şimdi önce biriniz şehre varıp yiyecek bir şey alsın" diye teklif eder. Adamın teklifi kabul edilerek gelenlerden biri şehre gönderilir.
Şehre giden adam yolda giderken Niye altını onlar ile bölüşeyim, alacağım yiyeceğe zehir katar, onları öldürürüm, böylece altının hepsi bana kalır" diye düşünür ve dediği gibi yapmak üzere şehirden aldığı yiyeceğe zehir katarak döner.
Altının Yanında kalanlar da Niye ona altının üçte birini verelim, dönünce onu öldürür ve altını ikimiz paylaşırız" diye konuşurlar. Adam dönünce onu öldürürler, fakat yiyeceği yeğince de kendileri ölür, böylece altın çöl ortasında ve her üçünün ölüsünün yanı başında sahipsiz kalır.
Daha sonra Hz. İsanın yolu olay yerine yeniden uğrar, durumu görünce yanındakilere İşte dünya budur, ondan sakının" der.