Sayfa Yükleniyor...
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir. Hz. Peygamber sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir. Hz. Peygamber güzel isim koymanın önemini bir sözünde şöyle ifade etmektedir: “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun.” Bu çağırma işlemini Allah’ın görevlendirdiği bir melek Allah’ın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allah’ın hoşlanmayacağı isimle O’nun karşısına çıkmak istemez. Öyleyse kötü olan isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir. Mahşerde her çocuk, konan ismiyle çağrılacaktır. Şayet çocuğun ismi kötü manaya gelen bir isim ise, mahşer halkı önünde isminden dolayı utanan çocuk kendisine isim koyan kişiye “Allah beni doğuştan Müslüman olarak dünyaya gönderdi, sen neden bana kötü manaya gelen ismi koydun?” diye isim koyandan davacı olacaktır. Kısaca ebeveynler yavrularına karşı ilk görevlerini yerine getirirken, kötü manaya gelecek isim koymaktan kaçınmalı ki, mahşerde koydukları isimlerle çağrılan çocuklarının şikayetine muhatap olmasınlar. Ayrıca bir ismin mutlaka Arapça olması şart değildir. Türkçe, İngilizce, Almanca ya da başka bir dilde de olabilir. Önemli olan bu ismin yukarıdaki ölçülere aykırı olmamasıdır. Buna göre çocuklara Toprak, Yağmur, Doğa, Nehir, Irmak vs. gibi simleri koymakta herhangi bir sakınca yoktur. Ancak Muhammed, Ali, Hasan, Ayşe, Fatma tarzı isimleri koymak daha evladır.
Cenazeye çelenk, çiçek göndermenin hükmü nedir?
Cenaze merasimlerine çelenk gönderilmesi ve kabirlere çelenk konulması güzel bir davranış ve jest olmakla birlikte ölüye faydası yoktur. Çelenk ya da çiçek bırakmak ölüye bir fayda sağlamadığından çelenk veya için sarf edilecek paranın, sevabı ölenin ruhuna hediye edilmek üzere, hayır kurumlarına veya fakirlere bağışlanması daha uygun ve daha yararlı bir davranıştır.
Bir eşyanın kırılması hayra ya da uğursuzluğa işaret eder mi?
Bu deyim halk arasında dolaşan batıl ve hurafe olan inançlardan birisidir. Bardak, camın ya da bir başka eşyanın kırılması ne bir hayra ne de bir uğursuzluğa işaret etmez. Bu tarz inanışlar tamamen halk arasında dolaşan hurafelerdir inanmamak gerekir.
Teheccüd namazı ne zaman ve nasıl kılınır?
Teheccüd namazı, yatsı namazından sonra geceleyin kılınır. Bir süre uyuduktan sonra kalkılarak kılındığı için “teheccüd” denmiştir. İki, dört veya sekiz rekat olarak kılınabilir. Çok faziletlidir ve ümmete sünnettir. İki rekat olarak kılınacak olursa sabah namazının farzı gibi şayet dört rekat olarak kılınacak olursa öğle namazının farzı gibi kılınır.
Günün Ayeti
Eğer Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü altüst olurdu. Bakar, 2/251.
Günün Hadisi
Bir adam Allah’ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur. Buhari, “İman”, 41.
Günün Sözü
Bütün cihanı araştırdım, güzel ahlaktan daha üstün bir liyakat bulamadım. Mevlana
Günün Duası
Allah’ım insanlara ve bütün varlıklara karşı şefkatli ve merhametli olmayı bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Zeval Vakti Nedir?
Güneşin gökyüzünün ortasından batıya doğru hareket etme zamanına zeval vakti denir. Zeval sözcüğü öğle namazının vaktini belirlemede bir fıkıh terimi olarak kullanılmaktadır.
Günün Nüktesi
Sevginin Mükafatı…
Ebu Müslim Havlani (Radiyallahu Anh) anlatıyor: “Medine’de Peygamber mescidine girdim. 30-40 kişi bir araya gelmişlerdi. Aralarında bir genç vardı. Tartıştıkları meselelerde bir karara varamazlarsa o gence soruyorlardı. Ben merak edip ‘Kimdir bu genç?’ dedim. Bu, ‘Muaz bin Cebel’dir’ dediler. Ertesi günü, yine mescidde Muaz’ı gördüm. Yanına varıp ‘Ben, hiç tanımadığım halde, sana karşı içimde bir sevgi duydum’ dedim. Muaz ‘Ne için?’ dedi. ‘Allah için’ dedim. Bunun üzerine Muaz şöyle dedi: ‘Eğer doğru söylüyorsan müjdeler olsun sana. Zira ben Allah Resulünden işittim ki: Allah için birbirlerini sevip de dost olanlar, kıyamet gününde arşın gölgesinde, nurdan minberlere kurulup oturacaklardır.’”