Çocukların üzerine yapılan yemin dinen yemin sayılır mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 11.08.2014 06:41
  • Güncelleme Tarihi :
Çocukların üzerine yapılan yemin dinen yemin sayılır mı?

Allah'tan başkası adına yemin edilmesi doğru değildir. Yemin ancak vallahi, billahi, tallahi, lafızları ile olur. “Çocuklarımın ölüsünü öpeyim lafzı” ise yemin lafızları ile söylenmediği için yemin yerine geçmez.

Böyle bir söz yemin sayılmadı gibi aynı zamanda doğru ve güzel bir söz de değildir. Böyle sözler ve yeminler Allah Resulü tarafından yasaklanmıştır. Nitekim buna benzer bir yemin etme olayında peygamberimiz sahabeleri uyarmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, babanızı zikrederek yemin etmenizi yasaklamıştır. Öyleyse kim yemin edecekse ya Allah’a yemin etsin veya sussun.” (Buhârî, Eymân 4).

Bu sözler yemin sayılmadığı için herhangi bir keffaret vermek de gerekmez.        

Kefenlenmiş ölüye son defa bakmakta bir sakınca var mı?

Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra yüzünün açılarak yakınlarına veya dostlarına son kez gösterme de ya da onu öpmelerinde bir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber’in oğlu İbrahim vefat ettiğinde böyle yaptığı bilinmektedir.

Aynı şekilde Hz. Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir’in de onun yüzünden örtüyü kaldırdığı, sonra da üzerine kapanıp, iki kaşının arasını hürmetle öptüğü ve ağlamağa başladığı hadis kaynaklarında nakledilmektedir (Ebû Dâvud, Cenaiz, 31).

Ancak ölü kadın ise, kadın cenazenin yüzüne mahremi olan erkeklerle, kadınların bakmaları caizdir. Fakat mahremi olmayan erkeklerin herhangi bir zaruret bulunmadıkça kadın cenazenin yüzünü açıp bakmaları mekruh görülmüştür.

Ölen kişinin bir borcu varsa bu borç nasıl ödenir?

Dinen insanın borcu ikiye ayrılmaktadır. Allah’a karşı borçlar, kullara karşı olan borçlar. Bir kimse, üzerinde mesela oruç borcu olduğu halde vefat etmişse bu onun için Allah’a karşı bir borçtur. Kişi hayattayken bu oruçlarını tutmaktan aciz kalmış ise, orucunun borcunu fidye vererek ödemelidir. Ödeyememiş ise o zaman mirasından ödemeleri için mirasçılarına vasiyet etmelidir.

Aynı şekilde zekat, keffaret gibi borçları için de vasiyet ederse varisleri bunu bıraktığı mirasın üçte birinden yerine getirmek zorundadırlar. Vasiyet etmemesi halinde ise varisler dilerlerse onun borcunu ödeyebilirler.

Borç Allaha karşı değil de kullara karşı ise o zaman bu borcu kişi ya ödemeli ya da helallık almalıdır. Zira dinimizde insanların kul haklarına saygılı olunması emredilmiş; kul hakkı ihlalinin, hakkı ihlal edilen affetmedikçe, kimse tarafından affedilemeyeceği belirtilmiştir. Nitekim Veda Hutbesinde efendimiz: “Ey insanlar! Sizin canlarınız, mallarınız ırz ve namuslarınız, rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır. )” (Buhari, Hac, 132) buyurmuştur.

Bu yüzden ölen kişinin borçları varsa, techiz ve tekfinden sonra kalan malının tamamından borçları ödenir. Kalan miras borçların tamamını ödemeye yetmiyorsa, bu terikenin tamamı borçlar oranında alacaklılara bölüştürülür.

İbadetlerde niyetin hangi dilde yapıldığının bir önemi var mı?

       İbadetlerde niyetin hangi dilde yapıldığının bir anlamı yoktur. Hangi ibadet olursa olsun hangi dilde yapılırsa yapılsın fark etmeksizin o ibadet geçerlidir. Örneğin: Namaza başlamak için niyet etmek gerekir. Bu niyeti getirirken de niyetin Arapça olma zorunluluğu yoktur.  

       Dileyen niyeti Arapça dileyen Türkçe, Farsça... ya da başka bir dilde niyet edebilir bunun namaza hiç bir zararı yoktur.

İslam dininde çalışmanın ibadet sayılması için hangi şartlara riayet edilmesi gerekir?

Çalışmak meşru bir işte olduğunda ve ibadetler ihmal edilmediğinde evet ibadettir. Yani çalışmanın ibadet olabilmesi için farzların yerine getirilmesi konusunda ihmal ve tembellik gösterilmemesi ve haramlardan kaçınılması şartına bağlıdır.  

Nitekim iki namaz vakti arasında kalan diğer saatlerin, vakit namazları kılındığı takdirde bir ibadet şekline geleceği ve iki namaz arasında işlenen günahların affedileceği verilen müjdeler arasındadır.

   Meselenin bir başka yönü de, farzlarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimsenin ailesi için çalışmasının da ibadet olduğudur. Bir hadislerinde kişinin kendisi, ailesi, çocukları ve hizmetçisi için harcadığı paranın birer sadaka olacağını bildiren Peygamberimiz başka bir hadislerinde de bununla ilgili olarak şöyle buyurur:

“Allah yolunda sarf ettiğin, bir kölenin hürriyetine kavuşturulması için harcadığın, fakire sadaka olarak verdiğin, bir de ailen için harcadığın paranın hepsi hayırlıdır. Fakat bunlar içinde ailen için sarf ettiğin paranın sevabı hepsinden daha çoktur.”

Buna göre farz ibadetlerini yerine getiren, günahlardan uzak kalan kimsenin meşru yani helâlinden olan çalışması ibadet hükmüne geçer.

Günün Ayeti

Biz her şeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz.

Zariat 48

Günün Hadisi

Sizden biriniz yatağına girdiğinde, şöyle dua etsin: “Rabbim! senin adınla yan tarafıma uzandım, senin adınla da kalkarım. Eğer ruhumu alırsan, bana merhamet et. Eğer ruhumu geri verir (uyandırır)sen, salih kullarını koruduğun gibi beni de koru!

Günün Sözü

Nimetleri, Allah'a şükrederek elde tutunuz.

Abdulhakim Arvasi

Günün Duası

Allah’ım bugün bizi malla, makamla, evlatla ve şehvetle imtihan etme.

Bunları biliyor muyuz?

Ceberut nedir?  

Kahr, zorlama, hâkimiyet anlamındaki cebr kökünden gelen ceberût, hadislerde azamet, kibriyâ, zorbalık, cebbarlık anlamlarında kullanılmıştır.

Tasavvuf kavramı olarak ise mülk ile melekût âlemleri arasında veya melekût âleminin üstünde zaruretin hüküm sürdüğü âlem, Allah'ın zâtı, azamet ve celâl sıfatı anlamında kullanılmaktadır.

Günün Nüktesi

Kim Öğrenmek İster

Ebu Hureyre rivayet ediyor, Resulullah dedi ki:

“Şu kelimeleri onlarla amel etmek ve onlarla amel edecek olana öğretmek için benden kim öğrenmek ister.”

Bunun üzerine : “Ben ya Resulullah!” dedim.

Resulü Ekrem elimden tutarak beş şeyi saydı ve buyurdu ki:

- Haramdan sakın! İnsanların en çok ibadet edeni olursun.

-Allah’ın sana ayırdığına razı ol! İnsanların en zengini olursun.

-Komşuna iyilik et! Gerçek mümin olursun.

-Kendin için istediğini insanlar için de iste. Hakiki Müslüman olursun.

-Çok gülme! Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.

Çocukların üzerine yapılan yemin dinen yemin sayılır mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık