Daha önce kullanılan elbiseyi yıkamadan onunla namaz kılınabilir mi?
- Oluşturulma Tarihi : 31.10.2025 08:54
- Güncelleme Tarihi : 31.10.2025 08:54
Eşyada asıl olan temizliktir. Her şey baştan temiz sayılır. Necislik ve pislik ancak görmekle olur. Bakılınca gözle kirliliği görülmüyor, necisliği anlaşılmıyorsa sadece şüphe ve vesveseden dolayı necasetin varlığına hükmedilmez, yıkanmadan namaz kılınmaz, iddiasında bulunulamaz. Bilakis baştan temizdir, giyilebilir, namaz da kılınabilir, hükmü verilir. Bu hükmü değiştirecek bir delil ve işaret görülürse hüküm değiştirilir. Yoksa vesvese ve şüpheye hüküm bina edilmez. Giyilen bu elbise ister Müslüman bir ülkeden isterse gayr-i müslim bir ülkeden gelmiş olsun. Gayr-ı Müslimlerin de içki içip, temizliğe dikkat etmeyeceklerini nazara alarak eşyanın necisliğine hükmedilmez. Belki eşya aslında temizdir, necislik görmeyle sabit olur, deyip incelenir. Bir necaset emaresi yoksa yine temiz olduğu inancında devam edilir. Bununla beraber hassas davranıp temizlik yapanlar elbette en isabetlisini yapmış, takvâca hareket etmiş sayılırlar. Takvâca hareket ise şüphesiz ki zahmetli olmasına rağmen sevaplıdır, en sağlamıdır.
İbadetler hangi gaye ile yapılmalıdır?
Allah, Kur’an-ı Kerim’de mealen; “Ben insanları ve cinleri ibadet etmeleri için yarattım” (Zâriyat, 51/56) buyurur. Bu ayetten de anlaşıldığı gibi insanın görevi rabbine kulluk etmektir. Bu kulluğunu da sadece ona yapmakla mükellef olduğu gibi aynı şekilde, “Ameller niyetlere göredir.” (Buharî, “İman”, 41.) Hadisine binaen de ibadeti sadece onun rızası için yapmalıdır. Buna göre ibadetler Allah rızası için yapılmalı, bu gaye ile yapılan ibadet Allah’ın rızasını kazandırdığı gibi aynı zaman da cenneti de kazandırır. Bunun yanında her mümin cennete gitme ve cehennemden uzaklaşma ister. Bunun için de ibadetlerini yapar. Ancak ibadetlerini cehennemden uzaklaşma ve cennete gitme isteği ile yaparsa ibadetlerin hikmet ve gayesini anlamamış olur. Onun için ibadetlerimizdeki gaye Allah’ın rızası olmalıdır. O rıza ki zaten cenneti kazandıracaktır.
Secde ayeti okunduğunda abdesti olmayan secde yapabilir mi?
Secde ayeti okunduğunda, okuyan da, dinleyen de secde yapması Hanefi mezhebine göre vacip Şafiilere göre ise sünnettir. Ancak her iki mezhebe göre de abdestleri yoksa abdest almaları gerekir veya abdest aldıkları zaman secdeyi yaparlar. Abdestsiz secde yapmaları uygun değildir.
Kefir içmek caiz mi?
İslam dininde sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz; sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır. Mayalanması kısa süren kefirin alkolsüz olup sarhoş etmediği, besleyici olduğu ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı uzmanlar tarafından açıklanmaktadır. Bu nitelikteki kefirin içilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Günün Hadisi
Kim başkasında gördüğü bir ayıbı kınarsa, o ayıp onun da başına gelmeden ölmez.
Tirmizî, “Kıyame”, 53.
Günün Sözü
İnsanı ilgi ile dinlemek insana en büyük ikramdır.
Hz. Mevlana
Günün Duası
Allah’ım, ülkemizi, milletimizi, canımızı, malımızı bugün her türlü afetten, yangından, soygundan ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle.
Bunları biliyor muyuz?
“Hu” ne demektir?
Arapça’da üçüncü tekil şahıs zamiri olan hû (hüve), Kur’an’da sıkça Allah’a işaret etmesi sebebiyle tasavvufta, Allah anlamında kullanılmıştır. Sûfilere göre zikrin en faziletlisi, bir şey isteme anlamı taşımayan ve Allah’ın zâtî ismi olan hû ile anmaktır.
Günün Nüktesi
Söylediğini Yapmamak… Üsâme İbni Zeyd şöyle dedi: Resûlullahı şöyle buyururken işittim:
“Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkep gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki: -Ey filân! Sana ne oldu? -Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin? O kişi de:
-Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, fakat kendim yapardım, der.” Buhârî, “Bed’ül-halk,” 10.
 
                                     
        