Sayfa Yükleniyor...
Hac, uzun bir yolculuğu gerektiren meşakkatli bir ibadettir. Kadının tek başına bu yolculuğa çıkması bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hanefi mezhebine göre Kadın yanında mahremi yani kocası, abisi, babası, dayısı gibi bir mahremi olmadan hacca gitmesi caiz değildir.
Şafiiye göre ise kadın yanında mahremi olmasa da bir gurup kadınla da hacca gidebilir. Bunda da hiçbir sakınca yoktur. Buna göre dul bir kadın yanında babası, abisi, kardeşi, dayısı, amcası gibi evlenmesi kendisine ebediyen haram olmayan birisi yoksa tek başına hacca gitmesi caiz değildir.
Buna göre yanında mahremi olmayan dul kadın Şafii mezhebini taklit ederek birkaç kadınla beraber hacca gidebilir.
Kuran-ı Kerim dışındaki kitapların hepsi tahrif edilmiş mi?
Allah, tarih boyunca insanlara doğru yolu göstermek, onları dünya ve ahirette mutlu kılacak ilkeleri bildirmek, insanların akıllarıyla cevaplarını bulmaları imkansız bazı konularda onları aydınlatmak üzere Peygamberler göndermiştir.
Bu peygamberlerden bazılarına insanlara tebliğ edilmek üzere yol gösterici kitaplar indirilmiştir. Allah Teâlânın Kitap göndermesi, sahifeler halinde başlamıştır. İlk sahifeler, ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Ademe gönderilmiştir.
Peygamberlerin getirdiği esaslarla ve bu esasların ışığında insan aklının faaliyetleriyle uygarlık ilerledikçe, insanların hayat ve ilişkileri daha kompleks hale geldikçe Allâh Teâlâ da daha kapsamlı sahifeler ve kitaplar göndermiştir. İlahi kitaplar son kitap Kuran-ı Kerimle zirveye ulaşmış ve Kuran-ı Kerim ilahi korumaya alınmıştır. Artık bundan sonra ilahi kitap gelmeyecek ve Kuran-ı Kerim Kıyamete kadar insanlığın rehberi olacaktır. Tevrat Hz. Musaya, Zebur Hz. Davuta, İncil ise Hz. İsaya indirilen büyük kitaplardır.
Müslüman, Allah tarafından Peygamberlere indirilen kitapların hepsine inanır. Ancak bu kitaplardan, Allahın indirdiği gibi hiç bir harfi bile değişmeden günümüze kadar ulaşan yegane ilahi kitap, sadece Kuran-ı Kerimdir. Diğerleri ise ya tamamen kaybolmuş veya insanlar tarafından değiştirilmiş; böylece asli şekillerini kaybetmişlerdir. Bu yüzden bugün Kuran-ı Kerimin dışında elde mevcut bulunan diğer ilahi kitaplarda yer alan sözlerden hangilerinin Allaha ait olduğu, hangilerinin ise insanlar tarafından bu kitaplara sokulduğunu ayırt etmek mümkün değildir.
Şunu da ifade edelim ki Kuran-ı Kerim indirildikten sonra diğer ilahi kitaplara ihtiyaç kalmamıştır. Zira Kuran-ı Kerim, diğer kitapların da ihtiva ettiği Allahın birliğine Peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gününe iman; canın, malın, neslin, aklın ve dinin korunması gibi hak dinin temel esaslarını yeniden ve en mükemmel bir şekilde ortaya koymuş, daha önceki kitaplarda da yer alan gerçekleri tasdik etmiş, tahrif edilen hususların doğrusunu açıklamıştır. Onun için her insanın Allahın bu son kitabına ve onun son peygamberi olan Hazreti Muhammede inanıp yolunda yürümesi gerekir.
Üzerinde resim bulunan elbiseyi giymek caiz mi?
Resimli elbise giymek mekruhtur. Aynı şekilde resimli elbise ile namaz kılmak da mekruhtur. Ama bu elbise ile kılınan namaz geçerlidir. İnsan veya hayvan resmi bulunan yaygının üzerinde namaz kılmakta da bir sakınca yoktur. Çünkü resimli yaygının ayaklar altında olması resimlere değer vermeme anlamına geldiğinden caiz görülmüştür.
Yine bu resimler baş hizasından daha yukarıda kişinin hizasında ve önünde asılı olarak bulunduğu bir yerde namaz kılmakta mekruh kabul edilmiştir. Çünkü bu resimler hem kişinin huşunu götürür hem de dikkatini dağıttığından iyi görülmemiştir.
Günün Ayeti
Hac vakti, bilinen aylardır. Kim bu aylarda hacca başlarsa, artık hac sırasında ne kadına yaklaşma, ne günah işleme, ne de kavga vardır. Hayra dair ne işlerseniz Allah onu bilir.
Günün Hadisi
Dönünceye kadar hacının duası geri çevrilmez.
Günün Sözü
İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü.
Lokman Hekim
Günün Duası
Allahım her Müslümana Kâbeyi görmeyi ve Hz. Peygamberi ziyaret etmeyi nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Lukata Nedir?
Yolda veya başka bir yerde bulunup da, sâhibi bilinmeyen mal.
Günün Nüktesi
Hz. Âdemin Mirası
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.