Sayfa Yükleniyor...
Bir tüccar alış veriş yaparak kazanç elde edip dükkan ve bina gibi şeyler satın alırsa, şayet satmak üzere satın almışsa tabiatıyla ticaret eşyası olduğundan yıl sonunda yanında mevcut bulunan bütün ticaret malıyla birlikte hesaplayarak zekatını verecektir. Yoksa ticaret için değil, satın aldığı şeylerde oturmak veya kiraya vermek üzere satın almış ise artık ticaret malı sayılmadığından zekata tabi değildir. Ancak onlardan elde edilen kazanç nisaba bağlı olursa ve yanında bir yıl kalırsa zekatını verecektir.
Oruçlu olan kimsenin, abdest esnasında ağzına su verirken boğazına su kaçarsa orucu bozulur mu?
Oruçlu olan kimsenin, abdest esnasında ağzına su verirken boğazına su kaçsa; oruçlu olduğunu hatırlamadan ağzına su almışsa ittifakla orucu bozulmaz. Oruçlu olduğunu hatırladığı takdirde ağzına su verirse Hanefi mezhebine göre orucu bozulur Bilahare bir gün kaza etmek zorundadır. Şafii mezhebine göre ise oruçlu olduğunu bildiği halde mübalağa yapmadan ağzına su almış ve boğazına kaçmışsa orucu bozulmaz Amma mübalağa etmiş ise orucu bozulur .
Yaraya sürülen merhem orucu bozar mı?
Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak bu emiş çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bundan dolayı kişinin derisine sürülen merhem veya yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. Ancak imkan varsa iftardan sonra yaptırmak daha doğrudur.
Oruç tutamayan kimse fidyesini nasıl verir?
Orucunu mecburen tutamayanlar için fidye vermek lazım gelir. Tutamadığı her oruç başına fakire birer fidye verilir. Yani, fitre miktarı para. Fitreleri ne miktardan veriyorsa, ondan aşağı olmayan parayı her oruç adına fakire verme halinde, tutamadığı orucun mesuliyetinden kurtulmuş olur. Ancak, içinde bulunduğu halsizlik, hastalık gibi özürden dolayı orucunu tutamayıp fidye verenler, sonraları sıhhat bulup iyi olarak oruç tutacak bir kuvvete sahip olsalar fidye ile ödedikleri oruçlarını tekrar tutma mükellefiyeti gelir. Kaç gün için fidye vermişlerse o günleri tutarak borçtan kurtulmaları lazım gelir. Aksi halde, ibadetlerini parayla fakire ödetmiş olurlar ki, bu caiz olmaz. Önce caiz oluşu, tutacak sıhhi imkana sahip olamayışlarındandı. Bu imkan gelince mükellefiyeti de beraberinde getirmiş olur.
Evi olmayan kişi ev yapmak veya almak için biriktirdiği paradan zekat vermek zorunda mıdır?
Ev edinmek için biriktirilen paralarla tabii olarak çoğalma ve artırma özelliği vardır. Binaenaleyh bu maksatla biriktirilen paralar borçtan ve temel ihtiyaçtan sonra nisap miktarına ulaşmış ise o paradan zekat vermek gerekir. Ancak evi almışsa ama daha ödemesini yapmamış ise bunun zekatını vermez.
Zekatı başka memleket veya ülkeye göndermek caiz mi?
İster yakında, ister uzakta bulunsun, zekat da öncelikle yoksul akrabaların tercih edilmesi efdaldir. Akrabalar içerisinde yoksul kimse yoksa yakın komşulardan başlamak üzere kişi bulunduğu yerdeki fakirlere zekat verebilir. Zekat, öncelikle kişinin bulunduğu yerde yaşayan akraba ve fakirlere verilmelidir. Ancak bölgenin dışında fakir akraba ve muhtaç kimseler varsa onlara göndermek de caizdir.
Kiraya verilen eve zekat vermek gerekir mi?
Ticaret için olmayan ev, arsa, araba ve benzeri malların kıymetleri üzerinden zekat gerekmez. Eğer bu ev ve benzeri malların kazancı, getirisi varsa ve bu getiriler, sahibinin diğer zekata tabii malları ile birlikte nisap ölçüsüne ulaşırsa yıl sonunda getirilerinin zekatı verilir. Fakat araba gibi mallar binmek için değil de ticaret için kullanılıyorsa her yıl kıymetleri üzerinden zekat vermek gerekir.
Günün Ayeti
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. (Bakara, 2/185)
Günün Hadisi
Üç kişinin duası geri çevrilmez. İftar edinceye kadar oruçlunun, adaletle hükmeden devlet başkanının, zulme uğrayanın duası. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, II, 445)
Günün Sözü
Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetin kapısı da oruçtur. İbn Mübarek
Günün Duası
Allah’ım elimizi, ayağımız, gözümüzü, bütün organlarımızı haramdan, oruçlarımızı da riyakarlıktan koru.
Ramazan Kavramları
İsar Nedir?
Kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme duygusudur. Yani bir kimsenin, kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi başka bir muhtaca vermesi, onu kendine tercih etmesi, başkasını kendinden daha çok düşünmesi demektir.
Günün Nüktesi
Mal Çekici ve Tatlıdır...
Hakim İbni Hizam şöyle dedi: “Resulullahdan mal istedim, verdi. Bir daha istedim, yine verdi. Tekrar istedim, tekrar verdi. Sonra şöyle buyurdu: ‘Ey Hakim! Gerçekten şu mal çekici ve tatlıdır. Kim onu hırs göstermeksizin alırsa, o malda kendisine bereket verilir. Kim de ona göz dikerek hırs ile alırsa, o malın bereketi olmaz. Böylesi kişi, yiyip yiyip de bir türlü doymayan obur gibidir. Üstteki (veren ) el, alttaki (alan) elden daha hayırlıdır.’ Hakim diyor ki, bunun üzerine ben, ‘Ey Allah’ın Resulü! Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, yaşadığım sürece senden başka kimseden bir şey kabul etmeyeceğim’ dedim. Gün geldi, Hz. Ebu Bekir, Hakim’i kendisine ganimet malından hisse vermek için çağırdı. Fakat Hakim, onu almaktan uzak durdu. Daha sonra Hz. Ömer, kendisini bir şeyler vermek için davet etti. Hakim yine kabul etmedi. Bunun üzerine Ömer, ‘Ey Müslümanlar! Sizi Hakim’e şahit tutuyorum. Ben kendisine şu ganimetten Allah’ın ona ayırdığı hissesini veriyorum, fakat o almak istemiyor’ dedi. Netice itibariyle Hakim, Resulullah’ın vefatından sonra, ölünceye kadar kimseden bir şey kabul etmedi.” Buhari, “Vasaya,” 9.