Müslüman bir kimse gayrimüslimin cenaze törenine katılabilir. Ancak, böyle bir merasime katılan kişinin, diğer dinlere ait dua ve benzeri dini ayin ve ritüellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir. Buna göre taziye ve teselli etmek gibi insani amaçlarla gayrimüslim kimselerin cenaze törenlerine katılmakta bir sakınca yoktur.
Mazereti bulunmadan namazı terk eden dinden çıkar mı?
Namaz ibadeti inançtan sonra sorumlu olduğumuz ilk ibadettir. Ahiret gününde de hesabını vereceğimiz ilk ibadettir. Dolayısıyla hiçbir mazereti olmadığı halde namazı terk eden kimse büyük bir günah işlemiş olur. Ama büyük günah işledi diye kafir olmaz ve İslam’dan çıkmaz. Çünkü ehl-i sünnet inancına göre iman, kalben onaylama ve kabullenmedir, bu ortadan kalkmadıkça insan kafir olmaz; yani dinden çıkmaz. Namaz kılmada inanç meselesi olmadığından ibadet olduğundan onu kılmamak Müslüman’ı kafir yapmaz. Ama Müslüman bir kimse her zaman ve her şartta namazını kılmalıdır. Asla ama asla ihmal etmemelidir.
Menfaate dayalı şartlı bir borç vermek caiz mi?
İmkanlar dahilinde kişinin ihtiyacını görmek, yardımcı olmak, borç vermek dinen hoş ve güzel olan bir davranıştır. Ancak bu yardımı yapar ya da borç verirken bir menfaat karşılığında yapmamak lazım. Hatta bir menfaat elde etmek karşılığında yapmak dinen caiz değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz: “menfaat celbeden her borç faizdir”. Buyurarak bu tarz bir borç anlayışını yasaklamıştır. Fakat bir şart olmadan veya borç alırken bir fazlalık şartı koşulmadan ya da başka bir menfaat şart koşmadan ödemede verilen fazlalığın veya bir hediyenin bir sakıncası yoktur. Hatta Şafii mezhebine göre böyle bir davranış sünnettir. Zira kişi bir iyilik yapmıştır siz de pazarlık ve şart olmadığı halde gönlünüzden gelmiş ve borç verene bir jest yapmış olduğunuzdan caizdir. Ancak borcu verirken başta böyle bir fazlalığı şart koşmak caiz değildir. Çünkü böyle bir fazlalık faiz olur, faiz ise İslam’ın yasakladığı ve haram kabul ettiği büyük günahlardan bir günahtır.
Günün Ayeti
Yerde ve gökte Allah’ın orduları vardır... Fetih, 48/4,7.
Günün Hadisi
Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz. Buhari, Tevhid 2.
Günün Sözü
Her haram içki gibi sarhoşluk verseydi, hiç kimseyi ayık göremezdin. Hz. Mevlana.
Günün Duası
Allah’ım bizi ve aile efradımızı her daim senin yolunda ve rızanda olanlardan eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Celse-i Hafife Nedir?
İkinci secdeyi yapıp kıyama kalkmadan önce olan kısa oturma demektir.
Günün Nüktesi
Düşmanın silahına aynı silahla karşılık verin gayru…
Mısır’ın fethinden sonra esir Memluk kumandanlarından Kayıtbay Yavuz Sultan Selim’in huzuruna getirilmişti.
Aralarında şöyle bir konuşma geçti:
- Söyle bakalım Kayıtbay, cesaret ve kahramanlığın ne işe yaradı?
- Cesaret ve kahramanlığım hala var ey Sultan! Yalnız, bize ne yaptıysa ordunuzdaki toplar yaptı!
-Anlamadım!..
- Berberilerden biri, Venedik’ten top getirerek bize satmak istemişti de, Peygamberimizin, ‘Ok ve kılıç kullanın’ şeklindeki emrine aykırıdır diye satın almamıştık. O satıcı bize, ‘Yaşayan görecektir ki, memleketiniz top yüzünden elinizden çıkacaktır’ demişti. Meğer doğruyu söylemiş!
- Din kaidelerine böylesine bağlı idiniz de, Allah’ın, “Düşmanın silahına aynı silahla karşılık veriniz” emrine neden uymadınız? Bilmez misiniz ki, ‘Ok ve kılıç kullanın’ demek ‘Başka silah kullanmayın’ demek değildir. O zaman o silahlar varmış, şimdi de bu silahlar var!
Kayıtbay başını önüne eğdi ve sustu.