Hacı olmuş kimsenin esnaflık yapmasında dinen bir sakınca var mı? 


  • Oluşturulma Tarihi : 02.10.2020 07:12
  • Güncelleme Tarihi :

Hac, İslam’ın temel ibadetlerinden birisi ve mükellef olan her Müslüman’a da farzdır. Şartları taşıyan her Müslüman namaz, oruç gibi bu ibadeti de yerine getirmek zorundadır. 
 Hac ibadetini yerine getiren bir kimsenin helal- haram, günah-sevap anlamında diğer Müslümanlardan bir farkı yoktur. Yani içki hacı olan Müslüman’a da hacı olmayan Müslüman’a da haramdır. Helal lokma kazanmak hacı olan kimsenin de görevi hacı olmayan Müslüman’ın da görevidir. Aynı şekilde yalan, hırsızlık, aldatmak vb. gibi durumlar da hacı olan olmayan için de yasak ve haramdır.
 Buna göre hacı olmuş kimsenin çalışmasında ya da ticaret yapmasında dinen bir sakınca yoktur. Bilakis helale harama dikkat edildiğinde çalışmak ibadet hükmünde olduğundan çalışması, ticaret yapması, ailesinin nafakasını kazanması tavsiye edilir. Ancak hacı olmak bir bilinç bir şuur halidir. Onun için hacı olan bir Müslüman’ın daha şuurlu daha bilinçli olması gerekir. Bu anlamda gerek sosyal hayatında gerekse iş veya ticari hayatında hacı olmuş kimsenin daha dikkatli olması gerekir.
 İnsanlar ona bakarak İslam’ı ve haccı eleştirmemelidir. Bilakis onun samimiyetine ve dürüstlüğüne binaen İslam’a ve hacca yaklaşabilmedir. 
Haram yoldan kazanılan para ne yapılmalıdır? 
 İslamiyet her zaman kişinin rızkını aramasını ve bu rızkı ararken de rızkı verenin rızasına uygun aramasını emretmektedir. Yani meşru çerçevede rızkını aramasını istemektedir. Durum bu olmakla beraber kul bazen çerçeveyi ihlal etmekte ve dinen hoş olmayan davranışların içine girmekte, haram bir işe girişebilmektedir.
 Dolayısıyla haram bir yolla rızkını temin etmektedir. Bu yolla kazanılan para haramdır. Böyle şeylerle uğraşmak da günahtır. Bununla beraber ortada böyle bir para varsa bu para hayır kurumlarına veya fakirlere, herhangi bir sevap beklemeden verilmelidir. 
Birkaç günlük bebek ismi koyulmadan vefat ederse ona isim koymak gerekir mi? 
 Çocuk doğarken canlı doğmuşsa bu çocuk cenaze işlemleri açısından tıpkı büyük insan gibi muamele görür. Canlı olarak doğduktan hemen sonra da vefat etse, ismi konulur, cenazesi yıkanır, bir beze sarılır, namazı kılınır ve sonra defnedilir. Yeter ki canlı doğduğuna kanaat getirilsin. 
 Lakin doğan çocuk canlılık işareti göstermemişse, ağlamamış, aksırmamış, esnememiş, ölü olarak doğduğuna kanaat getirilmişse; yine bir isim verilir, yıkanır, beze sarılır, ama namazı kılınmadan defnedilir. Ölü olarak doğması, sadece namazdan mahrum bırakır, diğer hususlar aynen icra edilir. 
 Bu durumdaki çocuklara böyle bir işlemin yapılması insanlığa gösterilen saygının bir ifadesidir. Öyle ki ölenin insan oluşu, onu böyle bir hizmete lâyık kılar. Çünkü insan küçük de olsa mükerrem, hürmete lâyık bir varlıktır. 
Günün Ayeti 
Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. 
Al-i İmran, 3/5. 
Günün Hadisi 
“Kim mü’mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü’mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir.” 
Tirmizi, Birr 27, 
Günün Sözü 
İnsanın nefsine hâkim olması, zaferlerin en büyüğüdür. 
Eflatun 
Günün Duası 
Ya rabbi bugün mahzun bir yüreği sevindirmeyi bana nasip et. 
Bunları biliyor muyuz? 
Cihâd-ı Ekber Nedir?
Nefsin, insan tabiatının, bedeninin kötü isteklerini yerine getirmemek için yapılan mücadeleye denir.

Günün Nüktesi 
Sevimli Amel… 
İbni Mes’ud anlatıyor: 
“Ya Rasulullah! Hangi amel Allah’a daha sevimlidir, dedim, 
“Vaktinde kılınan namaz” buyurdu. 
“Ondan sonra hangisidir?” dedim. 
“Anaya babaya iyilik etmek” diye cevap verdi. 
 ”Ondan sonra hangisidir?” dedim, 
“Allah yolunda cihad etmek” buyurdular. 
Buhârî, “Mevakıt”, 5. 

 

Hacı olmuş kimsenin esnaflık yapmasında dinen bir sakınca var mı? 
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık