Sayfa Yükleniyor...
Dinen, koca ailenin reisidir ve evinin nafakasını temin etmekle yükümlüdür. Kazanç yollarının meşruluğuna riayet etmek yani helal lokma kazanıp çoluk çocuğuna ekmek getirmek onun sorumluluğundandır. Dolayısıyla helalinden bir rızık temin edip getiriyorsa sevabı, haramdan kazanıp getiriyorsa kocanın vebalı ve günahı olur. Bu anlamda hanımının ya da çocuklarının bu kazançta günahı veya sevabı yoktur. Dini emirleri yerine getirse koca görevini yerine getirmiş olur bundan da sevabını alır. Ama koca namaz, hac, zekat gibi dini görevlerini yerine getirmiyorsa ya da içki, kumar, faiz gibi Allah’ın haram kıldığı bir fiil yapıyorsa bunlar yanlış ve günah olmakla beraber rızkına ya da kazancına bir zarar vermez. Yani kazandığı para helal ise günah işlemekle bunu haramlaştırmaz. Yaptığı iş kazandığı ekmek haram ise namaz kılması bunu helalleştirmez. Dolayısıyla koca dini görevlerini ihmal ederek bir şey kazanıyorsa kadının bunda bir günahı yoktur. Bu kazançtan da yemesinde bir sakınca yoktur, vebali kocaya aittir.
Yolculuğa çıkacak olan birisinin namazı vaktinden önce kılması caiz mi?
Namaz günün belli vakitlerinde yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu farz ibadetin yerine getirilmesi için belli şartlar ve erkanlar söz konusudur. Bu şart ve erkanlar yerine getirilmeden kılınan namaz geçerli olmaz. Namaz vakti de bu şartlardan bir şarttır. Dolayısıyla bir namaz vakti girmeden (öğlen namazı gibi) onu eda etmek geçerli değildir. Kılınansa dahi kulun üzerindeki farzıyeti düşürmez. Onun için vakti girmeden bir namazı yolculukta olma veya arabanın durmaması gibi bir sebep de olsa kılmak doğru ve geçerli değildir. Şayet vakit girmeden kılınmışsa vakit girdikten sonra yeniden kaza etmek gerekir. Buna göre kişi seyahate çıkacağı zaman namaz vakitlerini göz önünde bulundurarak yola çıkmalıdır. Buna rağmen yolda otobüs durmasa durması için ricacı olur. Netice alamasa son çare olarak namazı kazaya kalmaması için oturduğu yerde kılar.
Müslüman olmayan kimsenin yanında çalışmak caiz mi?
Yabancı yani Müslüman olmayan kişilerin sahip olduğu şirketlerde, işyerlerinde yapılan iş haram olmadığı sürece çalışmada bir sakınca yoktur. Yani içki, domuz gibi haram bir mamul yoksa kazancın ve çalışmanın bir sakınca yoktur. Elde edilen kazanç ve para helaldir. Kaldı ki yapılan iş ve imalat haram olsa Müslüman kişinin yanında da çalışılmaz. Mesela: Müslüman kişi içki üretse onun da yanında çalışmak caiz değildir. Dolayısıyla kimin yanında çalıştığınızın bir anlamı yok ama yaptığınız işin bir anlamı var. İş helalse kazançta helaldir. İş haram ise kazançta haramdır. Orada da çalışmak caiz değildir.
Günün Ayeti
İyilikler kötülükleri giderir. Hud, 11/114.
Günün Hadisi
Biriniz dua ettiği zaman, Allah’a hamd ve övgü ile başlasın, sonra Peygambere salat etsin, sonra dilediği duayı yapsın. (Tirmizi, “De’avat”, 66.)
Günün Sözü
Müslümanlık görünmek değil, olmaktır. Aliya İzzetbegoviç
Günün Duası
Ya rabbi bugün beni günah işlemekten koru.
Bunları biliyor muyuz?
F’al-i Mükellefin Nedir?
İslam dininde mükelleflerin (dini vazifeleri yerine getirmekle yükümlü, sorumlu kimselerin) yapmaları ve sakınmaları lazım olan emirler ve yasaklar demektir.
Günün Nüktesi
Tesbihat…
Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Resulullah şöyle buyurdu: “Her namazdan sonra kim otuz üç defa sübhanallah, otuz üç defa elhamdülillah, otuz üç defa Allahü ekber der, yüze tamamlamak için de la ilahe illallahü vahdehu la şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir: ‘Allah’tan başka ilah yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter’ derse, günahları denizköpüğü kadar çok olsa bile affedilir.” Müslim, “Mesacid”, 146.