Hz. Peygamber döneminde misvak var mıydı?


  • Oluşturulma Tarihi : 31.05.2021 07:48
  • Güncelleme Tarihi :

Hz. Peygamber döneminde misvak vardı. Hz. Peygamber bizzat kendisi misvak kullanmış sahabelere de kullanmayı tavsiye etmiştir ki ağız ve diş temizliğinde misvak kullanmak bundan ötürü dinimizce sünnet kabul edilmiştir. Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda efendimizin ağız ve diş sağlığına ayrı bir önem verdiğini bunun için de misvak kullanmak suretiyle ağız ve diş temizliğinin yapılması hususunda da ısrarlı teşvik ve tavsiyelerde bulunmuştur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şeriflerinde “Ümmetime meşakkat vereceğinden endişe duymasaydım, misvak kullanmalarını farz kılardım” şeklinde buyurmuştur. Bir başka sözünde de: “Üç şey peygamberlerin ahlâkındandır: İftarda acele etmek, Sahuru geciktirmek ve Misvak kullanmak” şeklinde buyurmuştur. Buna göre misvak Hz. Peygamber döneminde vardı. Efendimiz kullanmış kullanmayı da tavsiye etmiştir. Çünkü misvakın birçok tıbbi faydaları vardır. Misvak tıbben diş etlerini koruyup, dişleri parlattığı gibi aynı zamanda ölüm esnasında kişiye kelime-i şahadeti hatırlatır.

Müslüman olmayan bir kimsenin evinde misafir kalmak caiz mi?

Gayr-i müslim komşu ve tanıdığın evine gitmek, yemeğini yemek, gerektiğinde misafir kalmak günah değildir. Hatta onlarla iyi münasebet kurup, onlara güzel örnek olmak yerinde ve güzel bir davranıştır. Ancak, bu sırada onlardan kötü alışkanlık ve âdet almamak gerekir. Bilakis onlara İslami adet ve alışkanlıkların güzel örneğini vermek gerekir. İslam ahlakında gayr-i Müslim komşu ve tanıdığın hastası ziyaret edilir, yolculuktan döndüğünde “hoş geldin” denir, sevindirici, yahut üzücü bir duruma uğrarsa ziyaretine gidilebilir. Aynı şekilde ona misafir olmanın da ya da evinde yatmanın da hiçbir sakıncası yoktur.

Nazar boncuğunun İslamiyet’te yeri var mı?

Nazar, nazar etme, nazara gelme İslamiyet’te vardır. Yani insan bu olumsuz durumla karşı karşıya kalabilir. Onun için nazar değmesine karşı Allah’a sığınılmalıdır, ondan yardım dileyip ona ibadet edilmelidir. Nitekim Peygamber efendimiz nazar ile ilgili şöyle buyurmaktadır:” Bir kimsenin kendisini veya kardeşlerinin bir şeyi hoşuna giderse, bereketle ona dua etsin. Çünkü göz değmesi haktır” Nazarın vaki olduğu bir hakikattir. Bundan sakınmak için çeşitli yollar denemekte fayda vardır. Ayet-el kürsi, Nas, Felak, İhlas sûrelerini okumak bunun bir yoludur. Ama nazar değmesin diye, çocukların elbisesine boncuk işlenmesi ve nazarlıklar takılması caiz değildir. Böyle şeylerin İslam ile bağdaştırılması düşünülemez. Bunlar daha çok cahiliye devrine ait adetlerdendir. Bunlardan kaçınmak lazımdır.

Günün Hadisi

Ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır, günahı aleni işleyenler hariç. Kişinin geceleyin işlediği kötü bir ameli Allah örtmüştür. Ama, sabah olunca o: “Ey falan, bu gece ben şu şu işleri yaptım!” der. Böylece o, geceleyin Allah kendini örtmüş olduğu halde, sabahleyin, üzerindeki Allah’ın örtüsünü açar. İşte bu, günahı aleni işlemenin bir çeşididir.

(Buhari, Edeb 60)

Günün Sözü

“Yenileceğinden korkan, daima yenilir.”

Yıldırım Beyazıt

Günün Nüktesi

Mal sevgisi kalbi kaplamamalı

Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:

- Ya imam, gemin battı!... (İmamın ticari mal taşıyan gemileri mevcut)

İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra

- Elhamdülillah dedi.

- Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi:

- Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.

İmam bu yeni habere de:

- Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:

- Ya imam, gemin battı diye haber getirdik “Elhamdülillah” dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine “Elhamdülillah” dedin. Bu nasıl hamdetme böyle?

İmam-ı Azam izah etti:

- Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah’a şükrettim.

Hz. Peygamber döneminde misvak var mıydı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık