2

İnsan ve Dİn


  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2015 06:43
  • Güncelleme Tarihi :

Verilen borca karşılık kâr payı almak caiz midir? 

   Borç verip bu borçtan dolayı bir gelir elde etmek faizdir. Çünkü verilen para borç verilmiştir. Borç da bir menfaat celbetmemelidir. Şayet borçtan bir menfaat sağlansa dinen bu uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: “Menfaat celbeden her borç faizdir.” 

    Ancak verilen para borç değil de kar zarar karşılığında çalıştırılmak üzere verilmişse ve bu paradan bir kar elde edilmişse bu paradan gelen geliri almada bir sakınca yoktur. Tabi aynı şekilde bu para çalıştırılırken zarar olmuşsa onu da paylaşmak gerekir.

Sonra teslim edilecek bir malı fiyatını belirlemeden vadeli satmak caiz mi?

       İslam Hukukuna göre alış-veriş akdi esnasında mal ya da paranın meçhul veya olmaması, alış-verişi fasit kılar.  Böyle bir alış verişte yani faraza 5 ay sonra parası ödenecek bir malın fiyatını ödeme gününde belirlemek caiz değildir. Çünkü bu alış-verişte, fiyat meçhuldür. Bu ise alıcı ve satıcının tartışmasına yol verebilir. bundan dolayı malı peşin verip parasını belirlemeden bir kaç gün ya da ay sonra ödeme günü geldiğinde fiyatını belirlemek caiz değildir.

Üzerinde kul hakkı ile ölen kimse cehenneme mi gider?

      Kul hakkı imansızlık değildir. Ya da imanı götürmemektedir. Her Müslüman günahkar da olsa cehenneme girse bile cezasını çektikten sonra cennete girer. Cennete yalnız İslam’a inanmayanlar giremez. Ne kadar çok günahkâr olursa olsun, Müslüman, günahlarının cezasını çektikten sonra muhakkak Cennete girer. Kul bu dünyada da ahiret gününde de hakkını helal etmese Allah ahiret gününde kul hakkı suçunu işleyenin sevaplarından alır hakkı olana verir. Sevap yoksa hakkı olanın günahlarını alır hak gasbedene yazar.

       Nitekim bu hususta sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: Müflis, şu kimsedir ki, kıyamette, amel defterinde pek çok namaz, oruç ve zekat sevabı bulunur. Fakat, bazılarına çeşitli yönden zararı dokunmuştur. Sevapları, bu hak sahiplerine verilir. Hakları ödenmeden önce sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları, bunun üzerine yükletilip Cehenneme atılır.

       Kişi bir kul hakkı yemişse kul hakkını hemen ödemeli, hak sahibi ile helalleşmeli. Kul borcu ile ölürse ahiret gününde hak sahibi onu affetmese cezasını çeker. Daha sonra tekrar cennete girer. 

       Dolayısıyla kul hakkı ağır bir haktır. Kişi hakkını affetmese cehenneme gitmeye sebep olabilir. Ama cehenneme gidilse bile günahın cezası çekildikten sonra Müslüman ise cennete girecektir. Tabi cehennemin o şiddetli azabını da göz önünde bulundurmak lazım ve ona göre kul hakkına riayet etmemiz gerekir.

Hayvanların kısırlaştırılması caiz midir?

       İnsanlar gibi tüm hayvanların da üreme ve çoğalma hakları vardır. Hayvanların yeme içme ihtiyaçlarının teminini engellemek uygun olmadığı gibi cinsel ihtiyaçlarının tatminini engellemek de uygun değildir.

      Gerekli ve meşru bir sebep bulunmadıkça hayvanların kısırlaştırılması da caiz değildir. Ancak, gerekli ve meşru sebeplerle; toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartı ile kedi, köpek vb. başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca yoktur.

      İş gücünden, nesil ıslahından ve et verimliliğinden ziyadesiyle istifade edilebilmesini temin etmek amacıyla dana ve teke gibi bazı hayvanların kısırlaştırılması da dinen caiz görülmüştür

Günün Ayeti

Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, onlar diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.

Günün Hadisi

Zulümden sakınınız, çünkü zulüm kıyâmet günü zalimleri karanlıklara sokacaktır

(Müslim, Birr 56)

Günün Dusı

Ya rabbi bugün de beni ve ailemi evimize sağlıklı ve imanlı dönebilmeyi nasip eyle.

Günün Sözü

Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür ellerden hayata akar...

Mümin Sekman

Bunları biliyor muyuz?

Hubbullah Nedir?

Allah sevgisi demektir. Allah'ı sevmek; O'nun sevap, nimet, rıza, hoşnutluk ve yakınlığını arzu etmektir. Bir insanın Allah'ı seviyor olabilmesi için îmân etmesi, sâlih ameller işlemesi ve Allah yolunda çalışması gerekir.

Günün Nüktesi

Padişah ile İhtiyar…

       Çok soğuk bir kış günü, padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah, ihtiyarı selâmlamış:
“Selamünaleyküm ey pir’i fani…”
“Aleykümselam ey serdar’i cihan…”
Padişah sormuş.
“Altılarda ne yaptın?”
“Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…”
Padişah gene sormuş.
“Geceleri kalkmadın mı?”
“Kalktık. Lâkin, ellere yaradı.”
Padişah gülmüş.
“Bir kaz göndersem yolar mısın?”
“Hem de ciyaklatmadan…”
Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş, ” Ne konuştuğumuzu anladın mı?” diye sormuş.
“Hayır padişahım…”
Padişah sinirlenmiş.
“Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.”
Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telâşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hâlâ orada çalışıyor.
“Ne konuştunuz siz padişahla…”
Adam, başveziri şöyle bir süzmüş.
“Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim.”
Başvezir, yüz altın vermiş.
“Sen padişahı, serdar’i cihan, diye selâmladın. Nasıl anladın padişah olduğunu?”
“Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.”
Vezir kafasını kaşımış.
“Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?”
Adam, bu soruya cevap vermek için de yüz altın almış.
“Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, otuz iki dişimize yemek bulamıyoruz dedim.”
Vezir bir soru daha sormuş…
“Geceleri kalkmadın mı ne demek?”
Adam yüz altın daha alarak cevaplamış: “Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim.”
Vezir gene kafasını sallamış.
“Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek…”
Adam gülmüş. “Onu da sen bul…”

İnsan ve Dİn
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık