2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 23.05.2015 07:51
  • Güncelleme Tarihi :

İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?

         İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.

       İslami hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.

        Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir.

 İnsanlar ahirette bu dünyadaki isimleri ile mi çağırılacaklar?

       Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.

       Hz. Peygamber sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir.

       Hz. Peygamber güzel isim koymanın önemini bir sözünde şöyle ifade etmektedir: “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun.”

       Bu çağırma işlemini Allah'ın görevlendirdiği bir melek Allah’ın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allah’ın hoşlanmayacağı isimle ahirete gitmek istemez. Öyleyse kötü olan isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir.

Namaz kılmayan kişinin nikahı geçerli olur mu?

        Namaz kılmayan insanın inancına bakılır, kılmayış sebebine nazar edilir. Namazı kılmayışı farz olduğuna inanmayışından mıdır, yoksa tembellik ve ihmalden midir? Şayet (Allah korusun) namazın farz olduğuna inanmayışından kılmıyorsa imanı gider, küfre düşmüş olur. Kendisine ne kız verilir ne de kıydığı nikah geçerli olur. Yani nikahı evliliği geçersiz olur. Zira Allah’ın açık ve kesin olan bir emrini inkâr etmiş, bu inkârıyla da imandan çıkmış, mürted olmuştur.

        Ancak, inkardan değil de, ihmal ve tembellikten kılmıyorsa ki günümüzde kılmayan Müslümanları öyledir. O zaman bu kişi namazı kılmadığı için iman sahibi günahkâr bir Müslüman sayılır.

        Günahkâr Müslüman’ın da nikahı geçerlidir. Şu kadar var ki, namazında, niyazında olan bir mümine, kız verip, akrabalık tesis etmek daha münasip ve uygun olur.

 Korkutmak niyetiyle hanıma boşsun demek nikaha zarar verir mi?

       Boşamada korkutmak veya şaka niyetiyle söz söylemek hükmü değiştirmez. Ağızdan çıkan kelimenin delâlet ettiği manaya bakılır. Şayet kelime boşanma manasına geliyorsa hükmü carî olur, seni boşadım, diyen adamın karısı bir talâk ile boş olur. Niyeti ister korkutmak, ister şaka olsun hükme bir etkisi olmaz. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şerifinde “Üç şeyin ciddisi de ciddidir şakası da ciddidir. Nikah Talak ve Ridde (dinden dönme)” buyurmaktadır. Onun için ister şaka ister korkutma niyeti ile söylensin hanıma sen boşsun demek dinen nikahı düşürür.

       Bu söz bir defa bir boşama için söylenmişse bir talak gitmiş demektir. Şayet bu iki defa söylenmişse durum daha da ciddileşir, ama üçü de söylenmişse boşama tümüyle vaki olmuş, bir arada yaşamak da böylece yok olmuş olur.

       Bu bakımdan aile reisleri boşama kelimesiyle korkutmaya ve şaka yapmaya asla yaklaşmamalı, dillerini bu gibi tehlikeli sözlere alıştırmamalıdır. Başka sözle, değişik manaya gelen cümlelerle korkutmalı, ihtar ve ikazda bulunmalıdır.

Günün Ayeti

Allah, size evlerinizi güvenlik ve huzur bulacağınız yerler kıldı

Günün Hadisi

“İhtiyar kimsenin kalbi iki şeyin sevgisinde daima gençtir: “Hayat sevgisi, çok mal sevgisi."

Günün Sözü

“Birisine karşılık veremeyeceği bir iyilik yapmadıysan, mükemmel bir gün nedir bilmiyorsun demektir.”

Ruth Smeltzer

Günün Duası

Allah’ım bugün bize verdiğin nimeti ve rızkı bereketli ver

Bunları biliyor muyuz?

Rabıta nedir?

Tasavvufta, müridin, zihni planda, tefekkür ve muhayyile gücünü kullanarak mürşidiyle beraberlik halinde olmasına denir. Mürit şeyhinden feyz almak için bazen kendisini onun şeklinde tahayyül eder.

Günün Nüktesi

Zulüm…

Adaletiyle meşhur İranlı hükümdar Nuşerivan ziyafet veriyordu. Ancak yanlarında tuz yoktu. Getirsin diye bir hizmetçi gönderdiler. Nuşerivan:

-Tuzu para ile al, gasp etme ki bedava alma adeti çıkmasın, memleket zulüm ile harap olmasın, dedi.

-Bir tuzdan ne zarar gelir? Diye soranlara Nuşerivan şu cevabı verdi:

-Cihanda zulmün temeli ufacık bir şeydi. Ama her gelen onu büyüttü. Nihayet şimdiki duruma ulaştı.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık