Sayfa Yükleniyor...
Cennette hastalanmak var mıdır?
Cennete girenler ölümsüz hayatın zevkini ve sevincini yaşarlar. Orada hastalık, ihtiyarlık, keder, sıkıntı ve buna benzer şeyler yoktur. Sayısız nimetler ve gençlik vardır. Yaşlanmak, ölmek, kederlenmek yoktur.
Nitekim sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyen kalacak hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak hiç hastalanmayacaksınız, hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz
Paraya sıkışan esnafın çekini vadesinden önce değerinden düşük parayla nakde çevirmesi caiz mi?
İş sahasında sıklıkla karşılaşılan konulardan da biri de çek, senet kırdırma hadisesidir. Elinde çek veya senedi bulunan ve nakit paraya ihtiyacı olan birinin, çek veya senedi, üzerindeki fiyattan düşük bir rakamla bir başkasına kırdırması dinen uygun bir işlem değildir. Yani kişinin elinde 5 ay vadeli 10 milyar liralık çek varsa, bunu 9 milyar karşılığında bir başkasına kırdırması dinen caiz değildir.
Çünkü böyle bir uygulama haksız kazanca ve faize neden olduğundan dinen caiz değildir. Zira İslam fıkhında alış veriş bir malı alıp satma ile meydana gelir her iki tarafta da yani alıcı ile satıcı da bir bedel olmalıdır. Bedel yoksa alış veriş meydana gelmemiş olur. Çek, senet kırdırma da alış verişin şartları tahakkuk etmediğinden dinen uygun görülmemiştir.
Yasak veya haram bir işi yaptırmak istediklerinde çocuk anne babanın dediklerini yapmak zorunda mı?
İslam, ana-baba hakkını çok önemser ve kutsal kabul eder. Öyle ki İslamda cennetin bir yolu da anne babanın rızasından geçtiği kabul edilmektedir.
İslam, evlada anne ve babasına karşı hürmetkâr ve aynı zamanda hizmetkâr olmasını emretmektedir. Nitekim yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde Mealen bu konuda: Anne ve babana of bile demeyeceksin buyrulmaktadır. Onun için evlat daima anne ve babasının emrinde ve hizmetinde olması gerekir.
Şu kadar var ki, anne ve babasına yaptığı hürmet ve hizmet, İslami durumuna zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Yani ihtiyaçlarını dinî esasları ihlal etmeden karşılayacak.
Nitekim Hz. Peygamber döneminde birçok sahabenin ana-babaları ilk günlerde İslâmı kabul etmemiş, hatta İslâmın zıddı bir putperestlikte kalmışlardı. Bunlar da evlatlarına baskı yapıyor, İslâmı terk etmelerini istiyorlardı.
Gelen vahiyle, ana-babanın İslâma aykırı isteklerine uymamak gerektiği emredildi, ama anne ve babaları bütünüyle de terk etmemek gerektiği bildirildi. İslam dini, bizden mümkün olduğu kadarıyla anne babanın hizmetlerinde bulunmayı, dinî ölçülere zıt düşen isteklerine uymadan gönüllerini almaya gayret etmeyi istemektedir.
Buna göre her çocuk anne ve babasına bakmak, emir ve isteklerini yerine getirmek zorundadır. Ama istekleri İslam dininin esas ve emirleri ile çatıştığı anda onların bu isteğini yerine getirmeyecektir. Faraza anne ve baba İslamdan ayrıl veya namaz kılma diyorsa evlat bu isteklere boyun eğmeyecektir. Eğmek zorunda da değildir. Eğmesi durumunda ise günahkar olur.
Günün Ayeti
Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın
Günün Hadisi
Herkim çarşıya girdiği zaman, La İlahe İllallah-u Vahdehu La Şerike leh. Lehul-Mülkü Velehul-Hamdu Yuhyi Ve Yumitu Ve Huve Hayyun La Yemutu Bi Yedihil-Hayru Kulluhu Ve Huve Ala Külli Şeyin Kadîr derse Allah onun için bir milyon hasene yazar, bir milyon kötülük yok eder ve onun için cennette ev inşa eder buyurdu.
İbni Mace 2235
Günün Sözü
Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir.
(Seneca)
Günün Duası
Allahım bugün senin ve kullarının hakkına riayet edebilmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Murir-ı Zaman Nedir?
Zaman aşımı, zaman geçmesi anlamına gelen murûr-i zaman, hukukta, dava konusunun meydana gelmesi üzerinden uzun müddet geçmesi sebebiyle mahkemede davaya bakılmaması demektir. Yargılama usulünde, davaya bakılması için bir zaman belirlenebilir. Ancak İslâm'a göre, murûr-i zamanla, bir kimsenin malı diğerine helal olmaz. Yani mahkeme karşısında dava görülmese de, kişi dinî sorumluluktan kurtulamaz.
Günün Nüktesi
Allah Yolundadır
Peygamberin de hazır bulunduğu bir yerde güçlü-kuvvetli birisi erkenden kalmış elinde kazma kürek çalışıyordu. Ashaptan bazıları: Ya Resulallah ne olurdu şu genç burada sohbette bulunsa da Allah yolunda mesai sarf etmiş olsa dediler.
Resulullah bunun üzerine şöyle buyurdu: Böyle söylemeyin, eğer bu genç insanlara el açmamak, onlardan müstağni olmak, çoluk-çocuğunun nafakasını kazanmak için çalışıyorsa Allah yolundadır. Yaşlı ve zayıf düşmüş anne ve babasına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa Allah yolundadır.
(Beyhaki, Sünen, VII, 479)