Sayfa Yükleniyor...
Yemek yerken besmele çekmeyi unutan sonradan çekebilir mi?
Besmele ekmeğimizin bereketi ve her hayırlı işin başı olduğundan her başladığımız hayırlı işe besmele ile başlamalıyız. Yemek yemek, su içmek, ya da buna benzer bir takım nimetlerden istifade ederken de Müslüman besmele ile başlamalıdır. Zira besmele ile başlamadığımızda şeytan da o yemeğe ya da nimete ortak olmaktadır.
Besmele ile başlanan yemeğe ise şeytan yaklaşamamaktadır. Nitekim sevgili Peygamberimizin hazır bulunduğu bir ortamda sahabenin birisi yemek yerken besmeleyi çekmeyi unuttu. Besmeleyi çekmeyi unuttuğunu hatırlayınca besmeleyi çekti. Rasulüllah Efendimiz de tebessüm ettiler. Sebebi sorulunca Efendimiz: Besmelesiz yemeğe başlayınca, Şeytan da onunla yemek yiyordu. Besmeleyi okuyunca; şeytan yediklerini istifra etti Buyurdular.
Buna göre yemek yerken besmele ile başlamalıyız. Şayet yemeğe başlarken besmeleyi unutmuşsak hatırladığımız anda baştan sona kadar Allahın adı ile başlıyorum demeliyiz.
Kişinin torunu adadığı adak etinden yiyebilir mi?
Adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını dağıtması gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir.
Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve füruna ve geçimi üzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yükselen soya denir. Füru, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Buna göre torun kişinin alt soyu olduğundan yani füru olduğundan adadığı adak etinden yiyemez.
Allah kullarından niçin ibadet etmelerini istiyor?
Allaha kulluk etmek, Ona bir fayda sağlamak için değildir. Çünkü Onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kulluk edeni, başkasına kul köle olmaktan kurtarmak, hür kılmak, kendini ve dolayısıyla Rabbini tanımak içindir aynı zamanda kulu ahiret gününde cennete almak içindir.
İnsanı yaratmayı Allah murat etmiş ve onu imtihan etmek için onun önüne böyle bir hedef koymuştur. İnsan hür iradesiyle bu hedefe doğru da koşabilir, başka hedeflere de yönelebilir; bu yönelişlerin hem dünyada hem de ebedi âlemde karşılığını görür, neticesini elde eder. Zira İslam inancına göre zerre nispetinde iyilik yapan mükafatını zerre nispetinde de kötülük yapan Allah affetmese cezasını görür.
Sperm bankası oluşturmak dinen caiz mi?
İslam, nesillerin karışmaması için zinayı yasaklamış ve haram kılmıştır. Aynı şekilde zinaya götüren yolları da yasaklamış ve haram kılmıştır.
İslam, nikahsız birlikteliği yasakladığı gibi ilişki olmadan da olsa nikahlısı olmayan birisinin spermini alarak hamile kalmayı da söz konusu gerekçeye binaen haram kılmaktadır.
Bu gaye ile de sperm bankası oluşturmayı yasaklamaktadır. Çünkü kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanmasına yönelik sperm bankası yöntemiyle hamile kalınmasının da insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması sebebiyle caiz değildir.
Kadın veya erkekteki bir kusur sebebiyle, gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hallerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmada herhangi bir sakınca yoktur. Ancak bunun da belli şartları vardır.
Döllendirilecek yumurta ve spermin, nikahlı eşlere ait olması ve döllenmiş olan yumurtanın, başka bir kadının rahminde değil yumurta sahibi annenin rahminde gelişmesi gerekiyor. Ayrıca bu işlemin, gerek anne-babanın; gerekse doğacak çocuğun ruhî ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağının tıbben sabit olması koşulu ile caizdir.
Bu şartlar sağlandığı takdirde normal yoldan anne olması mümkün olmayan evli kadınların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslami hükümler açısından herhangi bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
Kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz.
Günün Hadisi
Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.
(Tirmizi, Birr 20)
Günün Sözü
Doğru söyledikleriniz yüzünden kazanacağınız düşmanlar, yalan söyleyip kazandığınız dosttan daha iyidir.
Günün Duası
Ya Rabbi beni bugün ve her gün kul hakkından uzak eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Melaike-i muakkıb nedir?
Takipçi melekler demektir. İnsanları, önlerinden ve arkalarından izleyen meleklere denir. Kurânda bu melekler hakkında; O insanın önünden ve arkasından onu izleyen (muakkıb) melekler vardır. Onu Allahın emriyle korurlar buyrulmuştur.
Günün Nüktesi
Cennette Bir Ağaç
Bir gün Resulullah şöyle buyurdular: Kim Suphanallah derse, Allah Teala bu zikre karşılık kıyamet günü ona cennette bir ağaç diker.
Yine kim La ilahe illâllah derse, Allah Teala bu zikir karşılığında cennette ona bir ağaç diker.
Yine kim Allah-u Ekber derse Allah Teala bu zikre karşılık cennette ona bir ağaç diker.
Bu sırada Kureşli olan bir adam şöyle dedi:
Ya Resulellah! Bu durumda bizim cennette pek çok ağaçlarımız olacaktır. Çünkü biz sürekli olarak bu zikirleri söylüyoruz.
Resulullah cevaben şöyle buyurdular: Evet doğrudur. Ama onları günah ateşiyle yakmaktan sakının. Zira Allah-u Teala söyle buyuruyor: Ey iman edenler! Allah ve resulüne itaat edin ve amellerinizi geçersiz kılmayın.