2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 24.10.2017 07:13
  • Güncelleme Tarihi :

Eşlerden biri namaz kılmasa diğeri bundan sorumlu olur mu?

İslam’a göre herkes yaptıklarından sorumludur. Kimse kimsenin yaptığından sorumlu değildir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurulmaktadır: “Hiç bir günahkar, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiç bir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz)” buyrulur (Fatır, 35/18).

Aynı şekilde İslam, her insanın bir iradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bunun sonucu olarak yaptıklarından sorumlu olacağını bildirmiştir. “Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür” (Zilzal, 99/7-8) mealindeki ayet buna delildir.

Buna göre kişi ibadetlerini yerine getirmezse bunun hesabını Allah’a verecektir. Diğer Müslümanlara düşen ise ona nasihat etmek ve telkinlerde (emr-i bi’l- ma’ruf) bulunmaktır. İnsanın emr-i bi’l-ma’rufa en yakınlarından, ailesinden başlaması esastır. Nitekim Hz. Peygamber’e de böyle emredilmiştir. Rabbimiz ona tebliği emrederken, “ (Önce) en yakın akrabanı uyar” buyurmuştur (Şuara, 26/214).

Hadis-i Şerifte de efendimiz: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumlu olduğunuz kişilerden mesulsünüz buyurmaktadır.”

Buna göre karı koca birbirinin ibadetinden sorumlu değildir. Taraflardan birisi bu ibadeti ihmal ederse diğeri ona nasihat eder. Ancak bundan dolayı bir günahı olmaz.

Maddi çıkar için boşanmak dinen caiz midir?

Aile ve evlilik ciddi bir müessesedir. Bir kimsenin dünyevi bazı kazançlar elde etmek için nikahı suiistimal etmesi doğru bir davranış değildir. Mesela bir kişinin, yurt dışında çalışabilmek için oturum izni almak maksadıyla bulunduğu yerin vatandaşlarından birisi ile formalite evliliği yapması veya vefat eden babasının emekli maaşından yararlanmak üzere eşinden mahkeme kararıyla boşanması nikahın suiistimal edilmesinin örneklerindendir.

Yanlış ve yalan beyanlarla elde edilen kazanç, haksız bir kazançtır. Haksız yollarla elde edilen kazanç ise dinen uygun değildir.

Bunun yanında bu tarz işler için kişinin hanımını boşaması dinen de boşaması demektir. Bu boşama da bain talak olmaktadır. Bu karı kocanın evliliği dinen bittiğinden tekrar beraber yaşamak istemeleri halinde yeniden bir nikah kıymaları gerekir.

Evvabin namazı nedir?

Evvab “tövbe eden”, anlamına gelir. Evvabin namazı da tövbe eden ve Allah’a sığınanların namazı demektir.

Hz. Peygamber hadis-i şeriflerinde: “ Her kim aksam namazından sonra altı rekat namaz kılarsa denizin köpükleri kadar da olsa Allah Teala onun günahlarını affeder.” buyurmuştur. Bu namaz da evvabin namazıdır.

Mezarlığa neden ağaç dikilmektedir?

İslam inancına göre yeşillik mezarda yatan kimseye duruma göre fayda vermektedir. Bundan dolayı mezarlıklara ağaç ve benzeri yeşillikler dikilmektedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: “Bir mezarın başında durmuş ve burada yatan kimse azap çekiyor dedikten sonra oraya yeşil bir dal dikmiştir. Bunun sebebini sorduklarında, “Yeşil olan bu dal yüce Allah’ı andıkça bunun da azabı hafifler” buyurmuştur.

Dolayısıyla mezarlığa yeşillik, ağaç… Ölüye bir fayda sağladığından dikmek tavsiye edilmiştir ki efendimizin de sünnetidir.

Günün Ayeti

Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? Mü’minun 115.

Günün Hadisi

Kıyamet gününde ilk hesaplaşacak kimseler, komşulardır.

Günün Sözü

Savaşı güçlüler çıkarır yoksullar ölür. Sartre

Günün Duası

Allah’ım haftaya günahsız ve suçsuz başlamayı ve günahsız ve suçsuz bitirmeyi nasip et.

Bunları biliyor muyuz?

Kısasu’l-Kuran Nedir?

Kur’an kıssaları, hayat öyküleri demektir. Kur’an’da geçmiş peygamberlere ve milletlere dair kıssalar vardır. Kur’an kıssalarının amacı, tarihi olayları anlatmak değil, insanlara ibret dersi vermektir. Bu sebeple kıssalar, bir surede değil farklı surelerde yeri geldikçe anlatılmış ve tekrar edilmiştir.

Günün Nüktesi

Halep oradaysa arşın burada…

Bir gün bir adam pazaryerinde etrafına topladığı birkaç kişiye hatıralarını aktarırken sözlerinin arasına da olur olmaz şeyler katıyormuş.

Yine böyle bir günde etrafındakilere ne kadar güçlü, kuvvetli ve yetenekli olduğundan bahsediyormuş.

Etrafındakilere bir keresinde Halep’teyken altmış arşın atladığını ve tek seferde bunu başardığını anlatıyormuş. Oradan geçen Nasreddin Hoca, olayı duyunca bu kişiye ders vermek istemiş, yanına gitmiş.

Nasreddin Hoca adam, ya demek Halep’te altmış arşın atlıyorsun, burada da atla görelim demiş.

Adam kem küm edip o Halep’teyken öyleydi demiş.

Nasreddin Hoca da ne var canım, “Halep oradaysa, arşın da burada” demiş.

Adam bu hikmetli söz karşısında yetersizliğini ve cahilliğini anlayıp susmuş.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık